Ne güzel söylemiş Mehmet Akif Ersoy…
Tarihi “tekerrür” diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Türkiye tarihten hiç ibret almayan, ders çıkaramayanların siyasette, medyada, STK’larda “muhalif” etiketiyle köşe başlarını tuttuğu bir ülke. Bunların demokrasi anlayışları tek cümlelik: “Tamam iktidarlar seçimle belirlensin ama Erdoğan kazanmasın!”
Zihniyetleri bu olduğu için gözleri her dönem sokakta. Sandıktan çıkamayacaklarını bildiklerinden hep bir dış müdahaleyle -mümkünse ABD- seçilmiş iktidarların devrilmesini bekliyorlar.
Şu sıralar yine bilindik ezberlerin peşinde ateşle oynuyorlar. Türkiye’de kasım ayında sokağın hareketleneceğini, dış faktörlerin de ekonomik ve siyasi kartlarla devreye gireceğini, iktidarın bu dalgaya direnemeyeceğini düşünüyorlar.
Sonrası için ne mi planlıyorlar? Hesaplarına göre önce bir “Teknokratlar Hükümeti” kurulacak. Sonra da 2025 yılının ortalarında seçime gidilecek. Son dönemde dozu giderek artan-arttırılan Ekrem İmamoğlu-Mansur Yavaş kavgasına bir de bu açıdan bakmak lazım. Daha 5 ay önce 5 yıllığına belediye başkanı seçilen iki yerel yönetici muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olmak için neden bu kadar erken birbirlerini hırpalamaya başladı sizce? Seçim 2028 mayısında değil mi?
Türkiye daha önce Gezi’de,17-25 kumpasında, barikat teröründe, FETÖ darbesinde yaşadıklarına benzer bir konjonktüre doğru sürüklenmek isteniyor.
Başarılı olabilirler mi? En küçük bir şansları yok. Bu kirli plan da tıpkı öncekiler gibi boşa çıkarılır. Bizim millet tarihi bilmeyenlere onu bir kez daha yaşatmayı sever.
Harb-İş’in sesini duyan yok mu?
Rakamlar Harb-İş Sendikası Başkanı Alaattin Soydan’dan…
2023 ocak-2024 ağustos döneminde 4 bin 600 üyemiz emekli oldu. Aynı dönem 400 arkadaşımız ekonomik sıkıntılardan dolayı istifa etti.
2024 sonuna kadar 2 bin 300 üyemiz daha emekli olacak. 200 kadar istifa bekleniyor.
2 senede 7 bin 500 işçimizi kaybettik. Bu savunma sanayiinde çalışan işçilerin yüzde 35’i demek. Etki alanı olarak baktığımızda yüzde 70’dir kaybımız. Çünkü gidenlerin hepsi tecrübeli işçi.
Harb-İş işçisinin eline geçen para ayda 30-32 bin lira. Üstelik vergi dilimine girdikleri için yılın yarısından çoğunda bu rakamı bile bulmuyor maaşları. Askeri fabrikalar ve tersanelerde çalışan işçilerden bahsediyoruz. Gurur duyduğumuz savunma sanayii ürünlerinin imalatında görev yapıyorlar. Milyon dolarlık onarım, bakım hizmetlerini 30 bin lira maaşla halledip devleti ağır yüklerden kurtarıyorlar.
İşçilerin neredeyse tamamına yurt dışından yüksek maaşla teklifler geliyor. Gidenlerin yerini doldurmak da kolay olmuyor. Bir işçinin yetişmesi için en az 5-6 yıl gerekiyor. Usta işçilerimiz bir bir ülkeyi terk ediyor.
Harb-İş Başkanı Alattin Soydan “Milli savunma sanayiinde çalışan işçilerin ücretlerine refah payı ya da savunma sanayi primi adı altında ek ücret verilerek sorun çözülür” diyor.
Yetkililere duyurulur.