Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu hafta köşemizi paralimpik yolculuğu Yüzüklerin Efendisi filmiyle başlayan Belçikalı para okçu Piotr Van Montagu ayırdık. İki kolu olmadan ve sağ bacağı engelli dünyaya gelen Montagu, dünyanın en iyi makaralı yay kullanan ok atıcılarından biri olma yolunda kendi çizgisini buldu. 
Van Montagu, Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’ndaki makaralı yay bireysel açık yarışlarında 9. oldu. Belçikalı para okçu nasıl yarıştığını ‘Yayı sol ayağımla alıyorum ve sağ omzumdaki göğüslüğüme takıyorum. Bu mekanizma, ağzımı hafifçe aralayarak oku çekebilmemi sağlıyor’ sözleriyle anlattığında kulağa basit geliyor. 
Ancak sporcunun bu basit betimlemesi, neredeyse tüm sporlar arasında benzersiz olan karmaşık tekniğin zorluğunu anlatmada kifayetsiz kalıyor. İki kolu olmadan ve sağ bacağı engelli dünyaya gelen Montagu, “Birinci aşamayı geçmek epey uzun zamanımı aldı. Okçuluk kulübü Cardinal Mercier’e (Braine-l’Alleud, Belçika’da) gelmem ve tek başıma ok atabilmeye başlamam arasındaki süreç yaklaşık üç yılımı aldı’ itirafında da bulundu.
Tam da bu yüzden, onu spora ilk çeken şeyin ne olduğu sorulduğunda, “kendini aşmak” şeklinde üzerine düşünmeye gerek dahi duymadan bir cevap vermesine hiç şaşırmamalı. Para okçu Montagu, bu hazır cevabına “Konsantrasyon ve kendine karşı verilen savaş” diye eklemeyi de ihmal etmiyor.
Montagu, kendi bedenine hükmetmekte ve kendi kendine öğrettiği teknikte ustalaştıktan sonra inanılmaz şekilde hızlı ilerledi. 33 yaşındaki sporcu, son iki yılda ok başına ortalama 9.4 puan aldı ve 2022 Avrupa Kupası şampiyonu oldu. Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları ve Roma 2022 Avrupa Para Okçuluk Şampiyonalarını ise 9. sırada tamamladığını hesaba katarsak, okun yaydan “tam da olması gerektiği” gibi çıktığında verdiği o memnuniyet hissine bağımlı olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Okların Efendisi
Dört yaşındayken, Belçikalı bir aile tarafından evlat edilene kadar, Polonya’da sorunlu bir aile ortamında doğan sporcu için okçuluk her zaman bir hedef değildi. Montagu’nun ilk aşkı tekerlekli sandalye futboluydu ve bunda oldukça iyiydi. Para okçu o dönemi ise şu sözlerle anlatıyor: “Yaklaşık 13 yıl boyunca ve de yüksek seviyede pratik yaptım. Birkaç Dünya ve Avrupa Kupasına katıldım. Hatta 2011’de Paris’teki Dünya Kupası sırasında dünyanın en iyi 2. oyuncusu seçildim.”
Ancak tüm bunlar, destansı fantastik roman ve sinema filmi üçlemesi Yüzüklerin Efendisi’nde yay kullanan, kahraman bir karakter olan Legolas’ın, Van Montagu’nun dikkatini çekmesinin öncesinde kalıyor. Belçikalı sporcu, gördüklerinden adeta büyüleniyor o dakikadan sonra yapacağı son şey, herhangi bir fiziksel engelin yoluna çıkmasına izin vermek oluyor.‘
Ayaklarım sizin elleriniz’ benzetmesinde bulunuyor ve ‘Ayaklarımla birçok şey yapabiliyorum. 80cm çapında ve 50m uzaktaki bir hedefe ok atmak da bunlardan biri’ şeklinde yaptığı sporu açıklıyor Van Montagu.
Erkekler makaralı yay dünya sıralamasında 8. sırada yer alan atlet, “Ok atmada güçlü yanımın kendime odaklanmak olduğu sık sık telaffuz ediliyor. Zayıf yönlerime gelince, baskı ve stres yönetimi diyebilirim. Bu konuda zihinsel bir eğitmenle çalışıyorum” diyerek eksik yönlerini de gözler önüne seriyor.