Eskiden, en çarpıcı hükümet eleştirileri sanatçılar tarafından yapılırdı. Demirel’i eleştiren tiyatro eserleri, acımasız karikatürler vardı. Bana göre, Özal’ı, Bekir Coşkun’un, Özal şatafatını günlerce işlediği yazı dizisi ve “Davulu Delen Jaguar” amblemli parti yok etti. Levent Kırca’nın her hafta yaptığı televizyon güldürüsündeki tiplemeler, örneğin, “kesat” tiplemesi, Çiller’in sonunu hazırladı.
Eskiden yapılan acımasız eleştiriler şimdi yok. Ama, önceki politikacı ve bürokratların hoşgörüleri ve medyaya saygıları da şimdi yok. Örneğin, hem üst düzey bürokrat, hem de politikacı olarak görev yaptım ve bu görevlerim sırasında yapılan eleştiriler nedeniyle, bana önerilse bile, hiçbir zaman yargıya başvurmadım; medyadaki arkadaşlara kızmadım.
Şimdi ise, iktidardaki politikacı ve bürokratlar, medyanın üzerine gitmeyi sevap sayıyorlar. Hatta, bayramda bir dinci gazetede, medyaya yapılan bu hareketlerin “fıkıh”a uygun olduğu, “İslam Düşmanlarını Boykot Kuran’ın Emri” başlığıyla verildi.
Acımasız TV?programları var
Televizyonlarda güldürü programları ve dolayısıyla iktidarı eleştiren programlar yok oldu. Karikatürle yapılan eleştiriler ön plana çıkarılmıyor. Eleştiri kokan tiyatro eserleri ise hiç yok. Bu iktidar kalırsa, ülkeyi terk edeceğini söyleyen Ferhan Şensoy bile oyunlarına devam ediyor. Sanatçılar, ya parasal açıdan köşeye sıkıştırılmış durumda ya da üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibi.
“Yeni yasalarla eleştiri yasaklandı” diyenlere inanmıyorum. Eleştiri yapacak olan, kişisel haklara saldırmadan da eleştirisini yapabilir. Örneğin, bayramdaki “Avrupa Yakası” dizisinde, çok esaslı bir eleştiri yapıldı. Konu, “telefon dinlemeleri” ve toplumun bundan duyduğu rahatsızlıktı. ATV’de ancak bu kadarı olurdu.
ABD ve Avrupa’da politikacıları eleştiren acımasız televizyon programları var. Bizde de televizyonlar “politik güldürü” programlarına başlamalı. Basın, ön sayfasında çok sivri karikatürler yayımlayabilmeli.
Önceleri, siyasi partilerin, reklamları, sloganları ve müzikleri de çok güzeldi. ANAP’ın seçim zamanı şarkıları hâlâ kulaklarımda. Neden artık çarpıcı sloganlar yaratılamıyor? Şimdi, ya reklamcılar, fazla düşünemiyorlar ya da bunlara önem verilmiyor.
Tek eksikleri sanat
Üstelik, şimdiki iktidarın tek eksiği sanat. Muhtemelen, AKP’nin alt kesimleri sanata bile karşı. Dolayısıyla, sanatla yapılan eleştiriye, sanatla cevap verebilmeleri neredeyse olanaksız. Televizyonlarda yapılan açık oturumların âlâsı, iktidara bağlı televizyonlarda yapılıyor. Köşe yazarları, saldırıyla, tehditle susturulmaya çalışılıyor. Bir de neyi, neden yaptığı belli olmayan, asker ve milliyetçi düşmanı “ikinci cumhuriyetçiler” çıktı.
Tüm sanatçılar şapkalarını önlerine koyup düşünmeli. Telefon dinlenme tedirginliği gibi önemli bir konuyu gündeme getirdiği için, “Avrupa Yakası” yapımcılarını tebrik ediyorum.