Bir giyim mağazası açmak, kimilerine basit bir iş gibi gelebilir. Ancak, mal alımından, satış taktiklerine; moda trendlerini yakalamaktan, kaliteli personel bulmaya; muhasebe standartlarını yerleştirmekten, günlük giderleri azaltmaya; belediye ve vergi görevlileriyle uğraşmaktan mağaza yeri seçimine kadar ilgilenmeniz gereken çok iş var.
Burada, günlük sorunlardan çok, bazı taktiklerden söz edeceğim:
- İster, belli bir markanın ürünlerini satın(franchising); ister, mevcut bir mağazayı devralın; ister, sıfırdan başlayın; yapacağınız ilk iş satacağınız ürünü ve hedef kitlenizi belirlemek olacaktır.
- Bu belirlemeleri yaparken aynı anda mağazanızın yerine de karar vermeniz gerekecektir. Son zamanlarda sayısı artan alışveriş merkezlerinde (AVM) açılan mağazalar, yeni işyeri açacaklar için en önemli rakipleri oluşturuyor. Mağazanızın yeri o denli önemlidir ki, iyi seçimin yapıldığı yerlerde, ne satılsa kâr edilir. Öte yandan, ihtiyacınızın üstünde bir mağaza kiralamak, bir zarar kapısıdır.
- AVM’lerde dükkân kiraları yüksektir. Hangi AVM’de yer alabileceğinizi, o AVM’deki diğer dükkânlara bakarak belirlersiniz. Bir AVM’ye müşteri çekecek olan dükkân, o bölgede pek bulunmayan büyük bir mağaza ve ihtisas mağazalarıdır. Bu mağazalara, “anchor” adı verilir. Örneğin, Sapphire AVM’de çok yüksek ferah tavanlar ve en yakın metro bağlantısı olmasına rağmen, müşteri çekecek büyük birkaç mağaza ve başka yerlerde bulunmayan ihtisas mağazaları olmadığı için, bu AVM gelişememiştir. Ankara’daki Karum AVM’nin sorunu da aynı.
- Zaman içinde, kazancınızı katlamak için, kendi markanızı yaratmanız gerekecektir. Giysi etiketlerine markanızı yazmadan önce, alışveriş poşetlerine, faturalara, iş kartlarınıza vs. markanızı işleyerek işe başlamak gerekir.
- Aniden meşhur olup, çabucak popülerliğini yitiren mallara “fad” adı verilir. Bu trend dikkatle izlenmelidir.
- Mağazanızdan, müşterilerin ve çalışanların mal aşırması, muhasebe hataları nedeniyle zarar oluşması kaçınılmazdır. Bu zararlar, % 5’i aşmamalıdır.
- Malların perakende fiyatlarının belirlenmesinde çeşitli metotlar var. Bunlardan biri, toptancının önceden perakende fiyatını belirlemesidir. Başlarda, toptan fiyatını ikiye katlayarak, perakende fiyatı belirleyebilirsiniz. Buna “keystoning” deniliyor. Daha sonra, satış sağlanıncaya kadar tek tek malların veya bir bölüm malın fiyatı indirilir.
- İyi müşteri ilişkisi kurulması, rakip firmaların izlenmesi, muhasebe kayıtları ve resmi evrakın düzenli tutulması, dükkân ve marka imajının oluşturulması şarttır.
- Satılan malın yerine yenilerini koyabilmeniz için bir deponuz bulunacaktır. Deponuzda gereğinden fazla satılamamış mal bulundurmak sizi zarara sürükler. Ne mağazanızı boş tutacaksınız ne de satamayacağınız malı alacaksınız. Bu nedenle, toptancınızla iyi ilişkiler içinde olmalısınız.
- Bu işi bilenler şu prensipleri koyuyorlar: İyi seçilmiş bir mağaza yeri, çok ve tercih edilen mal çeşidi, müşterilerle kolay iletişim kurabilen satış elemanları ve mağazanın özel ve farklı imajı olması.
- Elinizde bol miktarda olmayan malın reklamını yapmayın. Mağazanızın bir rafını, nispeten ucuz mal sattığınız “promosyon” ürünlerine ayırın.
- İlk fırsatta internet üzerinden satışa başlayın.
- Müşterilerinize ulaştıracağınız indirim kuponları sayesinde kolay müşteri çekebilirsiniz.