Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ak Parti, son 7 yıl düşünülürse, ekonomimizin yönetiminde ve büyütülmesinde önemli başarılara imza attı. Bu görüşümü, ilk 3 aylık büyümenin % 11.7 olması nedeniyle dile getirmiyorum. Çünkü, geçen yıl daha büyük küçülmeler yaşamıştık. Yine, önemli bir işsizlik sorunumuz olduğu muhakkak. Bütün bunlara rağmen, Türkiye’nin son 7 yılda gösterdiği “başarı öyküsü” her türlü övgünün üzerinde oldu.
“Başarı öyküsü”nün birincil ve ikincil nedenleri var. Birincil nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
a) Bütçe dengesinin korunması. Ak Parti hükümetleri, özelleştirmelerle desteklenmiş olsa da bütçenin verdiği “faiz dışı fazla”yı gittikçe arttırmayı başardı. Ekonomideki başarılar ve başarısızlıklar Merkez Bankalarına yüklenmeye çalışılsa da, gerçek başarı her ülkede olduğu gibi, bizde de Maliye’nin ve Hazine’nindir.
b) Devralınan ekonomik modelin değiştirilmeden sürdürülmesi. Ak Parti’nin ekonomi yönetimi, derin bir krizden çıkmış olduğu için zaten süratle toparlanması ve büyümesi beklenen Türk ekonomisindeki dengeleri bozmadan ve yapılan iyileştirmeleri yozlaştırmadan sürdürmeyi başarabildi.
c) Uluslararası güç odaklarının empoze ettikleri ekonomi yönetim biçiminin kabul edilip, sürdürülmesi. Türk Lirası’nın değerli tutulması ve yüksek döviz rezervi taşınması politikaları, bu empozelere dahildir. Bu sayede, ülkemize ciddi yabancı yatırım ve sıcak para gelmiş; Merkez Bankamızın döviz rezervleri, bundan sonraki krizleri önleyecek biçimde artmıştır. Yine bu nedenlerle, ülkemiz global krizden ilk önce çıkacak ülkeler arasına girebilmiştir.

İkincil nedenler
Ak Parti’nin ekonomik başarısındaki ikincil nedenleri ise şöyle sıralayabiliriz:
a) Politik istikrar. Ülkede Meclis çoğunluğunu sağlayan tek partinin bulunması siyasi yönden bazı sıkıntılara yol açmış olsa da, ekonomik yönden istikrarın sağlanması ve sürdürülebilmesinde çok önemli bir unsur olmuştur.
b) Sınırlarımızdaki karışıklık. Irak savaşı ve İran’ın dünyadan dışlanması, bu ülkelere en çok mal veren ülkenin Türkiye olmasını sağlamıştır.
c) Dış politikadaki iyi ilişkiler. Suriye ve Arap ülkeleriyle yakınlaşma, Avrupa Birliği’ne girme çalışmaları, Ermenistan ve Kıbrıs sorunundaki çözüm arayışları, Rusya ile yakınlaşmalar Türkiye için büyük fırsatlar yaratmıştır. İslami fonların girişi, turizmin gittikçe gelişmesi de büyük ölçüde bu sayede gerçekleşebilmiştir.
d) İş adamlarımızın dünyaya daha çok açılmaları. Açılıma, bu kez Türkiye’deki İslami sermaye de katılmış ve bu gruplar, hükümet desteğini arkalarında hissedebilmişlerdir.