Av. Osman Ataman’ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak yürüttüğü “Bab-ı Âli Toplantıları”nın geçen hafta yapılan 97. toplantısına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer katıldı. Dinçer, önce bakanlığı ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi; sonra da son günlerin ilgi konusu ilaç sistemimiz ile ilgili düzenlemeleri anlattı.
Dinçer’in, işsizliğin azaltılması için ciddi ve başarılı çalışmalar yaptığını gördüm. Yılda, yaklaşık 200 bin kişiye mesleki eğitim verilmesi, meslek standartlarının belirlenmesi, denetimlerin şikâyet üzerine değil rutin biçimde yapılmaya başlanılması gibi önemli karar ve çalışmalar yapıldığı anlaşılıyor.
Öte yandan, tüm ödemelerin bankalardan geçme zorunluluğunun getirilmesi ve ihbar hattının oluşturulmasıyla, 271 bin kişi kayıt altına alındı. Hükümetin çalışmaları sonucu, kayıt dışı istihdamın oranı % 52’den % 42’ye gerilemiş. Ancak, hâlâ 22.3 milyon çalışandan sadece 14.15 milyonu kayıt altında istihdam ediliyor. Bakan’ın hesabına göre, çalışanların tümü kayıt altına alınmış olsa idi, Hazine’nin yılda yaklaşık 29 milyar TL ek kaynağı olabilecekti. Bakan’ın kayıt dışılıkla yaptığı mücadeleyi önemli bir gelişme olarak görüyorum.
Konu ilaca gelince
İlaç geri ödemelerinde “Global Bütçe” uygulaması ile 2.5 milyar TL ve vatandaşın ilaca katkı paylarının arttırılmasıyla da 1.7 milyar TL olmak üzere, yaklaşık 4.2 milyar TL sağlık bütçesine ilave kaynak sağlandı.
Herkesin hastanelere kabul edilip neredeyse ücretsiz bakılması ve hastane ile ilaca erişiminin kolaylaşması, son 6 yıl içinde kişi başına düşen sağlık harcamasını 2 katına çıkarttı. Bakan’a göre, ilaç fiyatları düşürülmüş olsa da devletin sağlık harcamaları ciddi biçimde arttığı için ilaç firmalarının yakınması gereksiz.
Bakan’ın vurguladığı konular arasında şunlar da var:
- Vatandaşın hastaneden önce aile hekimine başvurması konusu şimdilik erteleniyor; çünkü, yeterli sayıda aile hekimi yok ve bu sistem, masrafları daha da arttırıyor.
- Her bir ilaca ayrı barkod verilme uygulaması, bugün başlıyor. Böylece ilaçta kayıt dışılık ve kaçak tamamen engellenmiş olacak.
- Yerli ilaç firmalarına elden gelen kolaylıklar getirilmesi uygulaması sürecek.
- Yapılanma yetersiz olduğundan, gelişmiş ülkelerde gördüğümüz “tane ile ilaç verilmesi(akıllı ilaç tüketimi)” uygulaması, şimdilik hayata geçirilemiyor.
Hükümet, biraz da oy kaygısıyla, herkese sağlık hizmeti sağlamaya başladı. Bu durum, kendi içinde kayıt dışılığı önleme tedbirleriyle çelişiyor. Çünkü, vatandaş neredeyse bedava sağlık hizmeti alınca, kayıt altında istihdam edilmek veya etmek istemiyor.
Öte yandan, ilaç ruhsatlarının geciktirilmesi, reçete yazacak hekimlerin sınırlandırılması gibi uygulamalar, ilaca erişimi zorlaştırıyor. İlaç fiyatlarının aşırı düşürülmesi ve Avrupa ortalamasının neredeyse % 40 altına inmesi ise, eczaneler, ilaç depoları ve ilaç firmalarını zora sokuyor ve yatırımlarını ertelettiriyor. Bu durum, giderek ülkemizde bazı ilaçların bulunamaması durumunu da beraberinde getirebilir.