Nicolas Hagger’in geçen ay çıkan “Gizli Amerikan Rüyası (The Secret American Dream)” isimli kitabı, Amerikan hükümetlerinin bir süreden beri Dünya düzenini kökten değiştirecek adımlar attığını iddia ediyor. Başkan Bush tarafından başlatılan ve Başkan Obama ve yakın çevresi tarafından da sürdürülen yeni plan başarılı olursa, ülkeler arası savaşlar bitecek; küresel ısınma ile ilgili ciddi tedbirler alınacak; dünyamızın en önemli problemi sayılan fakirlikle savaşılacak; koruyucu hekimlik uygulamaları ile dünya çapında hastalıkların önlenmesi gündeme gelecek. Bütün bunların gerçekleşmesi, ABD’nin liderliğinde bir “dünya devleti” kurulması veya benzeri bir işbirliği oluşturulması sayesinde olacak.
Kitap, bir zamanlar Rothschild ve Rockefeller aileleri tarafından kontrol edilmeye çalışılan ve birçok komplo teorisinde konu edilen “dünya devleti” anlayışının tamamen çöktüğünü iddia ediyor. Bu çöküşün en önemli nedenlerinden birisi, bu iki meşhur ailenin artık birbiri ile işbirliği yapmak yerine, rakip olmayı seçmeleri oldu. Örneğin, Meksika Körfezi’nde BP’nin neden olduğu petrol sızıntısını bahane ederek, Rockefeller grubunun BP’de küçük ortak durumunda olan Rothschild grubunu sindirmek istediği iddia ediliyor. Bilindiği gibi, İngiliz Hükümeti 1987 yılında British Petroleum’daki hisselerinin önemli bölümünü satmış ve şirket bu iki büyük grubun şemsiyesi altına girmişti. Meksika Körfezi’ndeki arama Rothschild grubuna bağlı olarak yapılıyordu.
Obama Körfez’e müdahale etti
Başkan Obama’nın Haziran 2010’da aldığı Meksika Körfezi’ndeki petrol aramalarını durdurma kararı, temmuz ayında New Orleans mahkemesi tarafından iptal edildi. Rockefeller grubu, böylelikle hem Rothschild grubundan kurtulmuş hem de Meksika Körfezi’nde petrol arama imtiyazını tek başına eline geçirmiş oluyordu. Doğal olarak, bu seferki sondajlarda BP adı kullanılmayacaktı.
Rothschild grubu Avrupa’da güçlü
Rockefeller grubunun Rusya üzerinde etken olması, Rusya kaynaklı yapılan petrol ve gaz boru hatlarının şekillenmesinde ABD’nin ciddi etkisi olduğunu açıklamaya yetiyor. Bu nedenle, Türkiye’den geçerek Avusturya’ya kadar uzanacak olan Nabucco boru hattının inşasını engellemeye Rothschild grubunun gücü yetmeyecek. Ancak, Azerbaycan ve Gürcistan petrol ve gaz kaynakları üzerinde halen Rothschild grubunun söz sahibi olduğunu da göz ardı edemeyiz. Rothschild grubunun kontrolü altında çalışan Goldman Sachs yatırım bankasının karşılaştığı zorluklar da, bu rekabete bakılarak açıklanabilir.
Kısacası, Rockefeller ve Rothschild tarafından yönlendirilen ve artık ömrünü doldurmuş bulunan eski “dünya devleti”, tamamen dünya doğal kaynaklarının paylaşımı üzerine oturuyordu. Başkan Bush’un bahsettiği Yeni Dünya Düzeni (New World Order) ise, büyük ölçüde ABD tarafından yönlendirilecek ve tüm kötülüklere karşı çıkacak.