Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Alan Greenspan’ın “The Map and The Territory” kitabındaki tespitlerine göre, ABD borsalarında hisse senedine uzun süreli yatırım yapanlar yıllar boyunca hep kazançlı çıkmışlar. Aşağıdaki grafikte, 1890 ila 2012 yılları arasında hisse senetlerinin yıllık kazançları, sol sütunda gösterilen “yüzde” bazında yer alıyor. 1946’ya kadarki rakamlar, ABD Demiryolları hisselerinin kâr payı ödemeleri; sonrakiler, Standard and Poors’un getiri hesapları esas alınarak hesaplanmış.

Krizlerin ‘hisse’ fiyatlarına etkisi

Görüldüğü gibi, 1930 buhranı gibi büyük krizlerden çıkışlarda, hisse senedi fiyatlarında büyük artışlar yaşanmış. ABD borsaları, İkinci Dünya Savaşı sonrasında büyük atak yapmış. Gelişmekte olan ülke borsalarındaki daha sert iniş çıkışlar düşünüldüğünde, kâr ve zarar marjlarının çok daha büyük olacağını varsayabiliriz.

Krizlerde risk primleri yüksek
Aşağıdaki tablo, ABD’de 1957 ila 2013 yılları arasındaki “üç”er aylık dönemler itibariyle, hisse senedi risk primlerinin gelişimini gösteriyor. Ekonomi düzeldikçe risk primleri düşerken, bozuldukça artıyor. Sol sütun yıllık “yüzde” bazda, hisse senedi risk primlerini ifade ediyor.
Bu ve önceki grafikler, ABD Merkez Bankası’nın para politikası ile ilgili karar alma süreci sırasında mutlak olarak göz önünde tutuluyor.

Haberin Devamı

Krizlerin ‘hisse’ fiyatlarına etkisi


Tahvillerin faizleri de artıyor
Kriz sırasında, özel sektörün borçlanması kamu sektörüne göre, çok daha pahalı olarak yapılabiliyor. Aşağıdaki grafik, ABD’de, sol sütundaki yıllık “yüzde” oranlar esas alındığında, 1996 ila 2013 yılları arasındaki özel sektör faiz primlerini gösteriyor. Primler, her dönem için Standard and Poors Sanayi Endeksi’ne dahil özel şirketlerin 10 yıllık borç faizlerinden, 10 yıllık Hazine Tahvili faizleri düşülerek hesaplanmış.
Gelişmekte olan ülkelerde bu farklılıklar çok daha derin gerçekleşiyor. Hatta, bazı durumlarda özel sektör hiç borçlanamıyor.

Krizlerin ‘hisse’ fiyatlarına etkisi