Yunanistan’daki bütçe açığı 18 milyar euro’ya ulaştı. Yıl sonu bütçe açığı hedefi olan 19.8 milyar euro’da açığın tutulabilmesi neredeyse imkânsız. Alınan tedbirlere bağlı olarak ekonominin küçülmesi, vergi gelirlerini düşürmeye başladı. Dolayısıyla, bütçe açığının hedef tutturması olanaksızlaşıyor. Yunanistan’da uygulanan politikalara karşı olanların sayısı 9/10’a ulaştı. Araştırmalar, Ana Muhalefet Partisi’nin oylarının İktidar Partisi (PASOK)’ni % 4 geçtiğini gösteriyor. Avrupa Birliği(AB) yardım etmezse, Yunanistan ekim ayı içinde iflas edecek.
-AB’deki krizi rahatlatmada kaçınılmaz olarak Almanya öncü rol oynuyor. Bu durum, Almanya’nın kurtarma operasyonlarına katılım payını da yükseltti. Katılım yükü, 123 milyar euro’dan 211 milyar euro’ya yükselmek durumunda kaldı. Almanya’nın bu fedakârlığına rağmen, Yunanistan’daki dar boğazın aşılamayacağı anlaşılınca, iç politika karıştı. Kurtarma planlarının bir “B planı” olmaması Başbakan Merkel’i zorluyor. Merkel şimdiye kadar, 6 eyaletteki seçimleri kaybetti ve kaybetmeye de devam ediyor. Almanya’da halkın % 53’ü, alınan kurtarma kararlarına karşı.
- Ağustos ayından başlayarak Almanya hariç Avrupa’nın bütün büyük ekonomilerinde büyümenin yerini küçülme aldı. İngiltere, Fransa ve İtalya’da son aylarda gittikçe azalan büyüme trendi negatife döndü. İmalat sektöründeki global büyüme oranının Haziran 2009’dan beri en düşük seviyeye inmesi ve artık artma trendine girememesinin ardında, AB’deki kriz var. Bu nedenle de bütün dünya, krizin bir an önce çözülmesi veya bir plan üzerinde uzlaşılması için AB’nin büyük ülkelerine ve AB Merkez Bankası’na yükleniyor.
AB’ye ihracat oranı % 46’ya indi
AB’de yaşanan krizin Türkiye’ye etkisi az olmayacak. Ama, baş edilebilir durumda:
- Türkiye’nin AB’ye ihracatı 2007’de toplam ihracatın % 56’sı iken, 2010’da % 46’ya indi. Bu oranın daha da küçülmesi beklenebilir. En olumlu varsayımlar altında bile, Türkiye’nin AB’ye olan ihracatının % 5 düşeceği anlaşılıyor. Rakamlara olumsuz yaklaşanlar, düşüşün % 15’i bulacağını söylüyor. Ortalama olarak ise, AB’ye olan ihracatımızın % 7.5 düşmesi ve toplam ihracat rakamımız içinde ancak % 44.5’lik bir orana ulaşması öngörülüyor. Türkiye, ihracatta mutlaka başka ülkelere yönelmek durumda.
- 2002-2010 yılları arasında Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlar toplamının % 73’ü Avrupa ülkelerinden geldi. Bu oran da ciddi ölçüde düşecek. Özelleştirmelerdeki başarısızlıklar da bunun bir kanıtı. Gerek AB’den gerekse diğer ülkelerden gelen yabancı yatırımlarda da düşmeler yaşanacak.