Yavuz Kocaömer

Cizre Engelsizler Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’nden bir mektup aldık. İlgisizlik, vurdumduymazlık, boş vermişlik, engellileri insan yerine koymama... Ne ararsan var. Mektubun her satırı birer ibret vesikası. Birlikte okuyalım:
“Cizre Engelsizler Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, engellilerin toplumda eşit yaşam koşulları içerisinde kanuni ve sosyal haklarını korumak; ekonomi, eğitim, barınma, sağlık, spor gibi ihtiyaçlarını gidermek ve hayata engelsiz, etkin katılımını sağlamak amacıyla hak ihlallerini izlemek, raporlamak, savunuculuk ve lobicilik gibi faaliyetler göstermektedir.
Cizre ilçemizde 7.000 engelli vatandaş mevcuttur. Bunların 1.200’ü 18 yaş altıdır. İlçemizdeki engellilerin yüzde 80’i açlık ve yoksulluk sınırında yaşamını sürdürmektedir.İlçemizde engelliler erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Engelli sayısı bu kadar fazla olmasına rağmen ilçede engellilere uygun bir tane araç bulunmamaktadır. Hal böyle olunca engelli bireyler bütün temel hizmetlerden mahrum

Geçtiğimiz hafta Polonya çok önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Avrupa’nın dört bir yanından ve okyanus ötesinden katılım gösteren özel sporcular, Krakow kentinde yapılan VIRTUS Avrupa Yaz Oyunları’nda kıyasıya yarıştılar. Dokuz branşta 18 ülkeden 600 sporcunun katılımıyla 16-24 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen Oyunlar’ın açılışında bir konuşma yapan Polonya Cumhurbaşkanı Paulina Malinowska-Kowalczyk, Oyunlar için duyduğu coşkuyu dile getirerek, olağanüstü bir spor bayramına ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. 

VIRTUS Başkanı Marc Truffaut da, ilkini 2018 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirdikleri Avrupa Oyunları’nın ikincisini daha geniş bir katılımla Polonya’da yapmış olmaktan oldukça mutlu olduklarını ifade etti. 16 Avrupa ülkesinin yanı sıra Avusturalya ve Ekvador’un da yer aldığı Avrupa Yaz Oyunları’na Türkiye ise yüzme ve masa tenisi olmak üzere iki branşta katıldı. Ve bu iki branşta özel sporcularımız madalya üstüne madalya kazandı.

Köşemizin düzenli takipçileri bilir, görme engelli sporuyla ilgili genellikle geçmiş federasyon başkanı ve yönetiminin yaptığı usulsüzlükleri burada dile getirirdik. Ama biz söyler, biz işitirdik! Nedense bu arkadaşımıza ve kendisiyle birlikte hareket eden suç ortaklarına hesap sorması gereken merciler kulağının üzerine yatardı. Neyse ki, son seçimde yönetim değişti ve yeni bir ekip göreve geldi. Önemli bir potansiyele sahip olduğumuz görme engelli sporumuz da skandallarla değil, her geçen gün yükselen başarı grafiği ile gündeme gelmeye başladı.
Son iki Paralimpik Oyunları’nda (Rio 2016 ve Tokyo 2020) Kadın Goalball Milli Takımımızın üst üste elde ettiği altın madalyalar hepimizin malumu. Kadın takımlarımız gerek büyüklerde, gerekse gençlerde dünyanın en iyisi olmayı sürdürüyor. Gittikleri her uluslararası organizasyonda kürsünün en üst basamağından inmiyorlar. İnanılmaz bir istikrar. Ancak ne var ki, bu sporcularımızın böylesine istikrarlı bir şekilde sürdürdükleri başarı zinciri

Paris 2024 programında, birinci günden madalya kazanan sporcular ve çeşitli sporlarla dolu iki yoğun hafta olacak. 28 Ağustos-8 Eylül 2024 tarihlerinde gerçekleşecek Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nın, 22 Para sporunda yarışacak 549 madalya etkinliği ile yoğun bir şekilde dolu olan 11 günlük yarışma programı açıklandı. Oyunların ayrıntılı 11 günlük spor programı ise 2022’nin sonlarında açıklanacak.   
Bu program, Paris 2024 ve Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC), spor hareketi ve özellikle Uluslararası Federasyonlar ve Olimpik Yayın Hizmetleri (OBS) ile birlikte kamu alanındaki aktörleri içeren uzun bir iş birliğinin sonucu. Olimpik ve Paralimpik Oyunları için ‘Bakanlıklararası Delegasyon’ ile ulaşım operatörü ‘Île-de-France Mobilités’ çalışmalara önemli katkılarda bulundular.   
Amaç, hem sporcular hem de seyirciler için mümkün olan en iyi deneyimi sağlamak.   
Tüm sporcuların Paralimpik Oyunları Açılış Töreni’nden en iyi şekilde yararlanabilmeleri

Bildiğiniz gibi her yıl 21 Mart’ta ‘Dünya Down Sendromu Günü’ kutlanır. O gün tüm ülkelerde çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenlenir. Down Sendromu’nun bir hastalık olmadığı, sadece bir kromozom anomalisi olduğu konusunda bilinçlendirme toplantıları yapılır. Zira, down sendromlularla ilgili hemen hemen tüm toplumlarda baş edilmesi gereken önyargılar, hastalıklı bakış açıları mevcuttur. Bu nedenle 21 Mart’ı Birleşmiş Milletler bu özel insanlara ayırmıştır. 
Bütün bunlar insanlık adına güzel hasletler tabi. Ancak bir de madalyonun diğer yüzü var. Onlar bir gün değil, hep aramızdalar! Down sendormluları yılda bir gün mü hatırlamalıyız? Onları daha iyi tanımamız, anlamamız, içselleştirmemiz, aramıza katmamız; onların farkına varmamız için bir günümüzü mü ayırmalıyız? Elbette hayır. 
Biz down sendromlulara yılda bir günü layık görürken, onlar yılın 365 günü var olduklarını ispatlamak için çalışıyorlar. Hayatın her alanında becerilerini sergiliyorlar. En

1990’lı yılların sonuna doğru engelliler yavaş yavaş evlerinden çıkıp spor alanlarına akın etmeye başladığında takım sporlarında ilk organize olan tekerlekli sandalye basketboluydu. Burada bir parantez açıp yeri gelmişken bu süreçten çok kısa bahsetmek istiyorum. 2000 yılına kadar bütün engelli spor branşları tek federasyon çatısı altında faaliyet gösteriyordu.
Yeni binyılda ise bu konuda ben ve ekibim tarafından büyük bir devrime imza atıldı. Engelli sporları, benim federasyon başkanlığım sırasında 4 federasyona bölünerek daha organize, daha profesyonel bir anlayışla yollarına devam ettiler. Ki olması gereken de buydu. O zaman ekip arkadaşlarımla beraber bu devrime öncülük ederek ülkemizin engelliler sporunda önünü açan bir atılıma imza atmaktan dolayı da çok mutlu ve gururluyuz.
Federasyonların 2006 yılında özerkleşmesinden sonra da art arda başarılar gelmeye başladı. Bu başarılara imza atan branşlarımızın başında da engelliler sporunun lokomotifi diyebileceğimiz tekerlekli sandalye basketbolu geliyor. Gerek kulüpler gerekse milli takımlar

Pandemi nedeniyle Tokyo 2020’nin 2021’de yapılması Olimpik ve Paralimpik Oyunlar arasındaki dört yıllık süreyi üç yıla indirdi. Zaman kısaldı, takvim sıkıştı. Bu da Paris 2024 Oyunları için kota mücadelesi veren sporcuları yoğun bir programın içine soktu. Bu nedenle 2022 ve 2023 Olimpik ve Paralimpik hayali kuran sporcular için büyük önem taşıyor. Performanslarını en üst düzeye çıkarmak için canla başla çalışıyorlar. 
Onların giderek yükselen performansı da Dünya ve Avrupa Şampiyonlukları gibi diğer büyük başarıların kapısını aralıyor. Bize düşen ise her zaman olduğu gibi iştigal alanımız içindeki para sporcularımızın elde ettikleri başarıları sizlere aktarmak oluyor. Önce tarihi başarıların geldiği yüzmeden başlayalım:
- Sümeyye’den Dünya Şampiyonluğu, Sevilay’dan iki gümüş
12-18 Haziran’da Portekiz’in Madeira Adası’nda düzenlenen Para Yüzme Dünya Şampiyonası’na Sümeyye Boyacı ve Sevilay Öztürk damga vurdu. 70 ülkeden 600 sporcunun katıldığı

Hatırlarsanız, geçtiğimiz hafta bu köşede ‘Yaşarken onore edilmek’ başlığıyla bir yazı kaleme almış ve adıma düzenlenen ‘Yavuz Kocaömer 4. Masa Tenisi Türkiye Şampiyonası’nın duyurusunu yapmıştım. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun şahsıma karşı göstermiş olduğu bu kadirşinaslıktan ötürü çok mutlu olduğumu ifade etmiş ve başta Sayın Başkan Birol Aydın olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerine şükranlarımı iletmiştim.
İşte, beni yaşarken onore eden şampiyona geçtiğimiz hafta sonu (5-7 Haziran) İstanbul Güngören’de Tozkoparan Spor Salonu’nda yapıldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen özel çocuklarımız adıma düzenlenen şampiyonayı tam bir spor festivaline dönüştürdüler. Açılış törenleri Eram Fatih Özel Eğitim Meslek Okulu Folklör Ekibi’nin muhteşem gösterileriyle renkli anlara sahne olurken, benim için hazırlanan kısa film gösteriminde oldukça duygulandım ve yaşarken taltif edilmiş olmanın gururunu bir kez daha yaşadım.
Şampiyo