Ekonomik ambargonun kalkmasının ardından, ABD Merkez Bankası’nın da (FED) faiz yükseltmeye başlamasıyla yeniden yükselen uluslararası risk iştahı, İran’ı yatırım yapılma bakımından en çekici ülkelerden biri haline getirdi. İsrail’in ve ABD’deki Cumhuriyetçilerin karşı çıkmasına rağmen, İran ile varılan anlaşma yürüyor.
Ambargonun kalkmasıyla, İran’ın yabancı bankalarda tutulan 100 milyar dolar civarındaki dondurulmuş varlıkları serbest bırakıldı. İran’ın önceden kalan borçları düşüldükten sonra, dondurulmuş varlıklardan kullanılabilecek miktar, 50 milyar dolara ancak ulaşıyor. Bu miktarın da yaklaşık 25 milyar doları İran Merkez Bankası’nın rezervlerine eklenince, hükümetin elinde 25 milyar dolar kalabildi.
Ülkenin artıları neler?
İran’ın altyapı yatırımlarının tamamlanabilmesi için, 1 trilyon doların üstünde yatırım gerekiyor. İran’ın doğal kaynaklarının güçlü olması, yetişmiş insan gücünün bulunması, ekonomisinde ticaret fazlası vermesi ve borçlarının Gayri Safi Milli Gelir’ine oranının sadece % 12 olması bu ülkeyi yabancı yatırımcılar için cazip kılıyor.
18. büyük ekonomi sayılan İran, dünyanın 4. büyük petrol ve 2. büyük doğal gaz rezervlerine sahip. İran, kişi başına düşen 17.000 dolarlık geliriyle, Türkiye’nin önünde. Ambargodan önce, İran’da yılda, İngiltere’den fazla, 1.6 milyon otomobil üretiliyordu. 80 milyon İranlının % 64’ü 35 yaşın altında ve nüfusun %75’i şehirlerde yaşıyor. 7.5 milyon İranlı üniversite mezunu ve ülkedeki mühendis sayısı dünyada 5. sırada gösteriliyor.
Eksileri hangi alanlarda?
Ancak, yabancı yatırımcıları çekebilecek yeterli düzenleme ve hukuk ortamı yok. Ülkede, serbest ekonomi uygulamaları ve patent haklarıyla ilgili düzenlemeler yerleşmiş değil. Merkez bankası bağımsızlığı ve özelleştirme uygulamaları da gelişmemiş durumda. Halen, özelleştirilen devlet varlıklarının % 20’si ve “altın hisse”nin İran devletinde tutulması uygulaması var ve İranlılar bu şirketlerde denetim ve yönetim görevlerini koruyor.
İran’daki yabancı yatırım miktarı sadece 43 milyar dolar; Türkiye’nin beşte biri kadar. Ambargoya rağmen enflasyon, %39’lar seviyesinden %17’ye düşürülebildi. Dünya Bankası’nın “İş Yapılabilir Ülke Sıralaması”nda İran, 189 ülke arasında 130. sırada gösteriliyor. Transparency International’a göre, yolsuzluk bakımından İran, 174 ülke içinde, 136. sırada. World Economic Forum’un rekabet endeksine göre ise, İran, 144 ülke arasında ancak 83. olabilmiş.
İran’da uzun yıllar yabancı yatırımcılara “sömürücüler” olarak bakıldı. İran, uzun yıllar uluslararası uygulamaları yürürlüğe sokamadı. Şimdi bütün bunların düzeltilmesi ve geniş reformların yapılması zamanı. Bizdeki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na benzer bir oluşumun hayata geçirilmesi ve büyük sorun olan “geri ödenemeyen banka kredileri”ne çare bulunması gerekiyor. İran bankaları üzerinde halen devlet yönlendirmesi var.
İran, geçen 10 yılda yaşanan küreselleşme hareketinden nasibini alamadı. İran’ın ekonomisini liberalleştirmesi, yabancı yatırımcı korkusunu üzerinden atması ve devlet otoritesini azaltması gerekiyor. İran’da yatırım yapacak birçok Türk yatırımcı da var. Şu anda, İran’da kazanç olanakları yüksek; ama hâlâ hükümet ilgilileriyle yakın ilişki kurmak, yatırım fırsatlarını iyi kullanmak ve elde edilen kârı bekletmeden transfer etmek gerekiyor.