Merkez Bankası’na göre, 2012 yılı sonunda Türkiye’nin yurtdışı varlıkları 212.6 milyar dolar, yükümlülükleri ise 632.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu demektir ki, çok ağır bir dış borç yükümüz var.
- Ülkemizin resmi rezervleri, kısa vadeli borçlarımızı ancak karşılıyor.
Oran, 1 ila 1.5 arasında değişiyor. Uluslararası teamüllere göre, bu oranın asgari 4 olması gerekiyor.
- Yalnız doğrudan yatırımlar değil, ülkemize yapılan portföy yatırımları da azalıyor.
- Üstelik, neredeyse sadece Avrupa ülkeleri ülkemize yatırım yapıyor. En fazla yatırım yapan ilk 5 ülke sırasıyla Hollanda, Avusturya, Almanya, İngiltere, İspanya.
- Türkiye’nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2012 yılı sonunda 419.4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Dışarıya net borçluluğumuz 2002 yılından 2012 yılı sonuna kadar, 85.5 milyar dolardan, 419 milyar dolara çıktı. Dikkat edilmezse, döviz sıkıntısı başa çıkılamaz boyutlara ulaşacak. Net UYP’nin GSMH’ya oranı da aynı sürede, yüzde 37.1’den yüzde 53.3’e çıktı.
- Yabancıların portföy yatırımı stokları da 2002 yılında 23.8 milyar dolar iken, 2012 yılı sonunda 179 milyar dolara çıktı. Bu tutarın 94 milyar dolarlık bölümü, doğrudan Hazine’ye borç veriliyor. Borsaya giren para da aynı dönemde, 3.4 milyar dolardan, 70.6 milyar dolara yükseldi. Sıcak paranın tam biçimde hakim olduğu bir ülke konumundayız.
Bu önemli soruna yarın da devam edeceğim.