Hiç tartışılamaz denilen “cumhuriyet” rejimini tartışıyoruz. Aslında, tartışılan Atatürk Cumhuriyeti ve Atatürk. Değiştirilmesi bile teklif edilemeyen anayasa maddeleri, arkasından dolanılarak değiştirilmeye çalışılıyor. Kararı iptal eden Anayasa Mahkemesi’nin, yasayı iptal yetkisinin olup olmadığı bile tartışmaya açıldı.
Atatürk Cumhuriyeti sorgulanıyor. “İkinci Cumhuriyetçiler” denilen bir aydın kesimi ortaya çıktı; varsa eksikleri tamamlayacakları yerde, mevcut “cumhuriyet” rejimini önce yıkıp sonra yenisini kurmak istiyorlar. Bu durum da Atatürk Cumhuriyeti’ne son vermek ve şeriat düzeni kurmak isteyen gericilerin ekmeğine yağ sürüyor.
Atatürk Cumhuriyeti’ne yapılan saldırılar, maalesef, “demokrasi” kisvesi altında yapılıyor. Atatürk’ün kurduğu, yerleştirildiği her şey değiştiriliyor; tartışmaya açılıyor. Örneğin, Merkez Bankası İstanbul’a taşınıyor. Sıra, başkentin İstanbul’a taşınmasına geliyor. Hükümet çekilse bile, “çarpışarak çekilme” prensibini benimsemiş. İkinci bir “Şeyh Sait” isyanı yaşanıyor. Bu isyan, Musul’u kaybetmemize neden olmuştu. Bakalım, bu seferki kayıplar ne kadar olacak?
Atatürk Cumhuriyeti,
a) Anayasa’nın değiştirilmesi teklif bile edilemeyen maddeleri,
b) Her şey için değil ama, belli dönemlerde “halk oyu”na dayanan parlamenter demokrasi,
c) “Güçler Ayrılığı Sistemi”ne dayanıyor.
Şimdi, “lider sultası” altında uygulanan, milletvekillerinin “trenden inenin bir daha binemeyeceği” tehdidi altında bulunduğu bir demokrasi uygulanıyor. Yapılmak istenen, bu “aksak demokrasi” kullanılarak, Anayasa’nın değiştirilmesi bile teklif edilemeyen maddelerinin değiştirilmesi ve “Güçler Ayrılığı Sistemi”nin rafa kaldırılması.
“Güçler Ayrılığı” sayesinde, cumhuriyetin prensiplerine aykırı kararlar sorgulanıyor, denetleniyor. İşte, Anayasa Mahkemesi, bu görevini yaparak, yapılanlar eğer Anayasa’ya aykırıysa AKP’yi kapatacak.
Demek ki, her şeyden önce, “Aksak Demokrasi”mizi sorgulamalıyız.
Fethiye belediyesi’nden cevap
Geçen hafta konu ettiğimiz, Fethiye Belediyesi’nin denizi kirlettiği konusundaki yazımıza, Belediye Başkanı Behçet Saatçi bir duyarlılık örneği göstererek cevap verdi. Başkan, kısaca diyor ki:
“İlçemizdeki resmi kurumlar, uyum içinde, koordineli olarak görevlerini yerine getirmektedirler. Belediyemizin gerçekleştirdiği altyapı yatırımları ve tesisleri, çevreye gösterdiği duyarlılık nedeniyle, Türkiye ve Avrupa’da ödüllendirilmiş ve örnek gösterilmiştir. İlçe merkezinde yer alan koylarda denize güvenli ve sağlıklı bir şekilde girilmektedir.
Körfeze dökülen derelerin temizliği ile ilgili olarak, Belediye ve DSİ arasında bir protokol yapılmıştır. Bahse konu rusubat kirliliği, Çalış-Fethiye arasında yolcu taşımacılığı yapılan alanın çok sığ olması nedeniyle, derinleştirme çalışmaları esnasında çıkan çamurun nakli aşamasında meydana gelmiştir.”