İran sınırında bir gün
Dünyanın da Türkiye’nin de gündemi Afganistan. Kitleler halinde ülkelerini terk eden Afgan göçmenlerin ellerini kollarını sallayarak Türkiye’ye girdikleri iddialarına her gün bir yenisi ekleniyor.
Peki, gerçek ne? Türkiye’nin sınırları iddia edildiği gibi yolgeçen hanına dönmüş durumda mı? Bu soruların cevaplarını bulmak üzere hafta sonunda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever ile beraber İran sınırına gittik.
Van’dan zorlu helikopter yolculuklarıyla ulaştığımız sınırdaki hudut karakollarında Mehmetçik 7/24 nöbette. Aylardan ağustos ama rüzgârın soğuğu gündüz saatlerinde bile adeta içinize işliyor. Çıplak gözle rahatlıkla görebildiğiniz İran tarafındaki karakollarda en ufak bir hareketlilik yok. Türkiye tarafında ise hummalı bir çalışma var.
Türkiye, 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması ile belirlenen İran sınırına yüksek duvarlar çekiyor. Bununla da yetinmiyor, o duvarların üstüne jiletli dikenli tel koyuyor. Bitmedi... Duvarı aşanı 4 metre derinliğinde, 4 metre genişliğinde hendekler bekliyor. Hendekten sonra akordeon gibi açılan tel üstü vane devriye giriyor. Tüm bu tedbirler sınırlardan içeri kimse girmesin, Türkiye düzensiz bir göç akınına maruz kalmasın diye.
Yeni inşa edilen gözetleme kulelerinde teknolojinin tüm imkânları kullanılarak sınırın her noktası 24 saat kontrol ediliyor. Dürbünler ve termal kameralarla kuş uçsa görüntü alınıyor. Sınırın karşı tarafındaki en küçük bir hareketlenmede Mehmetçik alarm durumuna geçiyor. İHA ve SİHA’lar da bu mücadeleye ayda 200 saat gözetleme uçuşu yaparak katkı koyuyor. İran sınırında 1 Ocak-15 Ağustos tarihleri arasında Türkiye’ye girişi engellenen 62 bin kişi var. Bu başarı işte bu çok katmanlı güvenlik tedbirleri sayesinde sağlanıyor.
Sosyal medyadaki yalan terörü kimsenin moralini bozmasın. Türkiye’nin sınırları Mehmetçik’in çelikten iradesi, azmi ve vatanseverliğiyle emniyet altına alınmış durumda. Sınır güvenliği öncelikle Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından sağlanıyor. Tarihin en büyük göç akınlarından biriyle karşı karşıya olduğumuz gerçeğinden hareketle komandoların arkasına Jandarma kuvvetleri konumlandırılıyor. Onlardan sonra ise devreye polis özel harekât giriyor. İnsan kaçakçılarının bir şekilde bu tedbirleri aşma ihtimaline karşılık ise Van Gölü ve çevresinde sürekli devriyeler geziyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın sınırın sıfır noktasında gerçekleştirdiğimiz sohbette dikkat çektiği şu husus önemli: 1 Ocak 2021 gününden itibaren bütün hudutlarımızda yakalananlardan İran’a tekabül eden 587 kişi. Hududu bir şekilde geçti ve tespit edildi ise bunlar “yakalama” olarak kayda geçiyor. Hududa doğru geldiği görülen ve ülke içine alınmayanlar ise “engellenen” sayılıyor. Yani güne iki kaçak düşüyor. Burada iddia edildiği gibi herhangi bir vahim durum yok. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi, bu “yalan terörü.”
Türkiye, terörün her türlüsüyle mücadeleye alışkın bir ülke. Eninde sonunda bu yalan terörüne de diz çöktürecektir. Sınırlardan girişi engellenen Afganların İran tarafında çekilen görüntülerini Türkiye’de çekilmiş gibi paylaşanlar, bunu siyasi malzeme haline getirenler Mehmetçik’in hudut karakollarında verdiği mücadeleyi görse eminim utanırlar. Tamam, siyaset yapıyorsunuz... Ama lütfen sosyal medya yalanlarıyla vatan nöbeti tutan kahramanların moralini bozmayın. Onların sizden tek beklentisi bu.
