Dünkü yazımda, Avrupa Birliği’nde (AB) kapitalist sistemin kurallarının işletilemediğinden bahsetmiş; Avrupa Merkez Bankası (ECB), AB hazinesi ve maliyesi ile ilgili olarak alınması gereken tedbirleri sıralamıştım. Bugün, diğer olası tedbir konularından bahsetmek istiyorum:
Yapılması gerekenler- ECB özerkleştirilmeli, en son borç alınabilen ve verilebilen merci özelliğini kazanmalıdır.
- ECB, her ülke için ya da belli kategorideki ülkeler için değişik faiz oranları ve munzam karşılıklar uygulayabilmelidir.
- ECB, AB hazinesi ve maliyesi ortak bir ekonomi politikası uygulayarak işbirliği içinde ekonomik politika kararı almalıdır.
- Devletlerin topladığı vergiler dışında, ciddi ölçülere ulaşabilecek “federal vergi” toplanmalıdır.
- Federal devlet, borçlanma yapabilmeli ve üye ülke varlıkların özelleştirilmesine karar verebilmelidir.
- Zordaki ülkelere AB dışından da yabancı sermaye girişi sağlanması amacıyla, diğer ülkelerin kendi paraları ile mal alıp satmalarına izin verilmelidir. Yani, yabancılar Avrupa ülkelerinde kendi paralarını harcayabilmelidirler.
BUNLARDAN HİÇBİRİ OLMAZSA- Ekonomide buhran gittikçe artacak ve diğer dünya ülkelerine de yayılacaktır.
- Dünya ticareti daralacak; piyasa enstrümanlarının tümünün fiyatı düşecektir. Yatırımlar, sıkıntıda olmayacağı belli olan ülkelerin büyük şehirlerinde toplanacaktır.
- Amerikan doları, daha dominant olacak ve tek rezerv para olma durumunu daha güçlü biçimde sürdürecektir.
-AB, yalnız ekonomik bakımdan değil, siyasal bakımdan da devre dışı kalacak ve küçülecek veya parçalanacak
veya birlik düşüncesinden vazgeçilecektir. Bu durumda, her devlet eskiden olduğu gibi kendi başının
çaresine bakar.