Herkesin hesapladığının aksine, Avrupa Birliği’ndeki (AB) krizin, aslında İngiltere dışındaki 4 büyük AB ülkesinin krizi olduğu anlaşılıyor. Doğal olarak, topun ağzındaki ülkeler güçsüz ekonomileri nedeniyle Yunanistan, Portekiz ve İrlanda gibi görünüyor. Ancak, gerçek kriz aşağıdaki çizelgelerde de görüleceği gibi 4 büyük AB ülkesinde. Zaten, bu nedenle de Yunanistan “kurtarılmak zorunda olunan” ülke konumunda. Şimdi, 4 büyük AB ülkesinin Gayri Safi Milli Hasıla ’larına (GSMH) ve borç yüklerinin GSMH’larına oranına bakalım:
Görülüyor ki, Almanya’nın ve Fransa’nın durumu bile pek farklı değil. Tabii ki, gelişmiş ekonomilerde alınan borcun verilen borca oranı da çok önemli. Sonraki çizelge, 4 büyük AB ülkesinin birbirlerine ve zorda olan ülkelere verdiği banka kredilerini gösteriyor. Birisinin verdiği ötekinin aldığı anlamında olduğu için rahat bir karşılaştırma yapılabiliyor.
4 büyüklerin banka kredileriAçıkça görüldüğü gibi, AB içinde bir kredi cenneti yaratılmış; nerdeyse, her isteyene kredi sağlanmış. Öte yandan, 4 büyüklerden birinin batması, neredeyse hepsinin batması anlamında.
Türkiye, yatırım yapılabilir ülke
AB bankalarının Türkiye’ye verdiği borç, aşağıdaki çizelgede de görüldüğü gibi, dengeli. Portekiz ve İrlanda’nın bize verdiği para yok. Döküm şöyle (milyar $):
Türk bankalarının AB bankalarına verdiği borç toplamı ise, ancak 15 milyar $. Bu miktar içinde Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan, İrlanda ve Fransa’ya verilen toplam kredi, sadece 2.6 milyar $ civarında. Kısacası, bizim için risk yok. Yukarıdaki ülkelerin tümünde “yatırım yapılabilir” notu var. İşte bu nedenle bile, Türkiye’ye “yatırım yapılabilir” notu verilmek durumunda.