Suriye’de iç savaşın başlamasının üzerinden 6 yıl geçti.
Milyonlarca Suriyeli 2011’den bu yana savaştan etkileniyor.
Yaşadığı toprakları terk eden milyonların büyük bölümünün adresi Türkiye oldu. 4 milyona yakın Suriyeli ülkemizde yaşıyor.
26 Ağustos’ta başlatılan Fırat Kalkanı harekatı, halen savaşın sürdüğü Suriye’de kısmi bir değişim süreci yarattı.
Fırat Kalkanı harekatıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin DEAŞ’ten temizlediği bölgelere “tersine göç” sağlayabilmek amacıyla “yeni insani yaşam alanları” yaratılmaya başlandı.
Türkiye’nin tek başına üstlendiği bu görevdeki ilk adres, Gaziantep’in Karkamış ilçesinin hemen karşısındaki Cerablus oldu.
Valiliğe yetki
Cerablus’un terör hücrelerinden arındırılmasıyla birlikte hükümet, yeni yaşam alanlarının oluşturulması için Gaziantep Valiliği’ni yetkilendirdi.
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, beraber çalıştığı 4 vali yardımcısına “sınır ötesi” görevi verdi.
Hükümetin yayımladığı KHK kapsamında görevlendirilen 4 vali yardımcısının tek işi, Cerablus ve El Bab’ta yerel halkın yaşabileceği yeni yaşam alanlarının yaratılmasını koordine etmek. Hem vali yardımcıları, hem de kaymakamlar, her gün 18-20 saatlik mesai ile görev yapıyor.
Sınır boyunda kısa süre önce yaptığımız incelemeler sırasında foto muhabirimiz arkadaşım Yavuz Özden’le Cerablus’a geçmeyi başardık. Yavuz fotoğrafladı, ben de izlenimleri not aldım.
Güvenlik riski var
Kent, coğrafi konumu itibarıyla Türkiye’ye en yakın, büyük yerleşim birimi.
Karkamış’taki sınır kapısına sadece 3 kilometre uzaklıkta.
Karayolu düzgün olması halinde 10-15 dakikalık mesafeki Cerablus’a sağlam alt yapı olmaması nedeniyle 30 dakikada gidilebiliyor.
Henüz tam olarak güvenlik kontrolü sağlanamaması, mayınların tam olarak temizlenememesi güvenlik riskini doğuruyor.
Patlatılan bir mayının yarattığı sesi, her an Karkamış’tan duymak mümkün.
Bu nedenle Türk yetkililer, zırhlı araçlarla Cerablus’a geçerek günlük sınır ötesi çalışmalarını yürütüyor.
Kentin 2 kilometre doğusunda kalan bölge PYD’nin kontrolünde.
PYD’nin kullandığı binadaki bayrak, hem Cerablus’tan, hem de Karkamış’tan çıplak gözle rahatça görülüyor.
Cerablus’a bağlı 77 köy var.
Savaş öncesinde 120 - 140 bin dolayında olan nüfus, Fırat Kalkanı’ndan hemen önce şehir merkezinde bine, köylerde 10 bine kadar düşmüş durumdayken, yeni süreçle resmi rakamlara göre günlük 250 kişi tersine göçle ülkesine dönmeye başladı.
Fırat Kalkanı harekatında kentin çok çabuk DEAŞ unsurlarından temizlenmesi, yeni insani yaşam alanlarının yaratılmasında kolaylık sağladı.
Karkamış Sınır Kapısı’nda kimi zaman traktörle, kimi zaman binek araçlarla, kimi zaman da kamyonetlerle geri dönmeye çalışan Suriyeli aileler göze çarpıyor.
Çalışmalar sırasında, kent çevresinde güvenli alanlar da oluşturulmuş.
Bu bölgelerde yaklaşık 80-100 bin mülteci var. Bu mültecilerin bir kısmı Türk Kızılayı’nın alt yapısını kurduğu çadır kentlerde yaşıyor.
Çadır kentler dışında, kamyonlardan oluşturulan barınaklar ve naylon çadır/barınaklarda yaşam savaşı da sürüyor.
Bölgedeki otorite boşluğu halen devam ediyor.
Cerablus’ta oluşturulan yerel meclis, hem kenti yönetmeye çalışıyor, hem de Türkiye’nin muhatabı konumunda.
Türkiye, yerel meclis yönetiminin üzerinden insani yardım ve savaş sonrası erken kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesinde koordinasyonu sağlıyor.
Kentte, Türkiye ile bağlantıyı sağlamak amacıyla kurumsal bir idari sistem kurulması önemli. Yerel meclis bu konuda çalışmalara başlamış durumda.
Bu sistemin kurulması, Türkiye’nin Cerablus ve çevresinde yeni insani yaşam alanları oluşturmasında rol alacak.
Cerablus ve çevresinin alt yapı eksikliği büyük. Özellikle su ve elektrik hatları kesik. Gün içinde çok az elektrik veriliyor. Yolların hali, evlere şenlik.
Türkiye’de eğitim aldılar
Türkiye, sorunları çözmeye bu noktalardan başlamış.
Elektrik ve su ihtiyacı Karkamış’tan sağlanıyor. Eskisine göre gün içinde daha fazla süreyle elektrik verilmeye başlandı. Mayınlar temizlendikten sonra yollar Türkiye tarafından inşa edilip kullanılır hale getiriliyor.
Yerel meclisin kararı doğrultusunda Türkiye’de eğitilen yaklaşık 400 kişilik silahlı güç, “mavi kuvvetler” adıyla Cerablus ve çevresinde emniyet ve asayiş açısından kent güvenliğini sağlıyor. Yaşam alanlarının artması nedeniyle mavi kuvvetlerin sayısı da artırılacak. Türkiye, daha fazla mavi kuvvet yetiştirecek.
Eğitim desteği
Cerablus’ta, eğitim en önemli sorunların başında geliyor. Türkiye, bu sorunun çözülmesinde büyük katkı veriyor. Türk STK’ların desteği ile kent ve çevresindeki okullar onarıldı, onarılıyor. 77 Köydeki 103 okuldan 70’i aktif hale getirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı, TİKA ve Maarif Vakfı bu okulların onarımını üstlendi.
Cerablus merkezindeki rejim döneminden kalan 8 okuldan 5’i onarıldı. Öğretmenlerin maaşları Türkiye tarafından ödeniyor. Okul müdürleri 600, müdür yardımcıları 550 ve öğretmenler 500 lira maaş alıyor. Önümüzdeki süreçte öğretmen sayısı 700’e ulaşacak.
Okullarda, Türkiye’deki geçici barınma merkezlerindeki eğitim müfredatı benimsendi.
Kamplardaki eğitim setlerinin benzerleri Türkiye tarafından Cerablus’a gönderildi. Bölgede 40 bin öğrenci potansiyeli oluşturuluyor.
Yerel meclis bazı okulların isimlerini değiştirmeye başladı.
Bazı ÖSO komutanlarının isimleri okullara verilirken, ÖSO karargahı olarak kullanılan okul binaları da yeniden okullara devredilmeye başlandı.
Son bir ayda 50 TIR’a yakın eğitim malzemesi Cerablus’a ulaştı.
Yeni barınma alanları
Türkiye’nin desteğiyle yeni Hazine ve tarım alanları belirleniyor. Belirlenen bu alanlara, olası yeni göçleri önlemek amacıyla kamplar oluşturuluyor. Türkiye’de toplanan iç ve dış tüm yardımlar, Gaziantep Valiliği’nin aldığı kararla Kızılay tarafından dağıtılıyor. Kızılay, Cerablus’a 18 kilometre mesafede Zogara Köyü yakınlarında kurulan kampa her türlü desteği veriyor.
Ekonomik hayat canlandı
Cerablus sokaklarında ekonomik hayat yeni yeni kuruluyor. Sokaklardaki kalabalıklar her geçen gün artıyor.
Bakkal, manav, kasapların önünde kalabalıkları görmek mümkün, lokantalar da dolu.
Kentin yeni kurulan bölgelerinde binalar yapılıyor, yıkılan binalar onarılıyor.
İnşaat çalışmaları hız kazanmış durumda. Zaten, Türkiye’den her gün TIR’larla inşaat malzemesi Cerablus’a götürülüyor. Sokaklar onarılıyor.
Ayrıca, çöp toplama hizmetleri veriliyor Cerablus’ta. Türkiye’den çöp toplama aracı gönderildi. İtfaiye araçlarıyla birlikte itfaiyeci eğitimi yine Türkiye tarafından verildi. Ekonomik hayatın canlanmasıyla birlikte kiralarda artış var. Son iki ayda Cerablus’ta kiraların 2-2.5 kat arttığı ifade ediliyor.
Köylerden gelen malların Cerablus’ta satılması ve sıcak paranın dönmeye başlaması kira artışındaki ana gerekçe. Halen 140 Suriye lirası, 1 liraya denk geliyor.
Sağlık desteği
Sağlık Bakanlığı Cerablus’ta hastane kurdu. Ayrıca beş köyde ve Cerablus’ta sağlık ocakları açıldı. Bu hastanede hem Türk, hem de yerel sağlık görevlileri hastaların ve yaralıların sağlık ihtiyaçlarını karşılıyor. Orta dereceli ameliyatlar burada yapılıyor, ancak ölümcül durumda olan hastalar şimdilik Türkiye’ye sevk ediliyor.
Cerablus ve çevresindeki sağlık kuruluşlarında günde ortalama 15 ameliyat ve 600-650 arası poliklinik işlemi gerçekleşiyor. Savaş nedeniyle 5-6 yıldır düzenli tedavi edilemeyen diyaliz hastaları var.
Bu hastalar, Türkiye’nin kurduğu sağlık sistemiyle yerinde tedavi edilmeye başlandı. Kalp hastalarının tedavileri yapılıyor.
Uyuz ve tüberküloz için sağlık taraması yine Türkiye tarafından yapılıyor.
Kanser ve ortopedi vakaları çoğunlukta. Yeni doğan her çocuk aşılanıyor. Tetanoz ve kuduz aşıları yapılıyor.
Yakın zamanda ölümün normal yaşam şeklini aldığı Cerablus ve çevresinde yeni baştan sağlık sistemini kuruyor Türkiye.
Tarım, gıda, hayvancılık...
Türkiye, tarım alanında da Cerablus’a destek oluyor. Çok verimli olan bölge toprağının işlenmesi için çalışmalara başlandı. Mayınların temizlenerek arazinin ekilebilir hale getirilmesinin ardından iklime uygun tarım ürünlerinin ekimine başlanacak.
Ev ev dolaşılarak tespit edilen yaklaşık 55 bin küçük ve büyük baş hayvanın kontrolü yapılıyor. 10 bin dolayında hayvana şap aşısı yapıldı.
Gıda sağlığı açısından üretilen ekmeklerin kalitesi denetleniyor, işçilerin hijyen kurallarına uyması sağlanıyor.
Mevsim nedeniyle özellikle kasaplar ve lokantalarda nelerin yapılması gerektiği gıda sağlığı uzmanlarınca işyeri sahiplerine anlatılıyor.
Türkiye, baştan beri Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor ve bölgeyle ilgili kararı bölge halkının vermesinden yana.
Türkiye, Fırat Kalkanı harekatının ardından terörden arındırılmış bölgeyle ilgili çok önemli bir yükü daha omuzladı.
Türkiye, savaş nedeniyle ülkesini terk eden Suriyeliler’in bir an önce ülkelerine dönmelerini sağlamak için omuzladığı yükün altından tek başına kalkmaya çalışıyor.
Adalet desteği
Adalet sistemi, kadılık ile yürütülüyor. Yerel meclisin kararıyla göreve başlayan yerel hakim ve savcılar var. Türkiye, Cerablus’taki adalet sarayının yeniden elden geçirilmesini sağladı. Yerel başsavcı, savcılar ve hakimler burada görev yapıyor. Yerel polis, soruşturmaları yürütüyor. Cerablus’un Suriyeli polis müdürü var. Ancak zaman zaman Türk yetkililer danışmanlık yaparak yeni kurulan güvenlik sisteminin daha düzenli hale getirilmesine katkı yapıyor. Cerablus’ta savaş nedeniyle yıkılan cezaevi yine Türkiye tarafından onarılıyor.
Sosyal hayat...
Kültürel ve sosyal hayattan eser kalmamış. Düğünler yapılmıyor, törenler gerçekleştirilemiyor. Savaşta ailesini yitirmiş yetim ve öksüzler, eşini kaybedenler var. Bu durumdaki çocuk ve gençlerin konut problemleri var. Türkiye, yıkılan bir yetimhaneyi onarıyor. Ev inşa edilmesi için yerel meclisle görüşmeler yapılıyor. Ayrıca Türk Diyaneti’nden görevliler, camilerin onarımı ve din faaliyetleri konusunda yerel halka destek veriyor.
MİLLİYET CERABLUS’TA
Yazarımız Tolga Şardan ve foto muhabiri arkadaşımız Yavuz Özden, Türkiye’nin desteği ve yardımlarıyla Cerablus’un yeniden yapılandırılması için sürdürülen çalışmaları izledi.