Merkez Bankası’nın ‘net rezervleri’, ‘brüt rezervleri’ ve ‘kullanılabilir rezervleri’ son haftalarda sık sık tartışma konusu yapılıyor. Soruna kısaca açıklık getirmek gerekirse, Merkez Bankamız’ın rezervlerinin tümü ‘kullanılabilir’ vaziyettedir.
Yıllar önce Dresdner Bank ile yapılan Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesapları anlaşması nedeni ile rezervlerimizin bir bölümü söz konusu bankada bloke edilmiş durumda idi. Artık böyle bir blokaj olmadığa göre, Merkez Bankası’nın tüm rezervleri kullanılabilir durumdadır.
Swap anlaşmaları
Brüt rezervler Merkez Bankamız’ın altın dahil tüm rezervlerini ifade ederken; net rezervler, Merkez Bankamız’ın bankalara ve diğer mali kuruluşlara olan borçları düşüldükten sonraki rezerv miktarıdır. Bu borçlar arasında Döviz Munzam Karşılıları ve Merkez Bankamız’ın swap yoluyla bankalardan edindiği döviz varlıkları bulunur. İster brüt, ister net rezervler gündeme gelsin bu rezervlerin tümü Türkiye Cumhuriyeti ihtiyacı için “kullanılabilir” durumdadır.
Bu konuda gündeme getirilen en önemli sorun, swap anlaşmaları nedeni ile bankaların yurt dışı muhabirlerinde tuttukları döviz miktarının çok düşüş gösterme olasılığıdır. Ticari bankalara ve mali kuruluşlara borç veren yabancı kuruluşlar kendilerindeki hesaplar aracılığı ile bankanın nakit durumunu izlemek isterler.
Zaten yapılan kredi anlaşmalarında da böyle hükümler vardır. Dışarıdan bakışla, yapılan swap işlemleri ile bankaların döviz pozisyonlarına müdahale ediliyor olması anlamı çıkarılabilir ve bankaların dışarıdan bulacakları kredilerin miktarı ya azalabilir ya da fiyatı yükselebilir. Bu nedenle, swap işlemlerine başvururken çok dikkatli davranmak ve ‘default’ yaşatmamak gerekmemektedir.
Aşağıda, yabancı bankalar analistleri ve Merkez Bankamız hesaplaması ile ülkemizin döviz rezervi durumunu görüyoruz.
Ödememe sorunu yok
Türkiye’nin vadesi bir yıldan kısa toplam dış borç stoku 165 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Ancak kriz dönemlerinde dahi sürekli istikrarlı seyreden kalemler çıkarıldığında kısa vadeli dış borcumuz 80 milyar dolar civarında oluyor.
Görüldüğü gibi ülkemizin kısa vadeli dış borçlarla ilgili bir ödememe sorunu bulunmuyor.