Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Siyasi Hoşgörü (PC)” kavramı, ilk kez 1960’lı yıllardaki feminist hareket sayesinde, politikacıların gündemine girdi. “Siyasi Hoşgörü” kavramının İngilizcedeki karşılığı “Politically Correct (PC)”. Demokratik yönetimlerde, son yıllarda çok önem verilen bu anlayış, kadın-erkek, zenci-beyaz-sarı, eşcinsel, sakat-sağlam, şişman-zayıf, İngiliz-Alman-İtalyan-Türk v.s., Müslüman-Hıristiyan-Yahudi v.s. gibi ayrımcılığa gitmeden, herkese eşit davranılması gerektiğini söylüyor.
PC anlayışı nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi, gündeme getiriyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin gündemine ve siyasetçilerimizin dünya görüşüne pek sığamayan PC anlayışı, azınlık haklarının korunmasından, kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmasına; hayvan haklarına; ana sütünün öneminden, sporcuların sakatlanmasının önlenmesine; küresel ısınmadan, trafik sorununa; kölelikten, açlık sorununa; uzay kirlenmesinden, telefonların dinlenmesine; karaların azalmasından, kontrolsüz nüfus artışına; ormanların yok edilmesinden, biyolojik dengenin bozulmasına; polis devletinden, başka ülkelerdeki toplum hareketlerine katkı sağlamaya kadar bir çok konuda farkındalık yaratılmasını ve politik tedbir alınmasını öngörüyor.
Başka ülkelere askeri veya parasal destek sağlayarak müdahale edilmesi biçiminde kendisini gösteren “yeni emperyalizm” biçimi, ihalelerde çıkar sağlamak için özellikle büyük şirketlerin vazgeçemediği rüşvet operasyonları, Yugoslavya’da yapılan “etnik temizlik” benzeri vahşet, 11 Eylül 2001’de gündemimize giren “yeni terörizm” şekli ile mücadele, korkmadan ve haksızlık yapılmayacağına güvenerek yargı hakkına sahip olma zarureti gibi bir çok konu, PC anlayışının kapsamına giriyor.
Dostlar alışverişte görsün
Bizde hem iktidar hem de muhalefet partileri, zaman zaman bu sorunlara değiniyorlar; ama “oy kaygısı” ile. Oysa, PC anlayışı artık, “demokratik bir ülkede yaşamanın olmazsa olmaz şartı”. “Dostlar alışverişte görsün” misali davranışlar sergileniyor. Baksanıza, kızlarla erkeklerin yan yana gelmesi bile eleştiriliyor. Çeşitli önerilere rağmen, siyasette yıllardır “etik değerler endeksi” oluşturulamadı.
Ekonomiye yansıma...
Artık, gelişmiş ekonomilere sahip demokratik ülkeler, “Gayri Safi Milli Mutluluk Endeksi (GSMME)” yayınlıyor. Bu endekse göre (2006), mutluluk endeksi en yüksek insanlar, Vanuatu (Pasifik adası), Butan, Kolombiya ve Kostarika’da yaşıyor. Bu ülkelerde, kişi başına düşen milli gelir de yıllık 20.000 doları aşıyor; ama aynı gelir seviyesini tutturan bir çok ülke, onların gerisinde. Örneğin, ABD ve İngiltere bu listede gerilerde yer alıyor. “Polis devleti” uygulamaları, yaşam hakkını engelleyen tedbirler(kürtaj gibi) ve suç oranı, GSMME’yi ciddi biçimde etkiliyor.
Artık, ekonomi sadece para ile ilgili tedbirler anlamına gelmiyor. Bu nedenle, ara sıra siyasi yazılar da yazıyorum.