Tansu Çiller, Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı iken Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'yla çeşitli görüş ayrılıkları oldu. Görüş ayrılıklarının giderilmesi için baş başa görüşmeler yapıldı. Sonuç alınamayınca, Başbakan Süleyman Demirel sorunları giderici müdahalelerde bulundu. Görüş ayrılığının temel nedeni, Çiller'in ekonomik dengelerin bozulmakta olduğu savına dayanıyordu. Demirel'in cumhurbaşkanı olması ve Çiller 'in DYP'nin genel başkanı seçilmesi ve başbakan olarak atanması ile Saracoğlu Merkez Bankası Başkanlığı'ndan Temmuz 1993'te istifa etti. Yerine, Bülent Gültekin atandı. Bu olaylardan kısa bir süre sonra ekonomik kriz başladı. Yanlış faiz ve kur politikası nedeniyle, kriz zaten bekleniyordu. Sanırım, Saracoğlu'nun Merkez Bankası'ndan ayrılmasının nedeni de buydu. Kriz çıkaran veya yönetmek zorunda olan bir Merkez Bankası Başkanı olmak istemiyordu. Bülent Gültekin, önceki tecrübelerde başarılı bir bürokrattı. Harika bir İngilizcesi vardı. Zaten, tanınmış bir Amerikan Üniversitesi'nde profesördü. Ancak, Merkez bankacılığı ve kriz yönetimi konusunda hazır değildi. Kriz başlayınca, Merkez Bankası'nın bir politikası olamadı. Hazine'yle de bir uyum sergilenemedi. Çiller'in en büyük şanssızlığı, Maliye'de bakan seviyesinde işi bilen birisinin olmamasıydı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Merkez Bankası'nın yayımladığı tebliğleri geri çekmeye başlaması, kredibilitesinin iyice bozulmasına neden oldu. Ocak 1994'te yapılan devalüasyonun ardından Bülent Gültekin istifa etti. Gültekin, banka tarihinde en az başkanlık yapan kişi oldu. Gültekin döneminde Saracoğlu'nun ekibi değişmedi. Sadece, bir başkan yardımcısı atandı. Hürriyet gazetesinde bir arkadaş, Çiller dönemine ve o dönemdeki Merkez Bankası'na laf atmaya kalkıştı. Gültekin'in ani ayrılmasıyla başkan yardımcılarından Kadir Günay başkanlığa vekâlet etmeye başladı. Bu vekâlet, Hürriyet'ten arkadaşın iddia ettiği gibi, çok uzun sürmedi. Bir ay civarında oldu. Bu sürede, Merkez Bankası Başkanı arandı. Kadir Günay da başkan olmak istiyordu. Ancak, Zekeriya Yıldırım'a teklif yapıldı. Yıldırım, Merkez Bankası'nı aşan "Kemal Derviş" benzeri geniş yetkiler istedi. 10-15 gün süren müzakerelerden sonra, Çiller ikna edilemedi. Çiller'in bana Merkez Bankası Başkanlığı'nı teklif etmesi, şubat ayının ikinci haftası içinde oldu. Zekeriya Yıldırım'ı çiğnemek istemediğim için, Çiller'e Yıldırım'la olan müzakerelerin tamamen bitip bitmediğini sordum. O iş bitti dedi. Kriz bütün süratiyle tırmanıyordu. 14 Şubat 1994 günü başkanlığa atamam yapıldı. Benim başkan olduğum sürece, arkadaşın iddia ettiği gibi, hiç kimsenin işine son verilmedi. Zaten, devlet memuriyetinde bu mümkün değildir. Benim seçilmemle birlikte, beraber çalışabileceğimizi söylediğim halde, Başkan Yardımcısı Kadir Günay ayrıldı. Bu ayrılışın nedeni, başkanlığa getirilmeyişi oldu. Zaten, başkan yardımcılıkları siyasi etkilerin de kaçınılmaz olduğu görevlerdir. Benim zamanımda atanan başkan yardımcıları Osman Cavit Ertan, Nedim Usta, Aykut Ekzen ve Profesör Selçuk Abaç oldu. Bülent Gültekin zamanında atanan başkan yardımcısı bir süre sonra Amerika'ya döndü. Bu yüzden ayrıldı. Ayrılmaması için, benim isteğimle, Çiller ricacı oldu. Ama, yaklaşık 6 ay sonra ayrıldı. Arkadaş kızmasın, sonraki yazımda daha çok söylenecek var. ytoruner@milliyet.com.tr Siyasi etkiler kaçınılmaz
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024