Bir paranın diğer paralar karşısındaki değeri, ülkelerin dış ticaretini önemli oranda etkiliyor. Paraları karşılaştırmalı olarak değerli olan ülkelerin malları, yabancı ülkelere rahatça satılamıyor. Çünkü, bu durumda yabancı alıcıların kendi paraları cinsinden daha çok ödeme yapmaları gerekiyor.
İşte bizim ihracatçılarımız da bu nedenle, döviz kurunun artmasını yani Türk Lirası’nın değerinin biraz düşürülmesini istiyorlar. Türk Lirası şimdi olduğu gibi değerli olmaya devam ederse, ithalat gittikçe artıyor; Türk sanayicisi de malı üretmek yerine, ithal etmek durumunda kalıyor. Büyüme oluyor ama büyüme ithalat ile sağlanıyor. Türk insanı tasarruf etmek yerine, yabancıların tasarruflarını kullanıp, “mirasyedi” gibi davranmaya alışıyor. “Cari İşlemler Açığı” da bu nedenle artmaya devam ediyor.
Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkeler, diğer ülkelerin paralarının değerli tutulmasını istiyorlar. Amaç, daha az mal ithal etmek; ithal mal talebini azaltmak; ihracatlarını da bir ölçüde arttırmak.
Öte yandan, gelişmiş ülkelerin fiyatı ne olursa olsun satabilecekleri, başka ülkelerde üretilemeyen çoğu teknoloji ürünü olan malları var. Yani, gelişmiş ülkeler sadece dış alımı yavaşlatmak için, diğer ülkelerin paralarının değerini yüksek tutmasını istiyor. Toplamda ise her durumda kârlılar.
Çin’in durumu
Çin, parasının değerinin düşürülmesinin istendiği ülkelerin başında geliyor. Çünkü, Çin çok ucuza mal ettiği ürünleri kolayca gelişmiş ülke pazarlarında satabiliyor. Üstelik, bizim gibi “denileni yapmak” yerine, bu konuda hâlâ bağımsızlığını korumaya devam etmek istiyor. İşte bu nedenle Çin üzerinde başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin büyük baskısı var.
Çin, son iki yıldır parasını ABD Doları paralelinde hareket edecek bir “kur yılanı” içinde tutuyordu. Önceki cumartesi günü, Çin de yabancı baskılara dayanamadı ve parasını “kontrollü dalgalanma”ya bıraktı. Bırakmasaydı, ABD ile Çin arasında bir “ticaret savaşı” başlayacaktı ve muhtemelen ABD’ye Çin mallarının önemli bir bölümünün ithalatı yasaklanacaktı.
Çin Merkez Bankası’nın dalgalanma kararına rağmen, Renminbi (Çin Yuanı’nın resmi adı) geçen hafta Dolar karşısında sadece % 0.39 değer kazandı. ABD Hazinesi, Çin Merkez Bankası’nı “manipülatör” olarak suçlarken; Çin, euro’nun değer kaybetmesinin kendilerini olumsuz etkileyeceğini ve Renminbi’nin değer kazanmasının zamanla olacağını söylüyor. Çin, şimdilik zaman kazanmış görünüyor ama bu yılın ikinci yarısında Çin’de Cari İşlemler fazlasının büyümesi durumunda, sıkıntı artacak.
İhracatın kura bağlı olmadığını savunanlara duyurulur.