- Kişilerin borçluluk oranı % 18.9’dan % 16.1’e indi.
- Şirketlerin borcunun Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranı % 123’ten % 91’e düştü.
- Şirketlerin likit varlıklarının toplam varlıklarına oranı % 5’ten % 7’ye yükseldi.
- Şirketlerin faiz giderlerinin, nakit akışlarına oranı % 25’ten % 5’e düştü.
- Şirketler yabancı ülkelerdeki varlıklarını giderek artan bir oranda ülkelerine getirmeye başladılar.
- Bugünlerde ilan edilmeye başlanacak olan şirket bilançoları iyi gelecek.
Ancak;
- Avrupa Birliği’ndeki büyüyen kriz ABD’yi de olumsuz etkiliyor.
- Gayrimenkul piyasası çok yavaş canlanıyor.
- İşsizlik hâlâ % 6’nın altına düşürülemedi.
Avrupa ekonomisi düzelemiyor
- Ülkelerin borçlanma için ödedikleri faiz oranları önemli farklılıklar göstermeye başladı.
- Getirilen yeni mali kuralların nasıl uygulanacağı henüz belli değil. Bu konuda ocak sonu milat olacak.
- Yalnız ülkelerin değil, kurtarma fonunun da notu düşürülüyor.
- Bankacılık sektörünün hâlâ 115 milyar euro sermaye açığı var.
- Avrupa Merkez Bankası son üç buçuk ayda 508 milyar Euro karşılıksız para bastı; ancak bu para reel sektöre hâlâ bir fayda sağlayamadı.
- Borsalarda bu aylarda çok yüksek olması beklenen işlem hacimleri, normalin çok altında seyrediyor.
- Avrupa Birliği’nde (AB) bu yıl içinde, toplam 1.4 trilyon euro devlet borcu ödenecek ve yenilenecek. Bu miktarın yarısını Fransız ve İtalyan devletlerinin borç senetleri oluşturuyor.
518 milyar euro devlet borcu
- Bu yıl yenilenmesi beklenen devlet borçlarının % 40’ının vadesi ilk 3 ay içinde geliyor. İlk 3 ay içinde vadesi gelen devlet borcunun tutarı 518 milyar euro.
- Bu yılın ilk 3 ayında yenilenmesi gereken devlet borcunun % 25’i İtalya’ya, % 24’ü Fransa’ya, % 16’sı Almanya’ya, % 8’i Hollanda’ya, % 8’i İspanya’ya, % 6’sı Belçika’ya, % 5’i Yunanistan’a ait. Bunlar dışındaki ülkelerin borç toplamı ise, % 7 oranında.
- Bu yıl, kurtarma fonları ve IMF kaynakları dâhil toplam 650 ila 850 milyar euro kaynak elde edilebileceği hesaplanıyor. Ama, sadece İspanya ve İtalya’nın bu yıl için 1.3 trilyon euro kaynağa ihtiyacı var.
- İspanya ve İtalya için hiç kaynak ayrılmayabilse, toplanılan fonlar diğer ülkelerin ihtiyacını karşılayabilecek.
Tabii ki, bu hesaplama ciddi bir seçenek olmaktan uzak.
- Bu durumda ya ABD’nin AB’ye doğrudan yardımı ya da IMF fonlarının artırılması gerekecek.