Artan sosyal medya ve ekran kullanımı, zorbalık davranışlarının online platformlara taşınmasına yol açtı. Çocuğumuzun zorbalığa maruz kaldığını nasıl anlarız? Her arkadaşlık sorunu, akran zorbalığı mı? Zorbalıkla mücadele için ebeveyn ve eğitimciler olarak neler yapmalıyız? Uzmanlara sorduk.
Psikolog Deniz Bayel: “Sıcak aile ortamı en büyük güç”
“Sıcak, sevecen bir aile ortamı zorbalıkla mücadelede en büyük güç” diyen psikolog Deniz Bayel, okulların tekrar açıldığı şu dönemde, ebeveynlerin açık iletişime dayalı bir aile ortamı oluşturmaya özen göstermesi gerektiğini söylüyor.
- Akran zorbalığı en sık hangi yaşlarda ve hangi konularda görülüyor?
Akran zorbalığı, bir kişinin ya da bir grubun, başka bir kişiye/kişilere yönelik olumsuz davranışları olarak tanımlanıyor. Zorbalık, temelinde bir şiddet türü olmakla beraber, bir davranışa zorbalık denilmesi için kasıtlı biçimde zarar verme amacı gütmesi, sürekli olması ve taraflar arasında psikolojik ya da fiziksel anlamda güç dengesizliği bulunması gerekiyor. Akran zorbalığı denildiğinde aklımıza öncelikle fiziksel ve sözel zorbalık gelse de aslında akran zorbalığının dolaylı ve siber zorbalık olmak üzere farklı çeşitleri var. Dolaylı zorbalıkta, kötü söylentiler yayma, oyun veya gruptan dışlama, yanına oturtmama, iş yaptırma gibi kişiyi dolaylı biçimde incitmeye yönelik davranışlar görülüyor. Çocukların dijital teknolojileri yaygın olarak kullanıldığı 11-15 yaş aralığında artış gösteren siber zorbalıkta ise cep telefonu, sosyal medya, e-posta üzerinden taciz içeren mesaj veya görüntüler gönderme, kişinin bilgilerini izinsiz kullanma, yayma, kişi adına sahte hesap açma, sosyal medya platformlarında ya da oyunlarda dâhil olduğu grupların dışında bırakma gibi davranışlar sergilenebiliyor. Ülkemizde akran zorbalığına maruz kalma, özellikle de okul ortamında görülen önemli sorunlardan biri. Araştırmalar, akran zorbalığının ağırlıklı olarak görüldüğü yaş aralığının 7-15 yaş olduğunu, ancak okul öncesi dönemde yani 3 yaşından itibaren bile akran zorbalığının görülebildiğini gösteriyor.
- Zorbalık yapan çocuğun ailesi nasıl bir yaklaşım içinde olmalı?
Çocuğumuzun zorbalık davranışında bulunması durumunda yapılması gereken ilk şey, çocuğumuzla konuşarak davranışının altındaki nedenleri anlamaya çalışmak olmalı. Fiziksel ya da duygusal anlamda benzer davranışlara maruz kalıp kalmadığını sorgulayabilir ve etrafındaki olası etkileri değerlendirebiliriz. Zorbalık davranışının kabul edilemeyeceğini kesin bir dille anlatmalı ve bu konuda net kurallar koymalıyız. Çocuğumuzun davranışlarının etrafındaki kişilere olan olası etkilerini fark etmesine yardım edilmeli ve etkili şekilde sorun çözme yollarını öğrenmesi konusunda destek vermeliyiz. Zorbalık okulda gerçekleşiyorsa okul yetkilileriyle iş birliği yapmayı, çocuğumuzun davranışlarını takip etmeyi ve gerektiğinde uzman desteğine başvurmayı ihmal etmemeliyiz.
- Çocuğumuzun zorbalığa uğradığını fark etmemiz durumunda ne yapmalıyız?
Durum hakkında bilgi almak için çocuğumuzu sakince, herhangi bir tepki göstermeden dinlemeliyiz. Çocuğumuza, ne olursa olsun zorbalık davranışlarının kabul edilemeyeceğini ifade etmeli ve destek için yanında olduğumuzu vurgulamalıyız. Çocuğumuzla düzenli iletişim kurmaya devam edip, üzerinde baskı oluşturmadan yaşadığı durumu takip etmemiz de bu noktada çok kritik.
Ayrıca, çocuğumuza benzer bir durumla karşılaştığında kullanabileceği bazı yaklaşım yöntemleri öğretebiliriz. “Davranışı görmezden gelip, ortamdan uzaklaşmak”, “Kararlı bir ses tonu ve yüz ifadesiyle hayır, yaptığın şeyden hoşlanmıyorum demek”, “Çevresindeki bir yetişkinden destek almak” veya “Online platformda zorbalık yapan bireyle derhal iletişimi kesmek” gibi.
- Eğitimciler ne yapmalı?
Okullarda öncelikle zorbalığın ne olduğu, hangi davranışları kapsadığı açık bir şekilde tanımlanmalı. Farklı yaş gruplarını kapsayacak şekilde; duyguları tanıma, empati, etkili problem çözme, sağlıklı iletişim kurma gibi becerileri artıracak programlar düzenli olarak hayata geçirilmeli.
“Her arkadaşlık sorunu akran zorbalığı değildir”
Eğitim yöneticisi Elif Oğuz akran zorbalığı ile arkadaşlar arasındaki yaşanabilecek sorunları birbirinden ayırt etmek gerektiğine işaret ediyor. “Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar sürekli başkalarının davranışlarını ailelerine anlatmaya meyillidir. Çünkü bu dönemde çocuk, kendinde gelişmekte olan ahlak duygusu ile kendi akıl yürütme biçimi arasında bağ kurmaya çalışır. Yetişkin görüşünü kabullenmek yerine kendi iç terazisindeki doğruyu arar. Sınıf içinde, evde ya da arkadaşlık ilişkilerinde sık sık duyduğumuz “Ama bu haksızlık!” sözlerinin sebebi genellikle bundandır.
Anlattıklarına verilen tepkilerle ve aldığı yorumlarla da zihninde kendi ahlak kuralları ile ilgili fikirleri şekillenir. Zihninde kararları netleştikçe soruları azalır. Bu yüzden arkadaşlarıyla ilgili anlattıkları her ayrıntıyı akran zorbalığı olarak görmek de doğru değil. Bu, özünde sizinle -belki bilerek belki de bilmeyerek- kişilerle ilgili gözlemlerini paylaşmak, niyet sorgulamak, sizden rehberlik almak, fikir alışverişi gibi amaçlarla yapılan bir konuşma olabilir. Bu sebeple yaşadığı sorunları önce kendisinin çözmeye çalışmasına imkân vermek, ihtiyacı olduğu durumda kendinin çözebilmesi için gereken desteği sağlamak, çocuğun kişilik gelişimi için önemlidir.” Oğuz akran zorbalığında çocuğun kendisini rahatsız eden davranışlara, genellikle birden çok kez, tekrarlı şekilde maruz kalmasının altını çiziyor.
Üç ayda 445 bin öğrenciyle çalışma
Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda yaşanan zorbalık olaylarına yönelik rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından bireysel görüşmeler ve grup rehberliği çalışmaları var. 2021-2022 eğitim öğretim yılı eylül-kasım aylarında 215 bin 190 kız öğrenci, 229 bin 793 erkek öğrenci; 43 bin 48 veli ve 4 bin 904 öğretmenle akran zorbalığı konusunda çalışmalar yürütülmüş. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü farkındalık programları düzenliyor. Öğretmen ve velilere yönelik ise yine kademelere göre farklılaşan akran zorbalığı konusunda bilgilendirici afiş ve broşürler hazırlanıyor. Zorbalığa uğrayan öğrenciler için psikoeğitim programları uygulanıyor. Bu konuda okul öncesi ve ilkokul öğrencileri için 8; ilkokul öğrencilerin siber zorbalık konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak amacıyla da 2 hikâye kitabı hazırlanmış.