Basın Konseyi, medya mensupları ve medya organları hakkında yapılan şikâyet başvurularını, Basın Meslek İlkeleri bağlamında değerlendiren ve bu şikâyetleri “yersiz bulma” kararı, ya da şikâyetler konusunda medya mensup ve organları için “uyarı” veya “kınama” kararı verebilen, tarafsız bir kuruluştur. Bu kararları alan “Basın Konseyi Yüksek Kurulu”nda, okuyucu temsilcileri de bulunuyor.
Basın Konseyi’nin aldığı kararlar, şikâyetçiler tarafından yargıda açılan davalarda, savları destekleyici unsurlardan biri olarak kullanılabilmektedir. Bu nedenle, Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun aldığı kararlar, önemli.
Basın özgürlüğü konusu
Basın Konseyi’nin diğer görevi, ülkemizdeki basın özgürlüğünü, iletişim özgürlüğünü ve ifade özgürlüğünü savunmaktır. Bu anlamda, gelişmiş ülkelerin bir çoğunda bulunan “Basın Konseyleri”ne benzer bir işlev görüyor.
“Demokrasi” son yıllarda dillerden düşmeyen bir söylem. “Çoğunluğun oyu” her şeyin üstünde tutuluyor. “Demokrasi”nin “çoğunluğun oyu” dışında vazgeçilmez ikinci ilkesi olan, “kuvvetler ayrığı ilkesi” neredeyse unutulmuş durumda. Yargıçların bile, çoğunluğun oyunu alanlar tarafından atanması savunuluyor.
“Çoğunluğunun oyu”nun bu derece önemli olduğu bir ortamda, oy veren kişilerin, olaylar ve gelişmeler hakkında görüş ve bilgi alma özgürlüğü bulunmalı ki; oylar gerçek sahiplerini bulabilsin. İşte bu nedenle, ifade özgürlüğü, bilgi alma hakkı, iletişim özgürlüğü ve herkesin görüşlerini özgürce açıklama hakkının kısıtlandığı veya güvencesiz kaldığı bir ülkede de, “demokrasi”den bahsedilemiyor. Bu yüzden, Basın Konseyi’nin yüklendiği görev, çok ciddi önem taşıyor.
Bu kutsal açıdan bakıldığında da, ne paralel yapının son zamanlarda Basın Konseyi’ne yaptığı sık başvurular, ne de Basın Konseyi temsilcilerinin muhalefet partisi televizyonlarında yaptığı söyleşiler, Basın Konseyi’nin tarafsızlığına leke sürmüyor.
Zor bir yıl oldu...
Basın Konseyi, 2014 yılını “zor yıl” olarak değerlendirdi. 2014 yılında Yüksek Seçim Kurulu, medyaya 176 yayın durdurma cezası verdi. TRT’nin seçim öncesi ve sonrası taraflı yayınlarına ceza verildi. Bu yıl RTÜK, sadece bir tek televizyon kanalına, 20 yayın durdurma cezası verebildi. Soma, Musul, Yüksekova, Bingöl, TIR haberleri, Tahkikat Komisyonu dahil, olayların yayınlanması yasaklandı.
Sonuç olarak, “Dünya Basın Özgürlüğü Raporu”nda, 180 ülke içinde 154. sıraya düştük. “Freedom House”un raporunda ise, bu yıl tarihimizde ilk kez “basını özgür olmayan” ülkeler arasına sokulduk.
Ama hâlâ, “Dünya’nın en özgür basını, Türkiye’dedir”!