* “Cari Dış Açık”la mücadele politikasının bir gereği olarak, bankaların Türk Lirası ve döviz kredilerinin düşmesi istenmişti; düşüyor. (Kredilerin düşürülme politikası, bana göre yanlıştı. Neyse ki, tüketici kredileri artıyor. Bedelli askerlik kredileri nedeniyle, daha da artacak.)
* Bankaların, Türk Lirası ve döviz mevduatında da düşme eğilimi gözleniyor.
* Türk Lirası, gelişmekte olan ülkeler paralarının ortalamasından daha fazla değer kaybetti. Son 1 aydaki değer kaybı farkı da göz önünde tutulursa, Türk Lirası ABD Doları karşısında toplam % 20 civarında değer kaybına ulaşmış görülüyor. Gelişmekte olan ülkeler paralarının ortalaması ise, dolar karşısında bu dönemde sadece
% 5 civarında
değer kaybetti.
* Türk Lirası’nın son 1 aydaki değer kaybı Brezilya Reali ve Rusya Rublesi’nin değer kaybından fazla oldu.
Bütün bu tedbir ve gelişmelere rağmen, “Cari Dış Açık” düşme eğilimine girmesine rağmen, Açık’ın ciddi ölçülerde düşürülebilmesi mümkün olmadı. Enerji fiyatlarındaki bir yükselme, tüm dengelerimizi alt üst edebilir. “Cari Dış Açık”daki gelişme aşağıdaki çizelgede açıkça görülüyor (Aylık milyon dolar olarak. Ç: Üç aylık dönemleri ifade ediyor).
Yabancılar zorluk çekiyor
Yabancı yatırımlar Merkez Bankamızın para politikasını anlamakta zorluk çekiyor ve bankaların 2012 yılı kârlılık tahminini yapamıyorlar. Ekonomiden sorumlu bakanın, para politikamızda beklenmeyen değişiklikler olabileceği uyarısı da yabancı yatırımcılarda tedirginlik yarattı. Rekabet Kurumu’nun bankalar hakkında soruşturma yapmaya başlaması ise, işin tuzu biberi oldu. Yabancı yatırımcılar süratle borsayı ve banka hisselerini terk etmeye başladılar.
Neyse ki, siyasi istikrar var.