Kırsal destekli şehir eylemlerini yoğunlaştıran PKK’ya karşı devletin terörle mücadeleyi ‘yüksek yoğunluklu’ hale getirmesi bu seneki Nevruz sürecinin önemini artırdı.
PKK’nın, ‘kıra dayalı şehir savaşı’nı merkezine aldığı öz yönetim stratejisini geçen yazdan itibaren YDG-H unsurları üzerinden Doğu ve Güneydoğu’da bazı il ve ilçe merkezlerine yaymaya çalışmasının sahaya yansımasının geldiği son nokta 21 Mart Nevruz dönemi oldu.
Bölgede neredeyse 4 aydır devam eden yoğun operasyon süreci, Nevruz’u PKK’nın kendi kitlesini bir kez daha motive edebilmesini sağlayacak ortama getirdi.
Bu nedenle 2016 Nevruz’u güvenlik güçleriyle PKK’nın güçlerini tartacağı zemin olarak karşımıza çıktı.
Yoğun operasyonların yanı sıra, PKK’nın özellikle Ankara’da arka arkaya iki bombalı araçlı eylem gerçekleştirmesi, Nevruz’un “1990’lardaki Nevruz süreçlerini hatırlatan psikoloji”ye dönüşmesini sağladı.
Güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri, bir süredir sessiz sedasız giden Nevruz döneminin, bu yıl farklı boyut kazanması sonrasında alarma geçtiler.
Özerklik peşindeki PKK yönetiminin, gerek kırsal, gerekse şehir kadrolarına bu yılki Nevruz süresinde eylemlere ağırlık vermesi yönünde birbiri ardına talimatlar verdiği biliniyor.
Kandil, bu yılki Nevruz sürecinin 19-21 Mart arasına yayılarak kutlanması talimatını verdi.
Keza, son bombalı araç saldırılarının ardındaki yapı olan TAK, yaptığı açıklamalarda, Kandil benzeri bir süreci ortaya koyup kadrolarına eylem talimatları verdi.
Ülke genelinde yaşanan terör olaylarının yarattığı gergin ortam nedeniyle İçişleri Bakanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü aracılığıyla valiliklerde gönderdiği talimatta, Nevruz kutlamalarının izin verilen kentlerde ‘sadece 21 Mart günü’ kutlanması emrini verdi.
Talimatla birlikte, Ankara ve İstanbul valilikleri başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu’daki birçok ilin valisi, güvenlik gerekçeleriyle 21 Mart günü de kutlama yapılmasını yasakladı.
* * *
Nevruz’da yaşanması olası olaylar konusunda güvenlik birimlerine gönderilen pek çok istihbari bilgi paylaşılan yazı var.
Örneğin; bu tür istihbari paylaşımlarda bulunulan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 7 Mart 2016 tarihli yazısında şu değerlendirme yer aldı:
“Ülkemiz genelinde tüm terör örgütlerine karşı başarıyla yürütülen operasyonlar gerekçe gösterilerek 21 Mart Nevruz kutlamaları öncesi, esnası ve sonrasında terör örgütleri ve marjinal gruplarca toplumsal şiddet hareketlerine yönelik sansasyonel ve provakatif saldırılar ile kargaşa ortamı çıkarılmaya çalışılabileceği değerlendirilmiştir.”
Emniyet Genel Müdürlüğü; söz konusu yazısında, “Terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı istihbari çalışmalara ağırlık verilmesi” talimatını verdi.
Ne var ki; bu yazının il emniyet müdürlüklerine gönderilmesinden sadece 6 gün sonra Ankara Kızılay’da bombalı araç saldırısı düzenlendi.
* * *
21 Mart’ın hemen ardından PKK’nın kırsaldaki kadrolarının artık kış üslenmesinden çıkması süreci de başlıyor.
Bu konuda, bir süre önce Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi önemli bir yazıyı il emniyet müdürlüklerine gönderdi.
Yazıda, halen serhildanı gerçekleştirmeyi hedefleyen ve kırsalda kış üslenmesinden çıkacak olan PKK kadrolarının hareketleri öncesinde, kent merkezlerindeki hazırlıklarının tamamlanmasına çalışıldığı belirtildi. Aynı yazıda, “silahlı kırsal kadrolarının özerklik ilanına destek vermek amacıyla Nevruz sonrasında şehir merkezlerine gelmesinin planlandığı, bu süreçte silah ve mühimmat dağıtılan PKK’lı milislerin eş zamanlı harekete geçerek şehirlerde eylemleri tırmandırmayı amaçladıkları” bilgisine yer verildi.
Yine benzer şekilde, 17 Mart tarihini taşıyan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bir başka yazısında ise aynı zamanda Halk Savunma Merkezi sorumlusu olan PKK yöneticisi Murat Karayılan’ın, örgütün Kuzey alan Öz Savunma Birlikleri sorumlusu Abdülselam Arslan’a 4 Mart günü verdiği talimat yer aldı. Yazıda yer alan bilgilere göre, Karayılan, Arslan’dan, “Yurt içinde yapılacak olan 21 Mart Nevruz kutlamalarında ‘DEAŞ benzeri’ eylemler olabileceğini belirterek bu eylemlere karşı önlemler alınması için ÖSB’nin tüm bölge birimlerinin bilgilendirilmesini istedi.
* * *
Bu yılki Nevruz sürecinde, güvenlik güçleri ve PKK’nın yanı sıra 3. grup sahaya indi: Hizbullah İlim Grubu.
Hizbullah’ın faaliyetlerini bir süredir yakından takip eden istihbarat birimleri, İlim Grubu mensuplarının, 2016 Nevruz etkinliklerinde yaşanabilecek olası PKK saldırılarına ve provokasyonlarına karşı Diyarbakır başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu’daki yerleşim bölgelerinde ‘müteyakkız’ halde olduğunu ortaya çıkardı.
İstihbarat birimlerinin bu tespitleri sonrasında, Emniyet Genel Müdürlüğü 17 Mart tarihli yazısında istihbarat birimlerinin tespitlerine yer verildi. Buna göre, “Hizbullah İlim Grubu sorumlularınca, PKK’nın bahar aylarınca hem güvenlik güçlerine hem de İlim Grubu’na yönelik saldırılar gerçekleştirilmesinin beklendiği, İlim Grubu olarak hazırlıklarına buna göre yapıldığı ve saldırı olması halinde misliyle yanıt verileceği” yönünde saptamalar yapıldı.
Bir tarafta devletin güvenlik güçleri, bir tarafta PKK ve diğer tarafta ise Hizbullah.
Bu tespitler ve gelişmelerle tansiyonu artan Nevruz sürecinin olaysız atlatılması herkesin ortak beklentisi.
