Özel sektörün yurtdışından aldığı kredi miktarının büyüklüğü, bazı iktisatçılarca ekonomimiz için önemli bir risk sayılıyordu. Ancak, artık, özel sektörün dışarıdan aldığı ve büyük tutarlara ulaşan döviz kredilerinin önemli bir risk unsuru taşımadığı anlaşıldı. Çünkü,
- Döviz kredisi kullanan şirketlerin çoğunun bu krediyi geri ödeyebilecek ölçüde döviz girdisi var.
- Kredilerin göz ardı edilmeyecek bir bölümü şirket sahiplerinin yurtdışındaki döviz hesapları karşılık gösterilerek alınmış. Bunlara “fiduciary” krediler deniliyor.
- İstanbul Tayyip Erdoğan Havaalanı gibi bazı büyük krediler, Hazine garantisi verilerek alınmış. Bu kredilerin riski “devlet riski” sayılabilir.
- Özel sektör döviz kredilerinin çoğu bankaların yurtdışından aldıkları kredilerden oluşuyor. 2010 yılından bu yılın 6. ayı sonuna kadar, bankalar dışındaki özel sektör şirketlerinin yurtdışından aldığı krediler 84.8 milyar dolardan 91.2 milyar dolara çıktı. Bu artış da faiz eklentilerinden oluşuyor. Yani döviz üzerinden alınan krediler son 4.5 yıl içinde artmamış, yenilenmiş.
Varsa, riski bankalar taşıyor
- Aynı dönemde, bankaların (mali kuruluşlar) yurtdışından sağladıkları döviz kredileri 50.3 milyar dolardan 117.9 milyar dolara yükselmiş. Bankalar dahil, dışarıdan sağlanan toplam özel sektör döviz kredileri ise 135 milyar dolardan 209 milyar dolara çıkmış.
- Kısacası, yurtdışından sağlanan döviz kredileri riskinin büyük bölümünü bankalar taşıyor. Bankaların da sürekli biçimde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun denetiminde olması ve sürekli risk yönetimi yapmaları riskleri azaltıyor.
- Öte yandan, sadece bir yıla kadar vadeli olan (kısa vadeli) kredilere baktığımızda, yukarıdaki dönemde, bankaların dövizli borçlarının 6.6 kat büyüdüğünü görüyoruz. Bu dönemde, kısa vadeli dövizli şirket borçları 0.7 milyar dolardan 3.9 milyar dolara çıkarken, bankaların kısa vadeli dövizli borçları 5.9 milyar dolardan 39.1 milyar dolara yükselmiş.
- 2010 yılından bu yılın 6. ayı sonuna kadar, bankalar hariç, şirketlerin yurtdışından aldıkları uzun vadeli döviz kredileri 84.2 milyar dolardan sadece 87.3 milyar dolara yükselmiş. Aynı dönemde, bankaların aldıkları uzun vadeli döviz kredileri ise 44.4 milyar dolardan 78.8 milyar dolara çıkarak, neredeyse 2 kat büyümüş.
Şirketlerin döviz riski artıyor
- Bankalar dışındaki şirketlerin döviz varlıkları ile döviz borçları arasındaki orana (rasyoya) baktığımızda, 2009 yılı sonunda % 52 olan rasyonun bu yılın 6. ayı sonunda % 35’e düştüğünü görüyoruz.
- Bu dönemde, bankalar dışındaki şirketlerin net döviz pozisyonları -71 milyar dolar iken, -179 milyar dolara yükselmiş. -179 milyar doların -13 milyar doları kısa vadeli, -166 milyar doları uzun vadeli net riskleri kapsıyor.