Ramazan Bayramınız kutlu olsun. Bayram tatili sonrasında, ABD ve Avrupa’da global krizle ilgili hangi tedbirler alınırsa alınsın, ekonomi çok yoğun olarak ilgi sahamızda olacak. Başbakan’ın hem “ulusa sesleniş” hem de diğer konuşmalarında, öfkeden ve argodan vazgeçip nihayet ekonomiye önem veriyor olması, sevindirici. Bakanlar Kurulu toplantısında da, kaçınılmaz olarak, ekonomi konuşulacak. Ekonomiden sorumlu bakanlar ise, hâlâ “Bize bir şey olmaz” söylemleri peşindeler.
Önümüzdeki pazartesi günü, ekonomide yeni bir dönem başlıyor. Yaz tatili ve Ramazan bitiyor. Ekonomide, en az 2-3 ay sürecek, “sonbahar geleneksel tehlike” ayları başlıyor. Vergi ve turizm girdileri azalmaya başlıyor. Mahalli seçimler nedeniyle, siyaset kızışıyor. Global ekonomideki gelişmeler nedeniyle, dış satımımız azalacak. Başta petrol olmak üzere, enerji ve mal fiyatlarında kaçınılmaz dalgalanma ve yükselmeler olacak. Bütün dünyada olduğu gibi, bizde de enflasyonist baskılar artacak.
Bush, ABD’yi dibe oturttu
ABD’de, iki dönemini bitirmek üzere olan Başkan Bush yönetimi, ABD ekonomisini dibe oturttu. Tedbir alınmazsa, “Amerikan Rüyası”, bitiyor. Kurtarma operasyonu bile yeterli olmayabilir. Amerika, “dünya güvenini” yeniden tesis etmek zorunda. Öte yandan, Avrupa Birliği’nin devamı, üretimde verimliliği artırmalarına bağlı. Birliğe sadece ülkeleri değil, insanlarının kafaları da az gelişmiş olan ülkeler alındı. Bu nedenle, Birlik’te de rüşvet, yozlaşma ve çürüme artıyor.
Biz ise, “giriş” garanti edilmese bile, süratle, “uyum yasaları”nı çıkarmak zorundayız. Ülke ekonomisi ve işadamları şimdi de, öncekilerden farklı olmayan “dinci bürokratlar”la uğraşıyor. Salt bu nedenle bile, bürokratlardan kurtulma adına, “uyum yasaları”nı çıkarmalıyız.
Hamdolsun, dayanırız!
Başbakan, “Artık krizlere dayanıklıyız” diyor. Hamdolsun, ABD’nin bile dayanamadığı krize, biz dayanacakmışız. Oysa, ekonomi yönetimi darmadağınık. Ekonomiden sorumlu bakan sayısı, bol ve bunlar arasında işbirliği yok. Gün geçmiyor ki, yeni bir yolsuzluk iddiası ortaya atılmasın. Yatırım yok. Krediler gittikçe azalıyor. Büyüme durdu. İşsizlik artıyor. Sadece, sanayici ve ihracatçı değil, çiftçi de yok ediliyor. Enflasyon düşmüyor.
Başbakan, her ekonomi birimimiz, kendine düşen görevi zamanı gelince yapar diyor. Buna, Merkez Bankası da dahil mi? BDDK ve SPK gibi her ekonomi biriminin, açıklanmasa bile, kriz programı var mı? Ekonomiden sorumlu bakanları ne zaman bir arada açıklama yaparken göreceğiz?
Yoksa, Başbakan, bu karışıklıkta, “her şey iyi” açıklaması yaptığına göre, önceki yönetimlerde olduğu gibi, “her şey kötü”ye mi gidiyor?