Sayın Başbakan’ın hiddet ve öfkesi, bize bir şeylerden korktuğu izlenimi verdi. “Deniz Feneri” hakkındaki yazılara alınmış olması, bizi bu konuda düşünmeye, sorgulamaya ve spekülasyon yapmaya itiyor. Öyle ki, artık her öküzün altında buzağı aranma devri başlatıldı.
Cumartesi günkü yazımda yaptığım, ekonomik ve teknik anlamdaki spekülasyonlara ve faraziyelere aşağıdakileri de ekleyebiliriz:
a) “Deniz Feneri” operasyonuyla toplanan fonların bir bölümü veya tamamı, AKP’nin finansmanı için kullanılmış olabilir. Hatta;
b) Daha da ileri gidilerek, “Deniz Feneri”nin, dünyadaki kara para aklama operasyonlarında olduğu gibi “Simple Business Cover (Gerçek Operasyonu Gizlemek İçin Kurulmuş Şirket)” olduğu speküle edilebilir. Bu noktadan hareketle;
Yardım amaçlı fonlar
c) Türkiye’de alınan rüşvetlerin, “huzur hakları”nın, “çanak”a aktarılan getirilerin “Simple Business Cover” aracılığıyla harcandığı düşünülebilir. Yani;
d) “Çanak”ta toplanan paraların bir bölümü de, “Deniz Feneri Derneği”nin yardım amaçlı fonlarına eklenmiş olabilir. Daha da ileri gidilerek;
e) Almanya’da yardım adı altında toplanan fonlara, Türkiye’de büyük ilaveler yapılmış olabilir. Bu eklemelerin, toplananın birkaç misli olduğu speküle edilebilir. Böylelikle;
f) “Deniz Feneri Derneği” her istediği harcamayı yapabilir. AkKP’yi finanse etmiş olabilir. Daha da ileri gidilerek;
g) Yabancı şirket ve finansörlere para aktararak, onların Türkiye’deki özelleştirmelerde mal almaları sağlanmış olabilir. Tabii, bu malların gerçek sahipleri, Türkiye’dedir.
h) Yurtdışında kurulu ve gerçek sahibi “off-shore” da bulunan şirketler aracılığıyla, medya organları satın alınmış veya medya şirketlerinin sahibi oldukları şirketlere iyi fiyatlar verilerek onların susturulması sağlanmış olabilir.
‘Kara para aklama’ işi
Dünyada, “yardım” adı altında toplanan paralarla, “kara para aklama” işinin yapıldığı birçok örneğe rastlanmıştır. Bu durumda, bir miktar “yardım” toplanmakta, ama toplanan yardımın katlarca büyüğü tutarlarına ulaşan “para aklama” operasyonları yapılmaktadır. Zaten, “kara para aklama” operasyonları genellikle, çok masum, kurallara uygun veya insani amaçlarla yapılan işlemlerin arkasına gizlenmektedir.
Bunun ispatı için, “Deniz Feneri”nin kayıtsız para almış olduğunun ve/veya kayıtsız harcama yapmış olduğunun ispatlanması gerekir.
Uluslararası “Fraud Examiners (Kara Para Araştırmacıları” Birliği’ne göre, kendileri küçük miktarlarda olsalar bile toplamları büyük tutarlara ulaşan, banka dışı nakit para alışverişinin olduğu her yerde “kara para aklama” olasılığı vardır.