Ekonominin yönetimi çok iyi; sosyal sistemin yönetimi çok kötü. Merkez Bankası, ekonomideki likiditeyi arttırmak için, devlet tahvili ve döviz alıyor. Bu sayede, Hazine daha rahat ve ucuza borçlanabilecek. Merkez Bankası, açık piyasa işlemleri veya döviz satışı ile gerekli durumlarda piyasadan daha rahat para çekebilecek. Bu sayede, ekonomiye taze para gireceği için yatırım artacak, işsizlik azalacak.
Dünyadaki gelişmeler de ekonomi yönetimine yardım ediyor. Avrupa Birliği’ndeki ülkelerde yaşanan ekonomik sıkıntılar, kaçınılmaz olarak ülkemizin kredi notunun yükselmesi sonucunu doğuracak. Amerikan Merkez Bankası (FED)’nın faiz yükseltmeye başlaması da, ABD’deki ekonomik gidişin yukarı doğru ivme kazandığını gösteriyor. Faiz yükseltilmesine borsaların ilk tepkisi pozitif olmasa da, faizlerin daha da yükseltilebileceği düşünülerek, borsalar yeniden tırmanışa geçecek. Öte yandan, 2000 krizi sırasında bankacılık sistemimizi temizlemiş olmamız, ekonomi yönetimine ve Hükümet’e büyük pozitif katkı sağladı. Özelleştirmeler, yabancı sermaye girişi ve borç yönetimi başarılı.
Ekonomide her şey iyi giderken, Hükümet’in sosyal sistemi yönetmekte başarılı olmaması anlaşılır gibi değil. Sağlık sektörünü birbirine kattılar. Üniversitelerle, medya ile ve askerle bir ortak uzlaşı noktası bulamadılar. Meclis, kavga arenasına dönüştü. IMF ile bir ileri bir geri manevra, güveni sarstı. TEKEL işçileri sorunu anlaşılmaz biçimde tırmandırıldı. Şimdi de, yargı sistemiyle oynuyorlar. Ne yapılmak istenildiği de anlaşılamıyor. Hükümet, sosyal sistemi ve insanlarımızı çok yoruyor.
Borçlar nasıl yönetiliyor?
9 Şubat tarihli “Borçlar Nasıl Yönetiliyor?” konulu yazımla ilgili olarak, Hazine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Sayın M. A. Akçay, bir ileti gönderdi. Yazımda “Kişilerden alınan borçlar var; bunlara Hazine garanti veriyor ve alan kurum ödemediği için Hazine borcu üsleniyor” demiştim.
Akçay haklı; doğrusu “kişilerce alınan borçlar var;Ö” olacaktı. Akçay diyor ki: “Alt başlık altında KİT’ler, İGDAŞ, İZGAZ ve İstanbul Olimpiyatları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu takip edilmektedir. Bunlar kredi alınan kişi ya da kurumlar değil fakat kredi kullanan kişi ya da kurumlar, yani bizim lehine Hazine Geri Ödeme Garantisi verdiğimiz kurumlardır. Yazınızda belirttiğiniz üzere kişilerden alınan borçlar değildir. (Kişilerce alınan borçlar için, Hazine’ce sağlanan garantilerdir.) Bu kuruluşların Hazine garantili dış borç stoku 2009/3Ç itibariyle 1.274 milyon ABD doları olup, yılsonu itibariyle finansal olmayan kuruluşlar tarafından 200 milyon ABD doları ödemesi yapılmış, bu tutarın 121 milyon ABD doları Hazine tarafından üstlenilmiştir.”