Döviz kurlarındaki dengesiz yükseliş, yerini istikrara bıraktı. Kurlardaki her yüzde 10’luk artış, yaklaşık yüzde 1.5 oranında enflasyona neden oluyor. Kurdaki istikrar, yerinde Merkez Bankası politikası, vergi tedbirleri ve Varlık Fonu başta olmak üzere hükümetin aldığı diğer tedbirler sayesinde gerçekleşti. Referandumdan önce, kurun daha aşağı seviyelere gelmesini de bekleyebiliriz. Öte yandan, ödemeler dengesindeki “Net Hata Noksan” rakamı, görülmemiş büyüklüğe ulaştı. Bu da, ülkemize kaynağı belirlenemeyen para girişi olduğunu ifade ediyor. Bütün Arap ülkeleri vatandaşlarından, ülkemizdeki gayrimenkule büyük talep var.
Belirsizlik azalıyor
2014 yılında 30 milyar dolara ulaşan turizm gelirlerimiz, 2016 yılında 19 milyar dolara kadar düştü. Ancak, yapılan turizm kampanyaları, bu yıl, turizm gelirini eski seviyesine getirmese bile, yükseltecek.
Dış ticaret ortağımız ülkelerdeki büyüme, yükselme eğiliminde. 2017’de Avrupa Birliği’nin ihracatımıza katkı payı, yüzde 44’ten yüzde 48’e çıkacak. Ortadoğu ülkelerine ihracatta da artış görülecek. Alınan teşvik ve tedbirlerle konut kredileri son 3 ayda yüzde 23, tüketici kredileri ise yüzde 15 artış gösterdi.
Varlık Fonu kurulması, kamu yatırım harcamalarında bir artışla karşılaşılacağını işaret ediyor. Kamu yatırımları, 2017 yılında yüzde 17 artırılacak. Artan her kamu yatırımının, Gayri Safi Milli Hasıla’mıza etkisinin, yapılan yatırımın iki katı olduğunu düşünürsek, kamu yatırımlarının büyümeye katkısını daha iyi anlayabiliriz. Tabii ki, kamu yatırımları para basılarak yapılırsa, enflasyona neden olabilir.
2011 yılından beri dalgalı bir seyir izleyen, fakat düşme eğilimi gösteren tüketici güven endeksi, bu ay yükselme eğilimine girdi. Bu yükselme eğilimi, ekonomiye olan güvenin arttığını gösteriyor.
Küresel belirsizlik de yavaş yavaş azalıyor. ABD seçimlerinin sonuçlanması, Suriye savaşının bitme noktasına gelmesi, ABD Merkez Bankası Fed’in para politikalarının açıklanması, Avrupa Birliği ülkelerinden Hollanda, Fransa ve Almanya’da seçim yılı olmasına rağmen, Birlik karşıtı görüşlerin seçimleri kazanamayacağının anlaşılması, küresel belirsizlikleri azaltıyor.
Petrol ve emtia fiyatlarındaki dengeli yükselişin devam etmesi, ekonomik faaliyetlerin dünya çapında artacağı anlamına geliyor.
Rusya ve İsrail’le olan ilişkilerimizde normalleşme sürecinin başlaması, ABD ile olan ilişkilerimizin çok süratle düzelmesi, Kıbrıs’ta anlaşma sağlanabilme olasılığı da, güven endeksinin ve ülkemizdeki yatırımların artmasında olumlu rol oynuyor.
Bütün bu faktörler, 2017’de büyümenin yüzde 3.5’un üzerine çıkacağını; enflasyonun yüzde 8.5 civarında gerçekleşeceğini; cari açığın, milli gelirimizin yüzde 5’i civarında kalacağını; ciddi bir kur artışı ile karşılaşmayacağımızı ve gösterge faizinin yüzde 11 civarında kalacağını gösteriyor.