Bilenlerin yerini, sürekli öğrenenler; profesyonellerin yerini amatörler alıyor. Yeni çözüm stratejileri, ani ve beklenmedik kârlar, yeni işadamı tarzını simgeliyor. Yeni işadamı profilinde yer alan gençler, sıradan sayılabilecek ama temel ve yönlendirici sorular soruyorlar; yanlışları hemen ortaya çıkarıyorlar; hedefe kısa yoldan ulaşma yolları buluyorlar. İşlerine cesaret ve büyük bir sevgiyle sarılıyorlar; tüm güçlerini ortaya koyuyorlar ve kaybederlerse, sıfırdan başlayacak gücü kendilerinde buluyorlar.
Tecrübeli profesyonel yöneticiler, büyük ve sağlam adımlarla hareket eder ve etrafındakilere “büyük iş yapılıyor” havası basarlar. Bunlar, maratonculardır; aceleleri yoktur. Birçok işte ve politikada zamanın gelmesini beklerler; yapılacak atılımları da önlerler. Bu “zamanlamacı” profesyoneller, hiçbir zaman ateşte yürümeyi akıllarına getirmemişlerdir; risk almayı sevmedikleri için, kendileriyle birlikte hareket edenlere de zaman kaybettirirler. Politik hayatımızda bunlarla karşılaştık. Amatörler ise, iddiasız görüntüleri altında, kendinden emin; tam uzman olmayı beklemektense, yarım uzmanlıkla işe girişmeyi seven, kişilerdir.
İçinizdeki amatörü çıkarın
Sağlamcı olmak yerine, işten atılmayı göze alarak, doğru bildiğinizi yapın.
Amatörlerle çalışın ve kafanızı hep genç tutun.
Sürekli yenilik yapmaktan çekinmeyin.
Alvin Toffler’in dediği gibi, 21. yüzyıl, bilenlerin değil, yeniden öğrenip, kendilerini yenileyebilenlerin yüzyılı olacak. Bir gün izin alıp sadece düşünmek; hiç bilmediği bir işe talip olmak; bir hafta sonunu sadece okumaya ayırmak; birkaç gün internete hiç girmemek; yürümeye başlamak ve yeni bir fikir geliştirmeden, geri dönmemek; başkaları için aptalca sayılabilecek sorular sormak amatörlerin işidir.
Aç ve budala kal
“Aç ve budala kal”, Apple’ın ünlü CEO’su Steve Jobs’un sözü idi. “Kabiliyetlerini küçümseme; uzmanların da hata yapabileceğini göz önünde tut; en geride bile olsan, lider olmaya hazır ol.” Bu sözcükler de ondan bize kalan bazı tavsiyeler.
Akılı bir işadamı, amatör ama gelecek vaat eden birinin şirketini yönetmesine izin verir. Dünyayı değiştirecek olanlar, amatörlerdir; yani, bir futbol oyununda, sahadaki futbolculardır. Profesyoneller ise, onlara oyunun kurallarını anlatan kişilerdir; yani, antrenörlerdir. Parlak sonuç, amatör ve profesyonellerin birbirlerini tamamlayarak yaptıkları çalışma sonucu ortaya çıkar. Kendilerini yetiştirir ve yenileyebilirlerse, profesyonellerin de amatörce iş yapma olanakları vardır. Zaten onlar artık amatörleşmiş profesyonellerdir.
Tecrübesizlere fırsat vermek, kazanılabilecek en büyük tecrübedir.