Tolga Şardan

Tolga Şardan

tsardan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul Adliye Sarayı’nda Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın terör eylemiyle şehit edilmesi sonrasında Türkiye’deki “özel güvenlik” sistemi tartışılmaya başlanmıştı.
Vahim olayın ardından bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halen uygulanan sistemi tartışmaya açmıştı.
Erdoğan, terör eyleminden sonra bazı kamu binalarının güvenliğinin sağlanmasında, özel güvenlikçiler yerine polis görevlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştı.
İçişleri Bakanlığı, Erdoğan’ın bu açıklamalarından yola çıkarak yeni bir özel güvenlik modelini yaratmak için harekete geçti. Bakanlık, sektör temsilcileri, kamu yöneticileri, çeşitli üniversitelerden akademisyenler ve uzmanların katılımıyla “çalıştay serisi” düzenledi. Sekreteryasını Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı ve “beyin fırtınası” biçiminde geçen çalıştayların sonuncusu geçen hafta Ankara’da gerçekleştirildi. Son çalıştayda, özel güvenlik sektörünün yol haritası netleştirildi.

17-20 bin memur
Yapılan yeni düzenlemenin taslağına göre, Erdoğan’ın açıklamasından hareketle belirli kamu binalarının korunması özel güvenlik şirketlerinden alınacak. Bu bina ve tesislerin korunmasında “koruma memurlarının” görev yapması kesinleşti. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler döneminde özellikle spor karşılaşmalarında güvenliği sağlamak amacıyla kurulması planlanan koruma memurluğunun kısmetine yeni dönemde bina ve tesislerin korunması düştü. Henüz yasal olarak kurulmayan, ancak kuruluş çalışmaları devam eden koruma memurluğu için 17 - 20 bin arası personel alımı yapılıp yetiştirilmesi sağlanacak. Bu memurların bir bölümü özel güvenlik sektöründen geçiş yaparken, kalan bölüm için sınavla alım yoluna gidilecek.

Enerji nakil hatları
Gelelim işin en önemli noktasına. İçişleri Bakanlığı bünyesinde polise yardımcı olmak amacıyla hayata geçirilecek koruma memurluğu uygulamasının etki alanları nereler olacak?
Taslak çalışmaya göre; adliyeler ve cezaevleri başta olmak üzere hastaneler, enerji nakil hatları, DHMİ’nin üzerindeki havaalanlarının korunmasında özel güvenlik yerine koruma memurları görev yapacak.
Ayrıca, büyükşehir belediyelerinin bünyesindeki metrolar ve hafif raylı ulaşım sistemlerinin güvenliği yine koruma memurlarınca gerçekleştirilecek. Koruma memurların görev yapması planlanan diğer önemli tesis ise yüksek hızlı trenler (YHT) olacak. Koruma memurları, YHT’nin her seferinde görev yapacak. Ayrıca YHT garlarının güvenliğinde sorumluluk yine koruma memurlarında olacak.

Mülteci kampları
Koruma memurluğunun faaliyet alanları bunlarla sınırlı değil. Koruma memurları, ülke genelinde 7 ayrı bölgede kurulacak “göçmen ve mülteci kamplarının” güvenliğini polis ve askerden devralacak. Koruma memurları, bu kamplarının güvenliğini tek başına yürütecek. Bu kapsamda Göç İdaresi Başkanlığı ayrı bir çalışmayı yürütüyor. Alınacak koruma memurlarının yaklaşık 4 bini hastanelerde görev yapacak. Bu memurlar gerek hastane binaları, gerekse hasta yakınlarının saldırılarına karşı hekimleri koruyacak.

DHMİ’ye de koruma memuru
Ülke genelinde yap-işlet-devret modeli dışında kalan 34 havalimanından sorumlu olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi, uygulamanın yürürlüğe girmesiyle, havalimanlarının güvenliğinin sağlanmasında koruma memurluğu sisteminden yararlanacak. DHMİ, halen yaklaşık 2 bin 700 kişilik özel güvenlik hizmeti alıyor, bin 700 dolayında da kendi kadrosunda özel güvenlikçisi var. Yeni uygulamanın başlamasıyla birlikte DHMİ, yaklaşık 3 bin 500 - 4 bin kişilik koruma memuruyla 34 havaalanının güvenliğini sağlayacak.

Gelir durumları vahim
Son çalıştayda ele alınan konulardan birisi de halen aktif olarak faaliyet gösteren firmalar ile özel güvenlikçilerin durumu oldu. Çalışmalar çerçevesinde sektörde faaliyet gösteren iki firmanın ticari faaliyetlerinin sonlandırılması yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
Bu iki firmanın isimlerini ticari nedenlerden dolayı şimdilik vermiyorum.
Özel güvenlikçilerin gelir durumu ise vahim. Çalıştayda özel güvenlikçilerin maaşlarının artırılması devlet yetkililerince gündeme getirildi. Ancak, sektör temsilcileri bu talebe, “şirketlerce devlete ödenen primlerde indirime gidilmesi, indirimle oluşacak farkın maaşlara yansıtılması” teklifini sundu. Yapılan ilk hesaplamada; olası bir prim indiriminin maaşlara yaklaşık 160 liralık artış sağlayacağı belirlendi. Ancak bu konuda yeniden çalışma yapılması kararı alındı.
Yapılan bürokratik çalışmaların sonucu, önümüzdeki günlerde rapor haline getirilip Erdoğan’a sunulacak. Erdoğan’ın tavsiyeleri sonrasında yeni uygulama için düğmeye basılacak.
Savcı Kiraz’ın şehit edilmesiyle sonuçlanan olay, özel güvenlik uygulamasının masaya yatırılıp yeniden gözden geçirilmesine neden oldu. Gönül isterdi ki; Savcı Kiraz şehit verilmeden eksikler giderilseydi.