Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Siyaset yine ekonominin önüne geçiyor. İsrail’in yardım gemisine saldırması, İMKB endekslerinin düşmesine neden olabilecek.
- Türk bankaları dahil bütün dünya bankalarının uymaları gereken “Basel III” kriterlerinin askıya alınması olasılığı var. Çünkü, Avrupa Birliği(AB)’ndeki büyüyen ekonomik kriz, AB bankalarının sermaye arttırmalarına olanak vermiyor. Bankalar sermaye arttıramazlarsa, bilançolarını küçültmek zorunda kalacaklar.
- AB’deki kriz bölgedeki bankaların “kredi verme kapasiteleri”ni de azalttı. Bu durum, krizin atlatılmasını ve büyümenin yeniden başlamasını engelliyor. Tek çare, Avrupa Merkez Bankası(ECB)’nın para basması.
- AB’de alınan tedbirler, piyasa tarafından yeterli görülmedi. Bu durumda, yabancı bankaların AB’deki sıkıntılı ülkelere kredi verilmesi de zorlaştı.
- Türk bankalarının sıkıntılı AB ülkelerinden olan alacakları, neredeyse dış ticaret işlemlerimizle kısıtlı. Riskler düşük. Bu durum, bizim bankalarımızı daha da güçlü kılıyor.
- Türk bankalarına büyük ve nispeten ucuz kredi sağlanması gündemde. Akbank, Garanti, Yapı Kredi ve İş Bankası en az birer milyar dolarlık kredi paketleri için piyasada. Halen, Türkiye’nin faiz primi(spread), derecelendirme(rating) notu bizden yüksek olan Portekiz, İspanya ve Yunanistan’dan daha düşük. Bu kredilendirme sağlanırsa, bu yılki büyüme oranımız yarım puan daha yükselebilir.
- Yaz aylarının başlamasıyla, ülkemizdeki işsizlik oranı % 14.9’dan % 12.7’ye düştü. Hükümetçe alınan tedbirler ve piyasa gelişmeleri sonucu işsizlik oranının % 10 civarına ineceği beklenebilir. Tüketici Güven Endeksi de yükseliyor. IMF büyümenin % 7’ye bile çıkabileceğini öngörüyor.
- Merkez Bankamızın faiz oranlarında yavaş yavaş yükseltmeye gideceği anlaşılıyor. Bu durum, IMF tarafından da teyit edildi. Ancak, yabancı borsa yatırımcıları, olası faiz artırımı açıklamaları karşısında tedirgin durumdalar. Zamanlamanın belirsizliği sıkıntı yaratıyor.
- Ekonomimizdeki en büyük soru işaretlerinden birisi, yerel yönetimlerimizin aşırı borçlanması ve ödeyemedikleri borçlarını Hazine’ye yükleme girişimleri idi. Hatta, bazı kişiler bu borçlanmalarla terörün finanse edildiğini bile söylüyordu. Alınan tedbirlerle, yerel yönetim borçları daha yakın ve şeffaf biçimde takip edilebilecek. IMF de, bu konudan memnun.
- Bütçe açığımız nisan sonu itibariyle, geçen yıla göre 20 milyar TL’den 16 milyar TL’ye indi. AB’de ortalama bütçe açığı % 7 iken, bizde % 5.5 ve kamu borcunun GSMH’ye oranı bizde % 45 iken AB’de ortalama % 74. Bu gelişme nedeniyle, Maliye ve Hazine’nin kutlanması gerek.
- “Mali Disiplin” kuralının Meclis’te kabul edilmesi halinde, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki prestiji daha da iyi olacak.
- Almanya’dan sonra ikinci sıradaki en büyük dış ticareti yaptığımız Rusya ile vizelerin kalkması, hem dış ticareti hem de turizmi olumlu etkileyecek.