Ekonomi yavaş adımlarla da olsa giderek kötüleşiyor:
-Bu yıl büyüyoruz ama tüm dünya büyüyor. Ancak bizim büyümemiz, gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altında kalacak. Küresel rekabetimizi ve üretimimizi arttıramıyoruz.
- Avrupa ülkelerinde ekonomi bozuluyor. Halen nispeten iyi görünen ülkeler de, diğerlerine yardım etmek yüzünden istenilen büyümeyi yakalayamayacaklar. Dolayısıyla, bizim Avrupa ülkelerine olan ihracatımız düşecek. Avrupa dışındaki ülkelere olan ihracatımızı arttıramazsak, bu gelişme üretimimizin de düşmesine neden olacak.
- Bizimkilerin açıklamalarının aksine, enflasyon gittikçe artacak. Yalnız bizde değil, zor durumdaki kuruluşlara yapılan devlet yardımları nedeniyle artan küresel likidite, tüm dünyada enflasyonu yükseltecek.
- Gelişmekte olan ülke merkez bankaları, faiz oranlarını gelişmiş ülke merkez bankalarından önce yükseltecek. Bu konuda IMF baskısı da oluşacak. Merkez Bankamız da giderek faizleri yükseltmek zorunda kalacak. Artan enflasyon ve yükselen faizler, yeni yatırımları ve büyümeyi engelleyecek.
- Gelişmekte olan ülkelerin paraları değer kazanmaya devam edecek. Biz de bu gelişmeden payımızı alacağız. Kısacası, Türk Lirası mevcut değerli durumunu koruyacak; kurlar artmayacak. İthalat artacak. Üretmek yerine, ucuz ithal malı kullanacağız.
- Büyüyen küresel likidite, bizde yükselen faizler ve değerli Türk Lirası, yabancı yatırımları ülkemize getirecek. Yabancı yatırımın büyük çoğunluğu, borsaya ve tahvile gelecek. Borsa yükselecek ama üretim artamayacak.
- Hükümet artan döviz likiditesi ve yabancı baskısı nedeniyle, özelleştirmelere yeniden başlayacak. Elde kalan büyük ve kârlı işler satılacak. Bu satışlardan elde edilecek gelir, borçların faizlerini ödemede kullanılacak. Bütçe açıklarının artmaması için, anlaşmamız olmasa bile IMF tarafından yapılan baskılar nedeniyle, özelleştirme gelirleri yeni yatırımlara yönlendirilemeyecek. Sonuçta, para gelse bile üretim artmayacak, büyüme olmayacak.
İşsizlik yüzde 14
Üretim artmazsa, işsizlik düşmez. Küresel gelişmeler ve ekonomi yönetiminin tercihi nedeniyle, bu yıl da üretmeden tüketeceğiz. Üretim artmadığı için, işsizlik yüksek seviyelerini koruyacak. Dışardan para gelmesi sonucu ekonomik göstergeler iyi olacak ama büyüme istenilen ölçüde artmayacak; işsizlik istenilen seviyelere düşemeyecek.
Artan işsizlik nedeniyle oluşması ihtimali olan sosyal dengesizlik, kaçınılmaz olarak baskı rejimi arttırılarak önlenmeye çalışılacak.
Durumumuz, hayırlara vesile olsun.
