Global eğilimler gösteriyor ki:
Fakir ve zenginler arasındaki ayrışma gittikçe artıyor. İnsanlar kendi ülkelerinde bile, sosyal gruplara ayrılarak yaşamak zorunda kalıyorlar.
Yakın gelecekte, ülkeler de dışarıya sadece ticaret ve turizm için açık; ama, göçmen kabul etmeyen gruplar oluşturacaklar.
Makineleşme ve bilgisayarlaşma nedeniyle, insanlar gittikçe daha zor iş bulabilecekler. Sonuçta, insanların yaşam kaliteleri gittikçe düşecek.
Fakir ülkeler, gittikçe daha fazla artan bir borç yükü ile karşılaşacaklar. Gelişmekte olan ülkelerde, sağlık ve emeklilik sistemleri büyük açıklar verecek. Bu ülkelerde, “tasarruf oranının arttırılması” gittikçe zorlaşacak.
Fakir ülkelerde ve bir türlü gelişmesini tamamlayamayan ülkelerde, birbirleri arasındaki geçişlerin gittikçe zorlaştığı, toplum katmanları oluşacak. Bu durum, ülkelerin bölünmesine, ülkelerde ihtilaller ve radikal devrimler yaşanmasına neden olacak. Bazı ülkeler iç savaşla tanışmak zorunda kalacak. Asya ve Arap ülkeleri, bu risklerle ilk karşılaşanlar olacak.
Batı ülkelerinin, müsamahakar ve özgürlükçü kültürleri, yavaş yavaş yok olacak veya kendi sınırları içine sıkışıp kalacak. Rusya ve Çin, sansürün en yaygın uygulandığı ve “batı”dan kopuk iki ülke olacak.
Şehirleşme artacak. Şehir hayatı ve kırsal hayat arasındaki farklılıklar büyüyecek. Şehirler, yalnız yaşayan veya boşanmış kişilerle dolup taşacak. Eğitim ve medya sektörleri, bu yeni gelişmeden iyi pay alacaklar. İkinci nesil internet; kişisel film, müzik ve özgün eşya yapımlarını piyasaya sunacak.
Geleceğin en kıymetli iki değeri, zaman ihtiyacı ve özel hayatın korunamaması olacak. İnsanlar, şirketler, mülkler, arabalar, robotlar ve hatta hayvanlar, bilgi paylaşacak; takip edilecek ve birbirleri ile iletişime geçecekler.
Ekonomide beklentiler
Global markalar gittikçe güç kazanacak. Avrupa ve Çin markaları, ABD zincir markalarının önüne geçecek. İnternet bazlı markaların etkinliği artacak.
Ekonomilerin gelişmişliği, piyasalaşma, piyasaların derinliği, mal ve servislerin etkin değerlendirilme ve karşılaştırılmasının yapılması ile ölçülecek.
Takım çalışması yapabilen ve çalıştığı yere, parasına göre en kaliteli kişileri bulabilenler, başarılı sayılacak. Kıdemin önemi gittikçe azalacak.
Yeni “global orta sınıf”, oluşacak. Bu sınıftaki, eğitimli, aynı dili konuşan, yaratıcı kişiler, geleceğin “insan sermayesi”ni oluşturacak.
Robot kullanımı, en çok, sırasıyla Çin, ABD, Japonya ve Almanya’da yayılacak.
Yeni bankacılık
Gelecekteki bankacılığın iki temel prensibi şöyle:
Veri analizi ile ekonomik ve küresel eğilimler ile bütünleşen, bir “risk yönetimi”, dikkat edilmesi gereken birinci konu olacak. Risk yöneticileri, ekonomistlerle yakın temas içinde olacaklar.
İkinci temel prensip, “kaliteli müşteri seçimi” olacak. Bu konuda ek tedbir alabilen banka, öne geçecek.