Global ekonomik kriz sırasında, şirketler beklemedikleri durumlarla karşılaştılar. Krizin etkileri azalmaya başlayınca da “Kriz karşısında ne yapılmalı?” veya “Kapitalizmin sonu mu?” gibi kitaplar yayımlandı. “En Kötü Senaryoda Nasıl Ayakta Kalınır? (The Worst-Case Scenario/Business Survival Guide)” isimli kitap da bunlardan biri. Kitapta;
- İşçilerinin ücretlerini ödeyemeyen bir şirketin sahibiyseniz ne yapmalısınız?
- Bu durumda en kısa yoldan nasıl para bulursunuz?
- Bankalardan aldığınız kredileri nasıl yeniden yapılandırırsınız?
- İşçilerin darbe hazırlıklarına karşı neler yapabilirsiniz?
- Kriz anında önceliklerinizi nasıl belirlemelisiniz?
- Talebin olmadığı bir piyasada malınızı nasıl satabilirsiniz?
- İşçi çıkarırken nasıl davranmalısınız?
- Ortaklığı bitirme stratejileriniz neler olabilir?
- Kendinize zarar vermeden nasıl özür dileyebilirsiniz?
gibi konular var.
Peki ne yapmalı?
“Kötünün kötüsü” bir durum içindeyseniz, paniklemeyin; daha kötüsü için hazırlıklı olun; bir kurtulma planı yapın ve bir daha bu durumda yakalanmamak için eksiklerinizi not edin.
“Kötünün kötüsü” ile karşılaştığınızda şu tedbirleri alın:
- İşler kötüye gittiğinde en büyük risk eşinizin sizden boşanmak istemesidir. Böyle bir gelişmeyi mutlaka engellemelisiniz. Çünkü, hem işinizdeki hem de ailedeki krizle aynı anda mücadele edemezsiniz.
- Çalışanlarınıza, müşterilerinize ve kreditörlerinize yalan söylemeyin; ancak, kesinlikle umutsuz olduğunuz intibaını da vermeyin.
- Gelir artırıcı ve gider azaltıcı tüm tedbirleri alın. Gerekirse, geçici veya kalıcı olarak işçi çıkarın. Zarar eden operasyonları kapatın.
- Tüm anlaşmalarınızın yeniden müzakere edilebilir olduğunu hatırlayın ve yeniden müzakerelere başlayın. En büyük borcunuzun alacaklısına öncelikle gidin. Alacaklınızı borcunuzun vadesi gelmeden arayın.
- Vakit geçirmeden alacaklarınızın tahsilatına başlayın; gerekirse bazı özverilerde bulunarak alacaklarınızı tahsil edin. Uygun alacaklılarınıza hukuki yollara başvuracağınızı veya basına açıklama yapabileceğinizi bildirin.
- Ürünlerinizi iskontoyla satmaya başlayın. Gerekirse, mal veya borç takası yapın.
- Gelişmelerden çalışanlarınıza ve alacaklılarınıza sık sık bilgi verin. Verdiğiniz sözlerde durun.
- İletişim kanallarınızı açık tutun. Başarılı adımlarınızı alacaklılarınız ve çalışanlarınızla kutlayın.
- Düzenli olarak yaptığınız toplantıları durdurun; zamanınızı daha rasyonel kullanın. Bunlar yerine, çalışanlarınızla “beyin fırtınası” toplantıları yapıp, onların fikrini alın.
Başa çıkamazsanız, oksijen maskesini önce kendinize takmanız gerektiğini unutmayın.