Ekonomik araştırma yapmayı öğrendik; ama, eğilimleri belirlemeyi ve bunlar üzerinde karar vermeyi yeterince geliştiremedik. Uluslararası yatırımcılar, büyük şirketler ve devletler, yatırım kararlarını alırken ve jeopolitik siyasetlerini belirlerken, küresel ve bölgesel eğilimlere bakarlar; değişen dünya şartlarına en iyi hangi biçimde uyabileceklerini tasarlarlar. Eğilim belirleme, bugünlerde bir bilim dalı haline gelmiş bulunuyor. Bu işle uğraşanlar, her konudaki eğilimleri durmadan yenileyerek; ihtiyaç sahiplerine sunuyorlar.
Eğilimler incelenirken varsayımların da önemi var; ancak, istatistikler ve beklentiler, eğilimlerin belirlenmesinde önemli rol oynuyor. Birbirlerine bağlı önemli gelişmeler, eğilim senaryolarını oluşturuyor.
50 yılda bizi neler bekliyor?
Eğilim belirleme uzmanları, önümüzdeki elli yıldaki önemli değişiklikleri, şöyle sıralıyor:
- Bazı gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkeleri yakalama olasılığı var. ABD’de olmasa bile, Avrupa ülkelerinde kesin bir duraklama dönemi bekleniyor. En büyük gelişmenin, Afrika’da olacağı hesaplanıyor.
- Ekonomik büyümeleri, internet ve küresel bilgisayar bağlantıları belirleyecek. Dijital bağlantılar sayesinde, yaratıcı ve girişimci küçük işletmeler, büyük kârlar yapacaklar.
- Kişilerin gücü artacak; kişi özgürlüğüne yer vermeyen ekonomik sistemler, demokrat olmayan devlet ve şirket yönetim sistemleri, gerileme baskısı altında kalacak. Yerinden eğitim ve kendi kendini sorgulama uygulamaları sayesinde, gerek sağlıkta ve gerekse eğitimde, önemli gelişmelerle karşılaşılacak.
- Sanayi, gittikçe dijital üretime kayacak. Satın almanın yerini, kiralama uygulamaları almaya başlayacak. Üretim, üç boyutlu baskı sayesinde, ihtiyaca göre kullanıcının bulunduğu yerde yapılabilecek. Sanayi üretimi, sonunda, büyük ölçüde robotların eline geçecek.
- Doğal kaynaklar sorun yaratmaya başlayacak. Bu sorunlar arasında, yeterli içme suyu bulunamaması, az bulunan elementlere olan ihtiyacın gittikçe artması, ziraata ayrılan alanların daralması ve doğal rezervlerin gittikçe azalması durumları var.
Beş yüksek olasılıklı risk
Dünyamızın karşılaşacağı beş önemli risk olasılığı şöyle sıralanıyor:
1. Gelir dağılımındaki ciddi bozulma,
2. Ekonomik krizlerin, gittikçe artan oranda tekrarlanması,
3. Gittikçe artan, sera gazı salınımı,
4. İçme suyu kaynaklarının hızla azalması,
5. Nüfusun gittikçe yaşlanması.
Yukarıdaki gelişmeler, iklim değişikliğine karşı tedbir alınmasını zorlaştıracak olan riskleri de, kendi içinde taşıyor; sorunlarla başa çıkma politikalarını kısır dengeye sokuyor ve kitle imha silahlarının kullanılma olasılığını arttırıyor. Gittikçe artan antibiyotik kullanımı sonucunda, virüslerin gittikçe direnç kazanması, hastalık salgınlarının artmasına neden olacak. Özellikle, Kuzey Amerika ve Güney Doğu Asya’daki iklim değişikleri; gittikçe artan fırtınalar, sel baskınları ile sonuçlanacak.
Dünyada en çok su sıkıntısı ile karşılaşacak olan bölge Kuzey Afrika, İran, Orta Asya, Hindistan ve Orta Doğu’nu tümü olarak gösteriliyor. Su sıkıntısı olan bölgeye en yakın bölgenin Türkiye, olması nedeniyle, Türkiye’nin parçalanması ve doğu bölgesinin ele geçirilmesi için girişimler yoğunlaşacak.