İyi Parti lideri Meral Akşener’in “İyi Parti, Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti ile üçüncü ittifak 25’ler, 30’lar alır. CHP ile HDP’yi de yan yana getiren bir ittifak modeli. Böyle bir önerme var ama faili meçhul kaldı” sözleri aslında muhalefetin gizlemeye çalıştığı seçim stratejisinin özetidir.
Daha önce Selahattin Demirtaş da “Eğer milliyetçi odaklar demokrasi ittifakına ısrarla engel olmaya devam edecekse HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak kurulabilir” demişti. Görünen o ki kameralar önünde farklı açıklamalar yapılsa da 3. ittifak masada. Ayrıntılardan bütüne doğru yürüyelim.
Demirtaş’ın “HDP’nin öncülüğünde” vurgusunu dikkate almayın. O işin hikâye kısmı. Demirtaş da bilir ki mevcut tabloda CHP’den başka hiçbir parti HDP ile açıktan ittifak yapmaz.
CHP-HDP ittifakında da bir sorun çıkmaz. Sorun çıkarma potansiyeli taşıyan sosyolojinin temsilcileri CHP’den tasfiye edildi. Bknz. Muharrem İnce’nin partisi.
Esas sorun, hedef kitlesi milliyetçi oylar olan İyi Parti’nin HDP ile görüntü verme riski. Bu riski aşmanın tek yolu İyi Parti’nin başını çektiği üçüncü bir ittifak oluşturmak. Böylece seçimde üç ittifak yarışacak.
Meşhur, bir taşla birden çok kuş vurma taktiği. HDP ile beraber CHP’ye de mesafeli duran milliyetçi-muhafazakâr seçmenin endişeleri giderilmiş olacak.
TBMM’de AK Parti-MHP’nin 301’i bulması engellenecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura bırakılacak.
Seçimi ikinci tura bırakabilirse HDP’yi yine görüntüde dışarda bırakarak bir araya gelecekler.
İlk turda Erdoğan’ın karşısında en yüksek oyu alan isim muhalefetin çatı adayı olacak. İttifakı oluşturan partilerin genel başkanları da ‘Başkan Yardımcısı’ ilan edilecek.
HDP mi? Onlar dışarıdan desteğe devam. Bkz.“Seçmen sandıkta ittifak yaparsa biz ne diyebiliriz? Altı milyon kişiye terörist mi diyorsunuz? Apo’nun kardeşini TRT’ye çıkarırken iyiydi değil mi?” tartışmaları ve 2019 yerel seçimleri.
Ve ikinci turda hep birlikte Erdoğan’ın karşısında güç birliği yapacaklar. Üçüncü ittifak denilen şey aslında daha önce ikisi bir arada, üçü bir arada, 3+1, vs. karşısına çıktıkları ama yıkamadıkları Erdoğan’ı bu kez devirmek.
Bunu istemeye, hedeflemeye elbette ki hakları var. Sonuçta adı üzerinde muhalefetler. İktidar olmayı tabii ki isteyecekler.
Ama sorun şu... Onlar Erdoğan’ı, birileri de Türkiye’yi devirmeye çalışıyor. Ve önlerinde engel olarak Erdoğan’ı görüyorlar.
Muhalefete küçük bir sır: Millet bu gerçeğin farkında. Bu stratejiye çok da bel bağlamayın.
Erdoğan’a muhalefet edeceğim derken Türkiye’ye muhalefet eden bir çizgideymiş gibi algılanmayın.
Babacan’ın itirafı
Pazar akşamı Halk TV’de tarihi bir itirafa imza attı Ali Babacan. 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın karşısına Abdullah Gül’ü çıkarmak için CHP ile birlikte çalıştığını söyledi.
Hatta “O işin tam göbeğinde” olduğunu anlattı.
Babacan’ın AK Parti’den istifa ettiği tarih 8 Temmuz 2019.
Erdoğan’ı devirmeye çalıştığı 2018 seçimlerinden sonra 13 ay daha AK Parti’de kalıyor!
Acaba neden bekledi, neyi bekledi?
Ağustos 2018 ve Mart 2019’da yerel seçime 1 hafta kala gerçekleştirilen kur saldırılarının Erdoğan’ı bitireceğini mi düşünüyordu? Hazır itiraflara başlamışken bunları da bir anlatsa…
Millet iyice görse, tanısa Fren Ali’yi.
Yetim gülerse dünya güler
Abdülhamit Mutlu. Genç bir kaymakam.
Görev yeri Araban’da “Güçlü kadınlar mutlu çocuklar” adını verdiği bir proje başlatmış.
Oyuncak üretiyor! Evet, yanlış okumadınız. Kaymakamlık olarak oyuncak üretiyorlar.
O oyuncakları da Türkiye genelindeki yetim ve öksüz çocuklarla, şehit ve gazi çocuklarına ücretsiz hediye ediyorlar.
Oyuncak deyip geçmeyin. Türkiye oyuncak pazarının büyüklüğü yıllık 2 milyar dolar. Çocukların elindeki oyuncakların yüzde 80’i ithal mal.
Araban’ın genç kaymakamı bunu kendisine dert edinmiş. İŞKUR ile birlikte mesleki eğitim kursları açmış. O kurslardan yetişen 75 kadın harıl harıl oyuncak üretiyor şu an. Kısa bir süre içinde bu sayı 150’ye çıkacak.
Kadınlar mutlu. Çünkü elleri ekmek tutuyor. Çocukların mutluluğunu anlatmaya zaten gerek yok.
Araban ekonomisini de canlandırmış oyuncak üretimi. İstihdam arttıkça üretim de artmış.
Üstelik sadece oyuncak üretilmiyor ilçede. Kaymakamlık bünyesindeki farklı birimlerde çocuk odası ve genç odası mobilyaları da yapıyorlar.
Onlar da tıpkı oyuncaklar gibi yetim, öksüz, engelli ve şehit çocuklarına ücretsiz yollanıyor. Hem de doğum günlerinde.
“Yetim gülerse dünya güler” diye bir söz var. Çocukları güldüren genç kaymakama da emekçi kadınlara da selam olsun.
Şu korona günlerinde geleceğe dair umutlarımızı tazeleyen böyle haberlere ihtiyacımız var.