Çocukların ebeveynleriyle yeni yerler keşfederken akranlarıyla sosyalleşebilecekleri Oyun Kampta’nın kurucusu Belma Atakan, “Bizim kamplarımızın merkezinde çocuk var. Bu onların gezisi ve biz onların refakatçisiyiz” diyor.
Şehir hayatının kaosunda çocuklarımıza yeterince zaman ayıramamaktan muzdaripiz. Hem birlikte gezip eğlenebildiğimiz hem doğada olup yeni keşifler yapabildiğimiz hem de yaşıtlarıyla oyun oynamasına imkân sunduğumuz ortamları yaratmak güç oluyor. İşte Oyun Kampta bu ihtiyaçlardan doğdu. 9 yıl önce kızı Ece’yi dünyaya getiren ve sonrasında kurumsal hayatı geride bırakan Belma Atakan odağına çocuğu alan bir girişim için yola koyuldu ve 2016 yılında Oyun Kampta’yı kurdu. Bugün Türkiye’nin her yerinde yüzlerce kamp düzenleyen ve binlerce aile ile bir araya gelen Atakan ile yola çıkış hikayesini konuştuk.
*Oyun Kampta nasıl doğdu?
Ben Yalova’da sokakta büyüdüm. Gece saklambacına inerdim. Çocuğumu kucağıma aldığımda Kalamış’ta oturuyordum. Orada kızımı koşturup oynatabileceğim, başka çocuklarla sosyalleştirebileceğim bir yer olmadığını fark ettim. Doğal ortamlarda başkalarıyla sosyalleşmek istiyordum, ama kimseyi bulamıyordum. 2014 yılında Instagram’da hesap açtım ve içimden gelenleri paylaşmaya başladım. Bir anda takipçilerim arttı ve gördüm ki, anneler benimle aynı histe, ama adım atmaya korkuyorlar. Babam biz küçükken çadır tatillerine götürürdü bizi. 1999 depreminden sonra da 6 ay çadır kentte yaşadık. Çadır hayatı, doğayla iç içe olmak zaten çok aşina olduğum bir yaşamdı. Sonra bir gün tüm bu özlediklerim doğrultusunda bir şeyler yapmak istedim. Merkezde çocuk olan, çocuğumun mutlu olacağı, “Walldorf” bakış açısıyla, doğanın içinde, sosyalleşebileceğimiz alternatif bir tatil arayışına girdim. Sosyal medya sayesinde tanıdığım takipçilerimle etkinlikler yapmaya başladım. “D vitamini partisi” diye bir şey organize ettim. 20 anne geldi mesela. 2015 yılında ilk kez bir grup ebeveyn ve çocuğu Pastoral Vadi’ye götürdüm. Bu deneyimden sonra kendi eğitmen kadromu oluşturdum ve Pastoral Vadi’de butik kamplara başladım. Annelerle olmak, çocuğumu böyle büyütmek bana iyi geldi. 2016 yılında Oyun Kampta’yı kurdum. Senede 3-4 kamp yaparken giderek büyüdük ve 40-50 kamp yapar hale geldik. Merak ettiğim, kızımla gitmek istediğim her yere kamp düzenledim. Ülkemizdeki pek çok bölgenin adını duyurduk ve talep alır hale geldi ne mutlu ki!
*Oyun Kampta’yı farklı kılan kriterler nedir?
Bizim kamplarımızın merkezinde çocuk var. Önce çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını düşünürüz. “Çok gürültü oluyor”, “çocuklar bağrışmasın, koşturmasın” diyecek kişiler gelmesin, kafası bunu kaldıracak kişiler gelsin diyoruz. Bu geziler, onların gezisi ve biz onların refakatçisiyiz. Yıllar içinde bir turizm seyahat acentesi haline geldik. TÜRSAB üyesi olduk. Artık ebeveynler de geldiğinde kendilerine hitap eden şeyler istiyor. Dengeyi bulmaya gayret ediyoruz. TÜRSAB bünyesinde Alternatif Turizm İhtisas Başkanlığı kuruldu. Ben orada Aile ve Çocuk İhtisas Kurulu’nun çalıştayının başındayım. Sektörümüzle ilgili çalıştaylar düzenliyoruz, çünkü bu sektörün de standartları olmalı. Bu sektörde çalışacak eğitmenlerin çok güçlü arka planı olmalı.
*Eğitmenlerin yaklaşımı nasıl olmalı?
Çok ciddi bir eğitmen kadromuz var. Sadece seyahat acentesi gibi hareket etmiyoruz. Eğitim tarafımıza çok yatırım yapıyoruz. Çocuğa dokunan yerde herhangi bir eğitmen olamaz. Ben yıllardır insanlara “5 yıldızlı otellere gittiğinizde çocuklarınızı ezbere çocuk kulüplerine bırakmayın” diyorum. Çocuğunuzu teslim ettiğiniz eğitmen kim, hangi eğitimleri almış, nasıl bir ilişki kuruyor bunu bilmeniz gerekli. Örneğin çocuğa çocuk istediği kadar temas edebilir, yakın durabilir. Çocuğu birey yerine koymak, ebeveyn üzerinden iletişim kurmamak gerekiyor.
Aileler nelere dikkat etmeli?
*Güvenilirlik en önemli kriter.
*Geçmiş kamplar/deneyimler araştırılmalı.
*TÜRSAB’a bağlı, gerçek bir acente mi sorgulanmalı.
*Eğitmen kadrosu incelenmeli.
*Çocuğun yaşına uygunluk bakılmalı (Örneğin 3-12 yaş aralığı çok geniş bir aralık ve doğru değil. 3-6 ya da 6-12 yaş aralığı kamplar daha sağlıklı işliyor.)
*Eğitmenler arasındaki sinerji iyi olmalı.
*Hak temelli olmalı.
*Yarışa sürüklemeyen içerikler olmalı. (çuval yarışları gibi kazanan kaybeden odaklı kamplar çocuklara iyi gelmiyor.)
*Ödül-ceza sistemi olmamalı.
*Çocuğa birey muamelesi yapılmalı.
*Çocuğun ihtiyaçlarını gözeten ve çocuk odaklı bir kamp olmalı.
*Farklılıklara saygı duyulmalı.
Çocuklara ne sağlıyor?
* Sosyalleşmeye büyük katkı sağlıyor. Özellikle günümüz çocuklarının buna çok ihtiyacı var.
* Hareket imkânı yaratıyor.
* Doğal oyun ortamı oluşturuyor.
* Sanatı ve doğayı içselleştiriyor.
* Bireyleşme yolunda katkı sunuyor.
* Dijital detoks imkânı oluyor. Sağlıklı beslenmek için de bir fırsat yaratıyor.
* Ailelerin, eğitmenlerle çocukların arasındaki iletişimine tanık olup örnek almasına imkân veriyor. Çocuğuyla iletişim dili değişen çok ailemiz oldu. Bu en büyük mutluluk.