Zafer Şahin

Zafer Şahin

zafer.sahin@kanald.com.tr

Tüm Yazıları

Önce İstanbul’dan ilginç bir mülakat hikayesi…

Kadıköy Belediyesi’nde 21 Ağustos 2021 günü “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği” sınavı yapılır.

6 kişilik müdür kadrosu için 35 personel sınava girer.

Tesadüf bu ya… 35 kişinin içinde belediyede vekaleten müdürlük yapan 6 kişi de vardır... İlginçtir bunlardan hiçbiri yazılı sınavda ilk altıya giremez.

Ancak 22 Ekim 2022’de gerçekleştirilen mülakat sınavında şans niyeyse bu 6 kişinin yanındadır!

Yazılı sınavda en yüksek puanı alanlar bir şekilde elenir. Mülakata sonuncu olarak giren personel de dahil belediyede vekaleten müdürlük görevinde olanlar asaleten müdür olur!

Haberin Devamı

Yazılı sınavın sonuncusu o tarihte CHP Genel Başkan Yardımcısı görevinde bulunan, bugün partideki değişimcilerin yanında saf tutan bir siyasetçinin eşidir.

Buraya kadar anlattıklarımız size yeterince ilginç gelmediyse lütfen yazıyı okumaya devam edin. Türkiye’nin nasıl bir tesadüfler ülkesi olduğunu gösteren daha ne tuhaflıklara şahitlik edeceksiniz.

Yazılı sınavda 86,6 puanla en yüksek ikinci puanı aldığı halde elenen personel hakkını aramak için yargıya başvurur.

Tam da o günlerde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun gündeminde de mülakat konusu vardır.

Kemal Bey, Van Büyükşehir Belediyesi’nde kadroya geçmek isteyen taşeron işçilerin mülakatta elenmesini Meclis kürsüsünden eleştirir ve sorar: “Bu kadar büyük vicdansızlık olur mu? Bunu yapanlarda din, iman var mı?”

Kadıköy Belediyesi’ndeki mülakat vakasını yargıya taşıyan personelle devam edelim…

Onun cezası büyüktür. Hem müdürlük hayallerinden hem mevcut görevinden olur. Sınavda 86.6 almanın bedelini sürülerek öder.

Yıl artık 2023’tür. Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsman) kamu kurumlarında mülakat sınavlarının kamera kaydına alınması uyarısında bulunur.

CHP Milletvekili Umut Akdoğan, Ombudsman’ın uyarısını gerekçe göstererek TBMM’ye soru önergesi verir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a kamu kurumlarının sınavlarında neden kamera ve görüntü kaydı alınmadığını sorar.

CHP’li vekilin sorusu yerinde ve haklı bir sorudur. Ancak CHP’li Kadıköy Belediyesi bu konuda farklı düşünmektedir.

Haberin Devamı

Mülakatta elenen personelin açtığı davada mülakat sınavının kamera ve ses kayıtlarını isteyen mahkemeye şu cevabı yollar belediye: İlgili yönetmelikte yapılacak olan sözlü sınavlarda görüntü ve ses kaydı alınmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple kayıt almadık!

Belediye kibarca “Yönetmelik benim yanımda, olan oldu artık” demektedir.

Gelelim bütün bu hikâyeyi neden anlattığımıza… Cumhurbaşkanı Erdoğan “Görevin getirdiği zorunluluklar dışında” şartını koyarak kamuda mülakatın kaldırılacağını açıkladı. Öğretmen adayları bu söze atıfta bulunarak “Biz de mülakatsız atanalım” diyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği çerçeveyi hatırlatıyor ve “En önemli meslek öğretmenlik. Öğretmeni seçerken hem akademik hem uzmanlığıyla ilgili alan bilgisini iyi tesis etmeliyiz” diyor.

Bakan mülakatla ilgili bu sözleri söylediği için günlerdir sosyal medyada adeta linç ediliyor! Cumhurbaşkanının “Görevin getirdiği zorunluluklar” ifadesi niyeyse görmezden geliniyor ve çocuklarımızı emanet edeceğimiz öğretmenlerin sadece yazılı sınavla atanması için bir baskı oluşturuluyor!

Haberin Devamı

Oysa Bakan Tekin de tıpkı Kadıköy Belediyesi gibi topu mevzuata, yönetmeliğe atıp işin içinden çıkabilir. Çünkü mevzuat “KPSS puanı sonrasında 3 katı aday mülakata davet edilir ve mülakat notuna göre atama yapılır” diyor. Ama Bakan’ın farklı bir yol haritası var.

1- Öğretmen atamalarında yüzde 100 olan mülakat etkisini yüzde 50’ye düşürmek istiyor.

2- Öğretmen adayı karşısına çıkacağı komisyon üyelerinin kim olduğunu bilmeyecek. Aynı şekilde komisyon üyeleri de önüne gelecek adayı toplantının geldiği gün öğrenecek. Yani torpil aramak gibi bir durum söz konusu olmayacak.

3- Mülakat süreci kamera kaydına alınacak. Adayın ders anlatma, iletişim, problem çözme ve tutum ile değerleri aktarabilme becerisi 4 ana başlıkta değerlendirilecek. Böylece adaletli ve şeffaf bir biçimde adayın notu ortaya çıkacak. Tüm değerlendirme detaylı bir kılavuzda yayımlanacak.

Tekin “İtiraz mekanizması açık. Biz kul hakkı yemek istemiyoruz. Başka önerisi, fikri olan varsa, ‘Şunu da yaparsanız içimiz rahatlar’ dedikleri neyse bize yazsın. Onu da koyalım mevzuata” diyor.

Son derece yapıcı ve çözüm odaklı bir çağrı bu.

Mülakat meselesini sosyal medya refleksleriyle hareket ederek çözemeyiz. Hem öğretmen adaylarının hem de devletin hassasiyetlerinin dikkate alınacağı bir uzlaşma zemini yakalansa fena mı olur?

Çocuklarımızı kime emanet edeceğimizi belirlerken kılı kırk yarmayacağız da ne yapacağız?