Bir bankanın veya tüm bankacılık sektörünün ne derece güçlü olduğunu belirlemede genellikle aşağıdaki oranlamalar (rasyolar) veya büyüklükler kullanılıyor:
* Net Kâr / Toplam Aktifler (ROA-Return on Assets)
* Net Kâr / Özsermaye (ROE-Return on Equity)
* Net Faiz Gelirleri / Faiz Getirili Aktifler (NIM-Net Interest Margin)
* Toplam Mevduat / Toplam Aktifler
* Toplam Krediler / Toplam Aktifler
* Özkaynaklar / Risk Ağırlıklı Varlıklar (SYR-Sermaye Yeterlilik Rasyosu)
* Ayrılan Karşılıklar / Ortalama Takipteki Krediler
* Takipteki Krediler (net) / Toplam Krediler (NPL-Non Performing Loans)
* Ücret ve Komisyonlar (net) / Toplam Gelirler
* Ücret ve Komisyonlar(net) / İşletme Giderleri
* Pazar Payı (Mevduatlar)
* Pazar Payı (Krediler)
Bankacılık sektörünü ve bankaları değerlemede en sık kullanılan rasyo (Sermaye Yeterlilik Rasyosu) SYR’dir. Sektörün ortalama sermaye yeterlilik rasyosu, 2010 yılsonu itibariyle yüzde 18.9 düzeyinde, 2011 yılsonu itibariyle ise yüzde 16.5 olarak gerçekleşti. Bu oranların, yasal sınır olan yüzde 8’in ve şube açma hedef sınırı olan yüzde 12’nin oldukça üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Kârlılık kriterleri
Bankacılık sektörünün karlılık analizinde en yaygın olarak kullanılan performans ölçütleri, aktif kârlılığı (ROA), öz sermaye kârlılığı (ROE) ve net faiz marjı (NIM) rasyolarıdır.
Aktif karlılığı (ROA), net kârın aktif toplamına oranlanmasıyla elde edilir. Aktif kârlılığının bankanın karlılık göstergeleri içinde önemli bir yeri olmasına rağmen, bankanın ortakları daha çok öz sermaye karlılığı (ROE) ile ilgilenirler. Net kârın öz sermayeye oranlanmasıyla elde edilen öz sermaye kârlılığı, bankaya konulan sermayenin hangi kârlılıkla çalıştığını göstermesi nedeniyle temel bir performans kriteri durumundadır.
Bankaların kârlılığını ölçmekte kullanılan diğer bir performans kriteri net faiz gelirlerinin (faiz gelirleri faiz giderleri) ortalama faiz getirili aktiflere oranlanmasıyla elde edilen (net faiz marjı) NIM’dir. Net faiz marjı, bir birim varlık için elde edilen faiz gelirini ifade etmektedir. Hesaplanacak net faiz marjının yüksek çıkması bankanın kârlılığını olumlu yönde etkileyeceği için banka yönetiminin aktif ve pasif yönetimi ilkelerini uygulamadaki başarısını da gösterir. Bu nedenle net faiz marjı, hem kârlılığa hem de yönetim etkinliğine ilişkin bir ölçüt olarak değerlendirilebilir.
Araştırmalar, “likidite riski”nin NIM ve ROA üzerinde, ‘kur riski’nin ise NIM ve ROE üzerinde etkili olduğu tespit etmiş; ‘Faaliyet riski’nin ise kârlılık oranları üzerinde etkili olmadığını göstermiştir.