Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Keith Ferrazi’nin “Tek Başına Yemeye Kalkma (Never Eat Alone)” isimli kitabı, kapitalist sistemde başarılı olmak isteyen gençler için yazılmış. Kitap, kısaca, başarılı olmak için başarılı insanlarla nasıl iyi ilişkiler geliştirilebileceğini anlatıyor.
Keith, bu sayede Washington’un karanlık koridorlarından Hollywood’un A kategori insanları listesine tırmandı. Yine, Davos Dünya Ekonomi Forumu tarafından “Yarının Global Liderleri” listesinde, “40 Yaşın Altındaki 40 Kişi” arasına girmeyi başardı.
Ferrazzi, sadece, arkadaşlarının diğer arkadaşlarıyla ilişki kurmasına, karşılık beklemeden yardımcı olduğunu söylüyor. Bunu yaparken de belli prensipler uyguluyor. Öncelikle, kendi isteklerini değil, ilişki kurmak istediği başarılı kişilerin isteklerini ön planda tutuyor. “Ne verdim, karşılığında ne aldım?” hesabı yapmıyor. Seçtiği insanlara ne istediğini anlatacak yerde, onlara neler verebileceğinin hesabını yapıyor.
Zaman içinde, kurduğu ilişkiler yumağına giren ve çıkanlar oluyor. İnsanları, ihtiyacı olduğu zaman değil, her zaman arıyor ve onlara yardımcı oluyor. Keith, zaman içinde, her başarılı işin, kendiliğinden kendisine teklif edildiğini görmüş. 

‘Çevre’ önemli
Ferrazzi, bu sayede dünyanın çevresi en geniş olan kişileriyle tanışmış. Bunlar arasında, Katharine Graham, Bill Clinton, Vernon Jordan ve Dalai Lama var. Dale Carnegie’nin Türkçeye de çevrilen “Dost Kazanmak ve İnsanlara Tesir Etmek” kitabı bile, onun yazdıklarından sonra, “eskiler” arasındaki yerini aldı.
Çevreniz tek varlığınızdır. Hemen hemen herkes, bu konuda hemfikir. Ama, çok az kişi yapılması gerekeni yapıyor. Aslında, yapılması gereken tek şey, “güvenilir arkadaş” ve bir sorunla karşılaştığında, arkadaşınızın “arkasında hissedeceği kişi” olmak. Ama, bu hizmeti, seçilmiş kişilere vermek durumundasınız. Bir de, bu hizmetin sizin şirketiniz tarafından, diğer seçilmiş şirketlere yapıldığını düşünün. Sonuç ne olur?
Önce, kendinizi seçilmiş kişilerle ilişki kurabilecek noktaya getirmelisiniz. Sonra, insanları birbirine kaynaştıran kişilerle ilişkiye girin. İlginç ve başkalarından farklı bir kişilik oluşturun. Güçlü kişilere yaklaşın. Çevrenizi gittikçe genişletin ama gittikçe daha güçlü kişileri sisteminize alın. Bu durumda, birçok güçlü kişinin de size yaklaşmak isteyeceklerini göreceksiniz. Artık, başarılısınız. Bekleyin, başarı size gelecek.

Kavga bundan çıkıyor
Kendi “Danışmanlar Kurulu”nuzu oluşturun. Ama bu kurulda yer alanlara bu görevleri konusunda bilgi vermeyin. Clinton’un yaptığı gibi, tanıştığınız her kişi hakkında, özel notlar tutun. Ta ki, çevreniz sizin telefonlarınıza hemen cevap verebilecek 5000 kişiye ulaşıncaya kadar. Bu çevreyi, ihtiyacınız olmadan önce kurmalısınız. Hiçbir “parti”ye boş elle gidilmez. Büyük başarı için, büyük hazırlık gerekir. Çalacağınız her kapıda, içeri girmenizi zorlaştıracak biri vardır. O da, hiçbir şeyi tek başına yemek istemeyeceğinizi bilmeli.
Hiçbir zaman kâğıdı dağıtan olmayın. Oyuna dahil olun. İlişki kuracağınız kişilerin, sağlığı, serveti ve çocuklarıyla ilgilenin. Ancak, sonunda, başkalarına satabileceğiniz bir mal yaratmalısınız. Bu yoksa, insanların çok isteseler de size verebileceği bir şeyleri yoktur.
Kavga, her zaman peyniri tek başına yemek isteyenler yüzünden, çıkmıyor mu?