Bu günlerde Göcek koyları pislik, köpük, plastik parçaları içinde. Pislikler, koy koy dolaşıyor. Bedri Rahmi koyundan bile kaçan kaçana. Rüzgâr yön değiştirdikçe, pislikler de yer değiştiriyor. Pisliklerin, Fethiye’den geldiğini öğrendik. Yaz günü Fethiye’deki dere ve kanalların temizlenmesine karar verilmiş. Buralardan çıkan bütün pislikler de, bir yerde toplanıp taşınacağına denize akıtılmış, atılmış. Kabahati kaymakamlık, belediyeye; belediye, Devlet Su İşleri’ne atıyor. Hatta, kaymakamın operasyondan haberi bile olmamış. Bu civarda on binlerce yabancı turist var. Bırakın yabancıları, halk da ne yapacağını şaşırmış durumda.
Öte yandan, bu yörenin güzelim koylarındaki halk plajlarında günlerini geçirenler, hemen deniz bitimindeki ormanların içinde ateş yakıp kebap yapıyor veya yemek pişiriyorlar. Sonra da, bu ateşi yanar vaziyette bırakıp evlerine dönüyorlar. Bütün gece boyunca, bu yörelerden duman tütüyor. Oysa, ormanda ateş yakmak, tamamen yasak. Yaz günü bir izmaritten bile, binlerce dönüm orman yanabilir. Sorunu kendilerine ilettiğimiz ilgililer, hiç oralı olmadılar. Ormanda ateş yakıp kebap yapmak, bu civarda sanki bir gelenek halini almış. Ne kadar dikkat edilirse edilsin, belki bininci kebap sefasında, mutlaka yangın çıkacak.
Bu iki konuda ilgilileri bir kez daha uyarıyorum.
Çok geç olmadan.
Egzoz faciası
Sigarayı, puroyu yasakladık. Halkımız, ne pahasına olursa olsun yasalara uyuyor. Sigara tiryakileri yüzünden, işyerlerinin giriş kapıları, en dedikodusu bol ve eğlenceli yerler haline geldi.
Tüm dünya sigara yasağına aşamalı uygulamalarla geçmişken, biz işi kökten hallettik; en önemli tütün üreticisi ülkelerinden biri olan ülkemizde tütünü yasakladık.
Yavaş yavaş, ani yasaklara alıştırılıyoruz. Bunun arkasından içki yasağı da gelecek. Turizm ülkesi olmasaydık ve direnişler olmasaydı, bu yönetim, onu da çoktan yasaklamıştı. Muhtemelen yasaklama, din gerekçesiyle değil, insanı gerekçelerle olurdu. Tütün yasağı, Başbakan tütün kullanmadığı için geldi. İçki de kullanmıyor.
Biz içkiyle, sigarayla uğraşırken, insan sağlığını bunlardan çok daha fazla tehdit eden bir unsur var. Egzoz gazları. İl ve ilçelerin havası egzoz gazlarıyla yoğun biçimde kirletiliyor. Amerika ve Avrupa’da bu tehlike görülüp otomobil, kamyon ve otobüslerin denetlenmemiş egzoz gazı çıkarmaları, sigara yasağından çok çok önce yasaklandı.
Egzoz gazları doğrudan zehir mahiyetinde ve bu gazı teneffüs etmek, tütün kullanımından çok daha fazla zararlı. Amerika’da, 1960’lı yıllardan beri taşıtların egzoz gazları tamamen süzülüyor.
Avrupa’da da bu uygulama, yaklaşık 30 yıl önce başladı. Bizde şimdilik, özel araçların gaz ölçümü yapılıyor; ancak, egzoz gazı tamamen zehirli maddelerden temizlenmiyor. Kamu araçları ise, denetimsiz her istediklerini yapıyor; etrafa bol bol zehir saçıyorlar. Belediye otobüsleri ve kamyonların yanına yaklaşılmıyor. Bu konuda hiçbir denetim yok; şikâyet mercii de yok.
Tütünü yasaklayan güç, egzoz konusunda da önlem almalı.