Merkez Bankası İdare Merkezi, muhtemelen 3 yıl içinde İstanbul’a taşınacak. Bunun için, kendisine yakışır yeni bina yapılacak. Bu bina pahalıya çıkacak. Önce mimari çizim, sonra ihale, sonra da inşaat bitirilecek. Yapılacak inşaat sıradan olmayacak. İnşaatın bodrum katlarında, para ve kıymetli değerleri saklamak üzere, bir veya birkaç şambrfort bulunacak. Şambrfort kapıları ithal edilecek.
Bodrum katlarına para taşınması amacıyla özel olarak imal edilen ağır vasıtalar gireceği için, yükseklikler ve güvenlik tedbirleri buna göre belirlenecek. Merkez Bankası’nın beyni sayılan, günlük para ve döviz müdahalelerin gerçekleştirildiği, açık piyasa işlemlerinin yapıldığı, ülke dövizlerinin yönetildiği, alım-satım odasının da (dealing room) İstanbul’a taşınması zorunluluğu var. Yine, Banka’nın kendi bilgisayar sistemleri ve bankalararası ödemelerin gerçekleştirildiği fon transferi bölümleri var.
Bu bölümlerde çok yoğun teknoloji kullanılıyor. Sistemlerin bir süre durdurulma olasılıkları yok. Bu nedenle, bire bir aynılarının veya daha üst düzey teknolojide olanlarının İstanbul’daki yeni binaya kurulması ve bir hafta sonu veya tatil döneminde, taşınmanın gerçekleştirilmesi lazım.
Yaklaşık 2000 kişi işe alınmalı
Taşınma maliyeti bu kadarla da bitmiyor. Yaklaşık 2000 kişinin işe alınması lazım. Çünkü, devlet memuru olduklarından, mevcut kadronun görevine son verilmesi son derece zor. Üstelik, bir bölüm yöneticiye ek ödenek verilerek, İstanbul’da çalışmaları özendirilecek.
Kısacası, Merkez Bankası’nda şu anda yaklaşık 2000 kişi gizli işsiz iken, bu sayı 3 yıl içinde yaklaşık 4000’e çıkacak. Bütün bunlar da sorunları çözmüyor. Bankaların hemen hepsinin genel müdürlüğü Avrupa yakasında. Bu nedenle, bankalar, Merkez Bankası ile yüz yüze görüşmek istediklerinde, Anadolu yakasına taşınacaklar.
Merkez Bankası yöneticileri ise, TBMM, hükümet, Başbakan, bakanlar, Hazine, Maliye ve IMF ile görüşmek, Banknot Matbaası’nı denetlemek için Ankara’ya gidecekler.
Karşılıksız para basacak
Merkez Bankası’nın taşınma masrafı 400-500 milyon doları bulur. Bunun üzerine de çıkabilir. Peki, bu masrafı kim karşılayacak?
Merkez Bankası, prensip itibariyle kâr etmiyor. Kâr etse bile, bu kâr Hazine’ye devrediliyor. Hisse senedi sahiplerine hemen hemen hiç kâr payı verilmiyor. Bankanın göstermelik bir bütçesi var.
Para ihtiyacı oldukça, Banka Meclisi kararıyla ek bütçe yapılıyor. Kısacası, Merkez Bankası, kendi harcamaları için, karşılıksız para basıyor. Karşılıksız para basılması, çarpan büyüklüğüne göre, 3-5 misli parasal etki yaratıyor. Bundan enflasyon da etkileniyor.
Kısacası, taşınma masrafları da karşılıksız para basılarak karşılanacak. Bu gelişme, ilave enflasyonist baskı yaratacak. Enflasyonist baskının azaltılması için, ek açık piyasa işlemi yapılması gerekiyor. Bu da faizlerin daha da yükseltilmesi anlamına geliyor.
Sonuçta, Merkez Bankası’nın taşınma masrafları 3-5 katıyla halkın sırtına yüklenmiş ama hükümet iddiayı kazanmış olacak.