Devlet kadrolarına sızmayı tamamladıktan sonra 2009 yılı itibarıyla “harekete başlayan” Gülen cemaatinin en önemli ulusal operasyonlarından birisiydi Kozmik Oda soruşturması.
Kozmik Oda’nın bulunduğu Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nda Ankara Hâkimi Kadir Kayan’ın günlerce süren arama ve el koyma işlemlerine zemin hazırlayan soruşturmanın 17-25 Aralık süreci sonrasında “kumpas” olduğu anlaşıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nde (KOM) oluşturulan özel çalışma grubunun incelediği Kozmik Oda dosyasında tespit edilen kumpas girişiminin ayrıntılarının üçüncü bölümü şöyle:
1. Şüphelilerin aracında yakalanan 2 ayrı kroki hakkında “bu krokinin yakalanma riskine karşı kamufle olarak hazırlandığı, hedefin tespitinin olanaksız hale getirilmesi amacıyla hedefin açık olarak azılmadığı, 2 krokinin ortak noktasının TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in evi olduğu, bu krokinin Şahin’e yönelik bir eylem ve eylem sonrası kaçış güzergâhı olduğu, güzergâhtaki son noktanın Türk Ocağı Caddesi üzerindeki askeri alanı kullanabilecekleri” biçiminde tutanak düzenlendi.
2. Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) Ankara Bölge Başkanı Yusuf Akal’ın odasında elde edilen kroki hakkında “makamda yakalanan krokinin, araçta ele geçirilen krokinin çizilmesindeki amacı saptırmaya yönelik olduğu, STK Bölge Başkanı Yusuf Akal’ın odasında el konulan gerçek/maske görev tebellüğ belgesinin de bu kroki ile birlikte değerlendirildiğinde, araçta yakalanan krokinin “maske” olduğu, gerçek hedefin o bölgedeki devlet büyükleri ve özellikle o bölgede oturan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin olduğunun değerlendirildiği” şeklinde tutanak düzenlendi.
3. Şüphelilerin savcılık ifadelerinde ve mahkeme savunmalarında krokileri hazırlayan kişi olarak adı geçen STK Ankara Bölge Başkanlığı’nda şüphelilerle birlikte çalışan ve HTS verileriyle alınan ifadelerde şüphelilerle irtibatı olduğu öğrenilen idari Astsubay Murat Ulutürk’ün, soruşturmanın ilk aşamalarında değil, STK Ankara Bölge Başkanlığı Kozmik Odası’nda yapılan arama işlemleri sonrasında ifadesi alındı.
Tanığa sorulmayan sorular
4. Bağlantılı olarak, idari Astsubay Murat Ulutürk’e ifadesinde konuyla ilgisi olmadığı halde Ergenekon örgütüyle ilgili sorular soruldu. Ergenekon sanığı Levent Göktaş’tan söz edildiği, idari astsubay olmasına rağmen araç kiralama işlemleri, diğer şüphelilere sorulan telefon görüşmelerindeki Murat adlı kişinin kim olduğu, idari astsubay olarak hangi HP bilgisayar markasına ait servislerle çalıştığı, bunların nerede olduğu, STK Bölge Başkanı Yusuf Akal’ın odasında ele geçirilen krokiyi ne amaçla çizdiği konularında sorular sorulmadı.
5. Şüphelilerin vekili ve şüpheliler tarafından yapılan savunmalarda “İbrahim Göze’nin kullandığı araçta çıkan krokiler ile STK Bölge Başkanı Yusuf Akal’ın odasında ele geçirilen krokinin Kıdemli Başçavuş Murat Ulutürk tarafından çizildiği” belirtilerek Murat Ulutürk’ün el yazısı örneklerinin alınarak kriminal inceleme yaptırılması istenmesine karşın bu incelemeler yaptırılmadı.
Yazıcının tamir servisinin adresi
6. 2014’ten sonra Kıdemli Başçavuş Ulutürk, alınan ifadesinde, “soruşturmanın ana delilleri arasında bulunan krokilerin, kendisi tarafından bozuk yazıcıların tamiri için gönderildiği servislerin yerini tarif amacıyla çizilerek Serkan Taşkın’a verildiğini” anlattı.
7. 2014’te yapılan araştırmada krokiler üzerinde tarifi yapılan yerde Hewlett Packard (HP) Teknoloji Çözümleri Limited Şirketi (HP Yetkili Onarım Merkezi Ankara Şubesi) adlı firmanın olduğu, STK Ankara Bölge Başkanlığı’nca 2009’da bu firmaya tamir amacıyla 2 defa malzeme gönderildi.
8. STK Ankara Bölge Başkanlığı’nın bozuk olan yazıcılarının gönderildiği firmanın yetkilisi verdiği ifadede, o tarihte polislerin gelerek kendisinden Genelkurmay adına teslim edilen bir yazıcı olup olmadığını sorduklarını ve kendisinin de sisteme bakarak hatırladığı kadarıyla bir yazıcının teslim alındığı ve teslim edildiği bilgisini belirttiği halde o tarihte bu görüşme tutanağa bağlanmadı.
9. TÜBİTAK görevlilerince 16 Kasım 2014’te düzenlenen bilirkişi raporunda krokiler üzerinde bulunan “renkli kartuş kendisinin orijinali tanımıyor. Dolum olduktan sonra yazıcı ve krokinin Murat Ulutürk’ün el ürünü olduğunun kabulü gerektiği” konusunda tespitte bulunuldu.
10. Dolayısıyla, üzerlerinde “HP” ve “Sokullu” ibareleri bulunan şüphelilerin aracında yakalanan krokinin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a saldırı amacıyla değil, STK Ankara Bölge Başkanlığı’nın bozuk olan yazıcısının gönderildiği bilgisayar firmasının onarım merkezini tarif amacıyla çizildiği kesinleştirildi.
Tekerlekli araç bakım formu
11. Şüphelilerin aracında ele geçirilen “Tekerlekli Araç Günlük Görev ve Koruyucu Bakım Formu”nda yer alan sürücüsü tarafından ve resmi görev gereği kullanılmaması gibi birtakım idari eksiklikler gerekçe gösterilerek “aracın çıkış sebebinin gizlenmeye çalışıldığı ve yutularak imha edilmeye çalışılan adresle ilgili şüphelilerin yasa dışı bir çalışma içerisinde olunduğu” şeklinde tutanak tutuldu.
Basın kartı gerçeği
12. Şüphelilerin üst aramasında el konulan ve Demart dergisince düzenlenmiş sarı basın kartı hakkında yeterli araştırma yapılmadan “bu kartın maske olarak kullanılarak gizli bilgiler toplandığı” yönünde şüpheli aleyhine suikast iddialarını güçlendirici tutanak tutuldu.
13. 2014’te yapılan araştırmalarda ise şüphelilerden Erkan Yılmaz Büyükköprü’nün üzerinde yakalanan ve Demart dergisince düzenlenen sarı basın kartının, kayınbiraderi Şenol Güngör tarafından Büyükköprü’ye “maçlara gitmek” için verildiği anlaşıldı. Böylelikle, “söz konusu sarı basın kartının maske olarak kullanılarak gizli bilgilerin toplandığı” iddiası çürütüldü.
Kozmik Oda kumpasının nasıl hazırlandığını ortaya çıkaran gelişmelere yarın da devam edeceğim.