İkinci Dünya Savaşı sonrası sanatçılar karamsar günlerin sıkıntılarını atlatmaya çalışırken yenilik arayışı içine girmişlerdi. Terk edilmiş eski yapıları bu stille yeniden hayata döndürerek ‘olduğu gibi bırak ‘ felsefisinin de temellerini atmış oldular. Çünkü bu stilin en belirgin özelliği binanın yapısal öğelerini gözler önüne sermekten geçiyor.
Endüstriyel stilin detaylarına yakından baktığımızda gözümüze ilk çarpan malzemeler taş, tuğla, ahşap ve metal olacaktır. Ürünleri doğadaki hallerine en yakın oldukları şekilde kullanmak yani doğallık bu stilin olmazsa olmazıdır. Dekorasyonda çoğu zaman gizlenmeye veya kaybedilmeye uğraşılan kolon, kiriş, sıvasız duvar, havalandırma kanalları gibi unsurlar bu stilde olabildiğince vurgulanarak mekanın bir parçası haline getirilir. Paslanmaz çelik yüzeyler, metal aydınlatmalar, açık raflar, işlenmemiş ahşap ürünler, beton zeminler, tuğlalar gibi kusurlu yüzeyler oldukça sık kullanılarak stilin felsefesi desteklenir.
İlk çıkış noktası fabrika ve depolar olduğu için bu stilde açık, geniş ve düz alanlar, yüksek tavanlara sahip mekanlar akla gelir. Günümüzde sayıları giderek artan; iç mekanları fazla duvar ve oda içermeyen, genellikle asma kata sahip Loft (çatı katı) adı verilen daire konseptlerinin endüstriyel stilden ilham aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Özellikle lüks konut projelerinde loft konsept daire dekorasyonlarında yukarıda saydığımız özelliklere sahip ürünlere rastlamak mümkün. Endüstriyel stil, Loft tipi dairelerin yanı sıra Çiftlik Evi Stili, Bohem Stil, Modern Stil ve Rustik Stil gibi pek çok stille de son derece uyumlu şekilde çalışır.
Stilin renk paletinde nötr renkler, gri, siyah, bordo, kahverengi ve beyaz ön plandadır. Bu koyu renkler ortama gizemli bir hava katar ve endüstriyel tarzın beklentisi zaten budur. Renklerden kaynaklanan kasvetli havayı kırmak için ahşabın sıcaklığından faydalanılır. Aralara serpiştirilecek sıcak tonlu ve metalik renklerle ortamın soğukluğu eritilir.
Duvarlar endüstriyel stilin en önemli parçalarındandır. Mekanlarda başrol oyuncusu olarak taş, sıvasız beton veya tuğla duvarlar kullanılarak yaşanmışlık hissi desteklenir. Bu etkiyi uygun duvar kağıtları ile sağlamak pratik bir çözüm olarak değerlendirilebilir.
Genelde mobilyalar masif ahşap olarak karşımıza çıkar. Kitaplıklar, dekoratif sehpalar, konsollar düz hatlı ve cilasız ürünler olarak tercih edilir. Eskitilmiş yada geri dönüştürülmüş her şey rahatlıkla kullanılabilir. Metal, bakır, ve pirinç tasarım aydınlatmalar endüstriyel ev dekorasyonu için uygun tasarımlardır. Aydınlatma, parlak metal ürünler kullanılarak mekanın cazibe odağı haline getirilir. Metal aynı zamanda sandalye, koltuk ve aksesuarlarda da kullanılır. Kumaşlarda ise ağırlıklı olarak keten, çuval bezi, pamuklu kumaşlar ve deri tercih edilir, çoğunlukla desensiz ve sade olarak kullanılır. Her stilde olduğu gibi aksesuarlar tamamlayıcı unsur olarak Endüstriyel stilin de önemli bir parçasını oluşturur. Genel olarak büyük hacimli objeler tercih edilir. Örneğin ahşap kasalar, büyük duvar saatleri, mekanik parçalar, beton saksılar, büyük metal levhalar, haritalar, büyük posterler kullanılır.
Evlerimizde bu stili uygulamanın en keyifli yolu bir kahve köşesi oluşturmak olabilir. Salonunuzun veya mutfağınızın uygun bir duvarını tuğla görünümlü duvar kağıdı ile kaplayabilir, birkaç ahşap duvar rafı ve metal sarkıt aydınlatmalar kullanarak kahve köşenizi endüstriyel etkilere sahip parçalar ile oluşturabilirsiniz.
Instagram : @mimarzeynepeyuboglu