Akşener’e “İttifak siyasetine karşıyım, her yerde kendi adaylarımızla seçime gireceğiz” dedirten ana sebep muhalif seçmendeki bıkkınlık ve kızgınlık.
Kılıçdaroğlu ekonomiye güvenerek belediyelerin tamamını yeniden alacağına ve koltuğunda oturmaya devam edeceğine inanıyor. Akşener ise seçmenin ekonomiye rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimindeki hezimetin faturasını hem kendilerine hem de İmamoğlu-Yavaş ikilisine kesmesinden endişe duyuyor. Bu yüzden CHP ve özellikle Kılıçdaroğlu ile yeniden ittifak masasına oturmak istemiyor.
İyi Partililere göre, muhalif seçmen aslında 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminden beri genel başkanlara kırgın ve küskün. İmamoğlu ve Yavaş gibi iki yerel aktör bu tepki sebebiyle muhalif seçmen tarafından bu kadar sahiplenildi.
2023 genel seçimlerinden sonra ise aynı tepkiyi İmamoğlu ve Yavaş için de hissediyor. Sonuçta ‘Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı’ sıfatıyla onlar da Türkiye’yi karış karış gezdi. Ve başarısızlıkta pay sahibi durumundalar.
Akşener’in dip dalga endişesi çok da yersiz değil. Tabii İzmir ve Ankara’dan birini CHP kendilerine bırakırsa yeniden ittifak masasına oturmaları da ihtimal dahilinde.
Maalesef Türkiye’de, özellikle de muhalefette siyaset böyle yapılıyor.
Not: İyi Parti’nin İzmir’i istediğini, Ümit Özlale’nin aday gibi çalıştığını, Ankara için de zemin yokladıklarını haftalar önce yazdık. Bizi yalanlamak için sıraya giren siyasetçiler ve gazetecilere selam olsun.
Kazanacak ittifak
Cumhur İttifakı yerel seçimde 2019’da kaybettiği İstanbul ve Ankara’dan birini bile geri alırsa muhalefetin süngüsü de siyasetin tansiyonu da iyice düşer. Koltuğa zamkla yapışan liderler bu kez arkalarına bile bakmadan siyaset meydanını terk eder.
Muhalefet elindeki büyükşehirleri yeniden kazanır, üstüne de birkaç tane daha eklerse sert bir erken seçim tartışması başlar. Ve genel seçime kadar da bu tartışma devam eder. (Bknz: 2019-2023 dönemi)
O sebeple Akşener ne kadar aksini söylese de ana gövdesini CHP ve İyi Parti’nin oluşturduğu, HDP’nin büyükşehirlerde dışardan destek verdiği Millet ittifakı yerel seçimde devam etmek zorunda. Hatta başarılı olmak için daha da genişlemeleri gerekiyor.
Sosyolog Mutlu Çınar’ın 2019 yerel seçimlerini analiz ettiği bir araştırması var. Siyasi partilerin neden ittifaklara muhtaç olduğunu, özellikle muhalefetin ittifakın kapsamını genişletmek dışında bir seçeneğinin bulunmadığını rakamlarla ortaya koyuyor. Özetleyerek aktaralım.
*2019’da 30 büyükşehirdeki 519 ilçe belediyesinin 288’ini (%55,5) AK Parti, 58’ini MHP (%11.18) kazandı. Bu belediyelerden 118’ini CHP (%22,73), 9’unu İyi Parti (%1,74) kazanabildi. Cumhur İttifakı adına kazanılan her 6 belediyeden 1’ini MHP, 5’ini AK Parti aldı. Millet İttifakında ise kazanılan 14 belediyeden 13’ü CHP’ye, 1’i İyi Parti’ye gitti. Millet İttifakı 30 büyükşehirden 11’ini aldı ama ilçeler ve belediye meclislerinde çoğunluk Cumhur İttifakında kaldı.
*Büyükşehir sınırlarındaki 519 ilçe belediye başkanından 374’ü yüzde 50’nin üzerinde oyla seçildi. 145 başkan ise yüzde 50’nin altında oy alarak koltuğa oturdu. Bu rakamlar ittifakların seçim sonuçlarına büyük ölçüde yansıdığı anlamına geliyor.
*AK Parti ve MHP büyükşehir sınırları içindeki 519 ilçede birbirlerine belediye başkanlığı kaybettirmedi. Ancak CHP ve İyi Parti ittifakı birçok ilçede birbirlerine seçim kaybettirdi. İyi Parti, Mersin’in Mut ve Bozyazı ilçelerini ittifak ortağı CHP’nin adaylarının aldığı oylarla kaybetti. Aynı şekilde İyi Parti’de CHP’ye tam 8 ilçede darbe vurdu. CHP’nin, Toroslar, Silifke, Gülnar, Aydıncık, Anamur, Pınarbaşı, Dalaman ve Ula’da kazanacağı belediyeler İyi Parti’nin çıkardığı adaylar sebebiyle başka partilere geçti. AK Parti’nin 984 oy farkıyla seçimi kazandığı Ula’da, İyi Parti 1879 oy aldı. MHP’nin 1886 oy farkıyla kazandığı Pınarbaşı’nda ise İyi Parti 3741 oy topladı.
*Saadet Partisi, CHP’ye 10, İyi Parti’ye 4 ilçe kaybettirdi. Demokrat Parti’nin CHP (6) ve İyi Parti’ye (6) kaybettirdiği belediye sayısı 12 oldu. Demokrat Parti ve Saadet’in ortaklaşa CHP’ye kaybettirdiği belediye sayısı ise 4. Bu partiler İyi Parti’ye de 2 ilçede darbe vurdu.
Sonuç olarak... Muhalefet ittifaka mecbur. Ama nasıl bir ittifak?
Genel seçimi “Kazanacak aday” tartışmasıyla geçirdiler... Emin olun bu seçimde de “Kazanacak ittifak” tartışmasına girecekler.
Göbeklitepe’den dünyaya
Tam 12 bin yıllık bir tarihe sahip.
Kültürün, medeniyetin, lezzetin merkez üssü…
2023 yılı İslam Dünyası Turizm Başkenti...
Şanlıurfa’dan bahsediyorum. Eğer 6 Şubat depremi yaşanmasaydı 2023 Şanlıurfa’nın yılı olacaktı. Kentin turizm gelirleri de ekonomisi de başka bir seviyeye çıkacaktı. Maalesef deprem buna izin vermedi. Ama Şanlıurfa’nın pes etmeye niyeti yok.
Bir grup gazeteciyle beraber takip ettiğimiz “1.Uluslararası Şanlıurfa Kültür ve Turizm Buluşmaları’nda” kentteki heyecanı gördüm. Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonuna THY’nin sponsorluğunda BAE, Fas, Malezya, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Rusya ve Almanya’dan onlarca turizm ve seyahat yazarı gelmişti. Bir o kadar yabancı influencer. Hepsi büyük bir merakla kurulan 160 standı geziyor, gördüklerini kameraya alıyordu.
Başkan Zeynel Abidin Beyazgül’ün Şanlıurfa’nın adını dünyaya duyurmak, kentin turizm potansiyelini harekete geçirmek için gösterdiği çaba desteği hak ediyor. Şanlıurfa diğer iller kadar depremden etkilenmedi ama yabancı turist bunu bilmiyor. Deprem bölgesinin normalleşmesi için bu tip etkinlikler çok önemli.
