Merkez Bankası başkanlarının tümünün rüyası, Türk halkını, temiz, sağlam ve kaliteli banknotlara kavuşturmak olmuştur. İtiraf etmek gerekir ki, bu rüyayı şimdiye kadar hiçbirimiz gerçekleştiremedi. Osman Şıklar, halkı cüzdan taşımaya alıştırmak için epey tanıtım yaptı.
Bu konuda en büyük atılım, Rüşdü Saracoğlu zamanında yapıldı. Tüm banknot matbaası yenilendi; büyük merkezlere para sayma makineleri alındı. Süreyya Serdengeçti, Türk parasından 6 sıfır atıp en büyük kupür değerini 100 YTL’ye yükseltti. Ancak, bütün bu çabalara karşın, Türk halkı hâlâ kirli, eski, yırtık, mikroplu banknotlar kullanıyor.
Durmuş Yılmaz’ın elinde büyük bir olanak var. YTL’den TL’ye geçerken, tüm banknotlar yenilenecek. İşte bu operasyon sırasında, halkımız temiz ve sağlam banknotlara kavuşabilir.
Sayın Güngör Uras abimiz birkaç gün önceki yazısında, piyasada 1-5-10 YTL’lik banknotların bulunmadığını, Merkez Bankası Başkanı’nın ise 200 YTL’lik banknotların peşinde olduğunu yazmış. Aslında, zaten böyle olması, 1-5-10’luk banknotların kullanılmaması lazım. 1-5-10 YTL’lik (veya şimdi TL olacak) kupürlerin, bütün dünyada olduğu gibi, madeni para olması gerekiyor. Madeni parayı Darphane basıyor.
Başkan Yılmaz’ın Darphane ile yakın temasta bulunarak Başbakan’a durumu anlatıp bu kupürlerin madeni para olmasını sağlaması kaçınılmaz. Sonuçta, piyasada ihtiyaçtan fazla bu kupürlerde madeni para bulunması ve Güngör Uras’ın Ayşe Teyze’sinin de bu konuda sıkıntı çekmemesi sağlanmalı.
O zaman, zaten çok pahalı olarak basılabilen banknotlardan, en çok kullanılan, düşük kupürlü olanlarını basma lüksünden kurtulacağız. Banknot Matbaası da yüksek kupürlü banknotlara yöneleceği için, halkımız sağlam, temiz, mikropsuz banknotlara kavuşabilecek.
200 TL’lik banknot
Öte yandan, Başkan Yılmaz’ın 200 TL’lik banknotu çıkarması çok yerinde olmuş. Ben olsaydım, 500 TL’lik banknotu da 200 TL’lik kupürle birlikte çıkarırdım. Büyük kupür, büyük ödemelerde çok büyük rahatlık getirir. Zaten, 1 YTL artık piyasadan kaldırılacağı için, 200 TL’lik kupürün basılması kaçınılmazdı. Euro’dan başlayarak, diğer tüm temel para birimlerinde, bizimkinden büyük kupürler zaten var.
Bir ikinci dikkat edilmesi gereken konu da, banknotlar üzerine konulması düşünülen resimler. Bundan önce, özellikle çirkin Atatürk resimleri seçilmesinden tutun, Boğaz Köprüsü’nün altındaki Rus şilebinin Rusya’ya gidiyor olması; 20 YTL’lik banknotlarda, Türkiye’nin Doğu bölümlerinin gösterilmemesi,; Mevlana figürü; gravürü yapanların gizli imzası gibi birçok konu eleştiri konusu yapıldı.
Nene Hatun ve Yunus Emre gibi kişilikler bizler için önemli olmasına rağmen, bunların Türk parasına konulması üzerinde uzlaşma sağlanması zor. En azından, bu işin zamanlaması uygun değil.
Merkez Bankası yönetiminin de zorda kalmadıkça, bu polemiğe girmek isteyeceğini sanmıyorum.