›› Trabzon Valiliği’nden video konferansla 81 il valisine konuşan İçişleri Bakanı
Soylu, stat anarşisinin bitirilmesinde kararlı davranılması talimatını verdi
›› “Dağdaki terörist yakalanıyor, holiganlar nasıl yakalanamaz?” değerlendirmesini yapan Bakan Soylu, valilere “Dikkatli, duyarlı olun” dedi
“Sahalarımızda görmek istemediğimiz olaylar” biçiminde klişelendirilen stat anarşisinin son örneği Samsun’da yaşandı.
Atiker Konyaspor’lu bazı taraftarların “sevinç gösterisi” olarak açıklanan saha işgali kamuoyunda büyük tepki yarattı.
19 Mayıs Stadı’ndaki stat anarşisiyle ilgili adli soruşturma başlatan Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, Beşiktaşlı taraftarların hiçbir şekilde olaylara karışmadığını ve bu nedenle facianın önüne geçildiğini açıkladı.
Keza; benzer tespitleri güvenlik önlemlerinden sorumlu Samsun Valiliği ve TFF adına müsabakayı takip eden temsilciler de raporlarında belirtti. Buna rağmen, savaş alanına çevrilen sahada mağdur Beşiktaş oldu. Kulüp hak etmediği bir ceza aldı.
Samsun’dan önce, Eskişehir ve Antalya’da benzer olaylar yaşanmasına karşın, ne yazık ki sorunun kökten çözümünü sağlayıcı önlemler alınamıyor.
Soylu’dan talimatlarSüper Kupa Finali’ndeki olaylar bardağı taşırdı.
Devlet, harekete geçti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, sorunu çözümü için Çarşamba günü il valileriyle bir araya geldi. Trabzon Valiliği’nden video konferansla 81 il valisine konuşan Soylu, stat anarşisinin bitirilmesinde kararlı davranılması talimatını verdi.
Soylu, “Dağdaki terörist yakalanıyor, holiganlar nasıl yakalanamaz?” değerlendirmesini yaptı. Soylu, valilere “Dikkatli, duyarlı olun. Bu işi özel güvenliğe bırakmayın” derken, il valilerinden en az ayda bir kez il spor güvenlik kurullarına başkanlık yapmalarını ve saha olaylarına karşı önlemleri denetlemelerini istedi. Emniyet Genel Müdür Selami Altınok’un da önemli tespitleri vardı. Altınok; hem valilere, hem de il emniyet müdürlerine hitaben, “1 milyonluk, 2 milyonluk mitingler yapılıyor. Güvenlik önlemlerinde bir şey olmuyor. Spor sahalarındaki 25-30 bin kişiye sahip olamıyoruz. Demek ki önemsemiyoruz. Jandarmayı da devreye sokmak lazım. Herkes bu işi önemseyecek. Özel güvenliğe ihale etmek yetmez. Biz bu işi çözeriz” değerlendirmesini yaptı.
Soylu ve Altınok haksız değil.
Toplantıda bazı valiler de değerlendirme yaptı.
Göztepe ile Eskişehirspor arasındaki Süper Lig’e yükselme maçında olayların yaşandığı Antalya’nın valisi Münir Karaloğlu, olayları anlatırken, “Van depremini yaşadım, böyle olaylar görmedim” tanımlamasını yaptı. İstanbul Valisi Vasip Şahin, kentin 46 takımının liglerde mücadele ettiğini belirtti. Vali Şahin, “Bu kadar yoğunluk var, üstesinden gelmeye çalışıyoruz” dedi. Ankara Valisi Ercan Topaca önemli bir öneri getirdi toplantıda.
Vali Topaca, 6222 sayılı Sporda Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın ilk yürürlüğe girdiğinde özellikle maça girememe cezalarını verme yetkisinin idareye ait olduğunu daha sonra adli sisteme yetkinin devredildiğini dile getirdi. Topaca, idari içerikli cezaların yeniden valiliklere verilmesini önerdi. Kaldı ki bu öneri yasal mevzuat açısından doğru.
Çünkü Türk Ceza Kanunu’nda “müsabakalardan men cezası” hükmü yer almıyor.
Samsun’la ilgili yeni bilgilerSamsun’da yaşanan saha olaylarıyla ilgili yeni ortaya çıkan bazı bilgileri paylaşmakta fayda var.
Maçta, 1500 özel güvenlik görevlisinin görev yapması planlandı. Ancak, özel güvenlik firması sadece 200 kişiyi Samsun’dan temin etti. 900 özel güvenlik görevlisi 6 farklı kentten Samsun’a getirildi. Eksik kalan 400 kişi, kişi başı 70 lira verilerek polislerden sağlandı. Başka bir kente gelerek görev yapan özel güvenlikçilerden istenilen verim alınamadı. Stat içindeki kapılarda görevlendirilen polisler ve özel güvenlikçiler görev başında olmayınca taraftarlar kapıları kırıp tribünlere girdi.
Saat 16.00’da iş başı yapması planlanan özel güvenlikçilerin, saat 17.30 göreve başlayacak olması ve saat 17.00’de zar-zor iş başı yapmaları hem taraftarın aranmasını geciktirdi, hem de stadın içindeki önlemlerin alınmasını zorlaştırdı. Dış güvenlik çemberinde yaşanan şişmeden doğan kalabalık nedeniyle, taraftar yeterli arama yapılamadan stada alındı.
Maçın oynanandığı statla ilgili yerel güvenlik önlemlerinin yeterli olamayacağı dile getirildi ancak çözüm olmadı.
Yapılması gerekenlerSporda şiddetin önlemesiyle ilgili görüştüğüm emniyet yetkilileri, sürecin fotoğrafını şöyle çekiyor:
Sahaların güvenliğinin sahibi özel güvenlik değil, polis olmalıdır. İkili sistemde özellikle Anadolu’nun büyük bölümünde sorun yaşanıyor.
Futbol Federasyonu bünyesinde “güvenlik” bölümü oluşturulmalı. Bu bölüm, Türkiye’deki futbol müsabakalarındaki güvenlik önlemlerini profesyonel gözle değerlendirmeli.
Önemli maçların verileceği kentlerin seçiminde, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden görüş alınmalı. Sorunlu taraftar ya da taraftar gruplarının kayıtları ve kentlerdeki sosyal profil bilgileri emniyet birimlerinde mevcut.
Biletlerin dağıtılmasıyla, maçlara kimlerin girip çıktığı belli değil. Kulüp yöneticileri, taraftar gruplarına ait passolig kartlarına bilet ya da para yatırmaktan vazgeçmeli.
Kulüp yöneticileri, şiddet gösterdiği için gözaltına alınan taraftar/taraftarların kurtarılması için çaba göstermesin, avukat göndermesin.
Taraftar otobüsleri, deplasmana çıkış yaptıkları kentte de arama yapılarak yola çıkarılsın. Geçmişte takım otobüslerinde yasak madde ele geçirildi. Takım otobüslerinin de aranması sağlansın.
Özellikle final müsabaları öncesinde, taraftar gruplarının maça yakın saatte değil, daha erken gruplar halinde statlara alınması sağlanmalı. Maça yakın saatte gruplar halinde statlara girmek isteyen taraftarların maça alınması için güvenlik görevlilerine “taraftarların bir an önce tribünlere alınması”na yönelik siyasi ve idari baskı yapılmasın.
Kulüp yöneticileri, yerel yöneticiler ve siyasiler, popülist yaklaşımlar yerine güvenliğin sağlanmasına katkı veren yaklaşımlarda bulunmalı.
Futbol müsabakalarının, taraftar grup liderlerinin gelir kaynağı olmasının önüne geçilmeli.